Aydın ENGİN
Kendini ümmetin de reisi sanan ve sayan AKP Reisi, cumartesi günü Ankara mitinginde “Ankara’nın başına gelirse bu adamın ne tür sahte senetler düzenleyeceğini hatırlayın” diye naralandı.
Kendini milletin başbuğu sanan ve sayan MHP Başbuğu bir adım daha ileri gitti ve "Bu seçim, uçurumdan önceki son çıkıştır” diye kükredi...
İkili pazar günü de İstanbul'da boy gösterdi. Her ikisinin partisi de canlarını dişlerine takmışlar, Yenikapı'daki dev boyutlu miting alanını tıka basa doldurmuşlardı.
Bu kez MHP Başbuğu İstanbullulara 31 Mart'ın "İstanbul için bir kader seçimi" olduğunu müjdeledi.
AKP Reisi ise fena paniklemiş gibi geldi bana. Hem Kılıçdaroğlu'na, hem Akşener'e ilişkin seçim sonrasında planları olduğunu açık seçik ilan etti.
Kılıçdaroğlu'nun milletvekili olarak dokunulmazlık güvenmemesi gerektiğini belirtti ve ekledi:
"Seçimden sonra bir taraftan parlamento, diğer taraftan yargıyla işin üzerine gidilecek.”
Parlamento ve yargı (yani AKP Reis'inin sözünün tartışmasız kabul edildiği iki devlet kurumu) hangi işin üstüne, hangi gerekçeyle gidecekler belli değil. Mesela "Cumhurbaşkanına muhalefet ve itiraz ettiği için" gibi bir gerekçe ortaya atılırsa şaşırır mısınız? Ben -artık- şaşırmam.
Akşener'in durumu daha da vahim. Onun dokunulmazlığı yok. AKP Reisi taa Elazığ'dan ilan etti:
"Hanımefendinin kaçacak deliği de yok. Çünkü milletvekili de değil. Onunla hemen hesaplaşacağız. Onun hesabı ağır olacak. Bak şu anda birileri cezaevinde süre dolduruyor. FETÖ'cüler dolduruyor. Aynı yola sen de düşebilirsin."
* * *
Buraya kadar yazılanlardan sonra "Olur mu böyle şey? Erdoğan kendini savcı yerine, mahkeme yerine koyuyor. Buna hakkı yok" gibi sanki bir hukuk devletinde yaşıyormuşuz da olanlar bu devlete aykırı imiş gibi yakınmaların mızmızlıktan öte anlamı yok.
Çünkü olanlar "bu devlet"e uyumlu.
Peki gerek AKP Reisi, gerek MHP Başbuğu'nun bu kadar hırçınlaşmasının, yalan üstüne yalan yağdırmasının, korsan bildiriler dağıt(tır)masının, o bildirilerde HDP'nin ağzından CHP, İyi Parti, Saadet Partisinin dörtlü bir seçim bloğu oluşturduklarını seçmenlerin kafalarına çakmaya çabalasının, bu İkinci Dünya Savaşı öncesinde Avrupa'da örneklerini gördüğümüz "o biçim propaganda" saldırısını yoğunluğunu artırarak sürdürmelerinin sebebi nedir?
Daha kısa bir soruyla: AKP Reisi ile MHP Başbuğu neden paniklediler?
Sorunun cevabı sorudan da kısa: HDP oyları...
Kürt illerinde tulum çıkaracağa benzeyen HDP'nin ülkenin geri kalan kesiminde "Millet İttifakı" adını taşıyan ve CHP'nin başını çektiği seçim bloğunu desteklemesi Reis'e de, Başbuğ'a da uykusuz geceler yaşatıyor, karabasanlar gördürtüyor...
Bu oy desteği Ankara ve İstanbul'da AKP- MHP cephesinin az farkla da olsa seçimi kaybetmesi demek. Aritmetik bilimi bunu söylüyor.
AKP Reisi Kürt illeri için epey önceden "Eğer bizim istediğimiz sonuç çıkmazsa orada hemen kayyım atarız" demişti.
Şimdi Ankara için de bunun sinyalini şimdiden veriyor.
Bununla yetinmiyor ana muhalefet partisinin lideri ile İyi Parti liderini HDP eş başkanları gibi mahpus damında voltaya yollama hesaplarını da saklamıyor.
Seçimin ardı kayyımlar ülkesine dönüştürülen bir Türkiye'yi haber veriyor. Yaratıcı ve caydırıcı bir muhalefet cephesi geliştiremezsek vay halimize...
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021