Aydın ENGİN
Üç günlük Ramazan Bayramı AKP iktidarı sayesinde dokuz günlük bir tatile dönüştü ya, tatil beldeleri doldu taştı. Bizim küçük ve yoksul Marmara Adası bile iyi kötü nasiplendi.
Tatil bu işte, oturup denizin tadını çıkar, kumsalda uzan güneşin tadını çıkar, akşamına bütçene uygun bir yer bul, yemeğin tadını çıkar, eşinle dostunla eskilerin "havaiyat" dedikleri cinsten keyifli sohbetler kaynat, gül, güldür, masada kahkahalar çınlasın, kent yaşamının boğuntusunu bir kaç günlüğüne de olsa unut değil mi?
Bu defa değilmiş.
Denizde, kumsalda, akşam sofrasında alabildiğine siyaset konuşuldu. Siyasal sohbetin merkezine de İstanbul seçimi oturdu. Tahminler yarıştırıldı, sosyal medya lağımlarında oluk oluk akan palavraları, trol sahtekârlıklarını ciddiye alanlar, ciddiye alanları sarakaya alanlar, bir şey bildiğini umduklarına seçim üstüne ahret soruları soranlar...
Dedim a bayrama siyaset karıştı.
Ama siyasete bayram karışmadı. Siyaset esnafı bildik didişmelere, karşılıklı atışmalara "bayram arası" vermedi.
Ağzınızın tadını çıkarıp AKP'lilerin (başta Reisleri’nin) 23 Haziran seçimini "İslambol - Konstantinopol" maçına çevirmelerindeki yürekler acısı düzeysizlikten; bir AKP İstanbul milletvekilinin Ekrem İmamoğlu'na oy verecek seçmenlerin "İdrak yolları iltihabı çektikleri"ni söyleyerek yaptığı zekâ fışkıran kelime oyunlarından, Gaziantep'te bir imamın vaazında "Keşki kurtuluş savaşını kaybetseydik, belki Osmanlı'yı daha sonra yeniden kurabilirdik" diyebildiği derin tarihsel analizinden filan söz etmeyeceğim.
Ama bayrama karışan siyasetin tartışma konularından birkaç örnek vermeden de bu Tırmık'ı noktalamayacağım.
Buyrun:
* * *
Ekrem İmamoğlu'nun bir TV kanalında ikili bir tartışma önerisine Binali Yıldırım önce "Tek başıma karar veremem" dedi. Yani "Reis'e sorarım, o izin verirse belki" dedi. Reis'ten bir cevap gelmedi ama bazı AKP elebaşılarından sanki izin verilmiş gibi açıklamalar geldi.
Deniz kıyısında, kumsalda, denizde, akşam sofralarında, parklarda, bahçelerde, evlerde de bu konu sıkça ele alındı ve tabii bu tartışmada da ülke ikiye ayrıldı.
Gözleyebildiğim kadarıyla "Binali Yıldırım TV davetini kabul edecek" diyenlerle "Ciddi ol yav, oyalayacak ama asla böyle bir TV tartışmasına katılmayacak" diyenler neredeyse başa baş.
Ben "Keşke, keşke Binali Yıldırım kabul etse" diyenlerdenim. Siyaset mizahının en parlak akşamlarından birini yaşarız.
Göl gör ki AKP Reis'inin böyle bir programa izin vereceğini sanmıyorum.
Yazık...
* * *
Peki size başka bir soru:
Türkiye S-400 füzelerini sahiden alacak mı, almayacak ya da alamayacak mı?
Güzelim denize sırtını dönüp bu soruyu tartışanları dolaysız olarak gözledim. Burada da durum başa baş. "Abi Reis defalarca tekrarladı. Bu saatten sonra artık S-400'lerden vazgeçmez. Geçerse karizmayı öyle bir çizdirir ki bir daha iflah etmez" diyenler de var, "Bunlar ABD'den izinsiz kenefe bile gitmezler. Bak göreceksin sonunda almayacak. Alsalar bile parasını verip bir yerlerde, mesela Azerbaycan'da depoya kaldıracaklar" diyenler de...
"Peki bu S-400'ler nereden, kimden gelecek saldırıya karşı alınacak" sorusuna her iki kesimden verilebilen bir cevap ise yok...
* * *
Haydi yazıyı noktalamadan en sıkı tartışma konusuna gelelim:
23 Haziran'da İstanbul seçimini kim kazanacak? Ekrem İmamoğlu mu, Binali Yıldırım mı?
"İmamoğlu fark yapar, en az 300 bin oy" diyenler var.
"Allem edilir kallem edilir, Binali Yıldırım kazanır. AKP bu seçimi verirse çıkışı olmayan bir inişe geçer de ondan. Bunu en iyi AKP Reisi biliyor" diyenler de var.
"Abi sen gazetecisin, bilirsin" diye söze girip soruyu bana yöneltenler de var ve sayıları hiç de az değil.
Omuz silkiyor ve "Bilmiyorum. Ama 24 Haziran sabahı sorarsan sana kesin bir cevap veririm" diye cevaplıyorum.
Sonra da çınarın dalına tünemiş, yakın arkadaşım Hırsız Saksağan'la karşılıklı kıkırdaşıyoruz...
Nitekim Hırsız Saksağan öğüt verdi, "Bana bak can sıkıcı, siyaset kaynayan bir yazı mazı yazma. Şu üç beş günlük tatilin tadını kaçırma, kaçırtma. Sade suya bir Tırmık yaz geç" dedi.
Okudunuzsa fark ettiniz, ben de öyle yaptım zaten...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021