Aydın ENGİN
Henüz ortalık aydınlık. Güneş yok, gökyüzü bulutlarla kaplı ama yine de aydınlık. Birazdan bulutların ardındaki güneş batacak, yavaş yavaş karanlık çökecek.
Gece başlayacak. Yılın en uzun gecesi…
Bugün 21 Aralık…
Her 21 Aralık'ta Aydın Engin 5 yaşındadır. Nerede olunsa olsun, meselâ İstanbul'da, meselâ Bağdat'ta, Erzincan'da, Kudüs'te, Frankfurt'ta, Kampala'da, Amsterdam'da… Hayır 21 Aralık'ta, gece henüz başlamışken Aydın Engin hep Ege'de, Ege'nin "en Ege"sinde, Ödemiş'tedir.
Evin ikinci katında, oturma odasında, kuzeye bakan pencerenin önündeki sedirde oturmuştur. Pencereden Bozdağ görünür. Doruktaki ebedi karlar artık aşağıya yamaçlara inmiştir. Gölcük görünür. Yamaçları kar altındadır. Teke Yaylası görünür, Yerebatan yaylası görünür, Keldağ'ın doruğu görünür. Yamaçlar kar altındadır.
Sedirde annesinin dizinin dibindedir. Anne mavi gözleri kıpış kıpış, sesi fısıltı gibi yumuşacık anlatır, anlatır, anlatır…
Her 21 Aralık'ta, yılın en uzun gecesi henüz başlamışken… Her 21 Aralık'ta Aydın Engin'in kâh gözleri dolar, kâh yüreği sızlar, kâh yüreği ısınır.
Anne mavi gözleri kıpış kıpış, fısıltı gibi yumuşacık, anlatır, anlatır, anlatır…
* * *
- Artık akşam oluyormuş. Orada bak, orada, Bozdağ'ın orada, rüzgâr vuuuvvv vuuuuvvv diye esiyor, kar savruluyormuş. Hava soğuk, çok soğukmuş… Çoban Dede kulübesine girmiş. Penceresini, kapısını sıkı sıkı kapatmış; sobasını yakmış, zeytin odunları çıtır çıtır yanıyormuş. Kulübenin içi sımsıcakmış. Derken kulübenin kapısı vurulmuş. Çoban kalkmış, kapıyı açmış. Aaaa, bir de ne görsün, kapıda anne kurt duruyormuş.
- Çobanı yiyecek miymiş?
- Hayııııır. O iyi bir anne kurtmuş.
- Kuzuları mı yiyecekmiş?
- Hayıııır. O iyi bir anne kurtmuş.
Çobana "Efendim, demiş, bu gece en uzun gece. Ama yuvamda yavrukurtların karnı aç ve onlara verecek hiç mama bulamadım. Geldim senin kapını çaldım".
Çoban dede kaşlarını çatmış:
- Yoksa benden bir kuzu mu isteyeceksin?
"Hayıııır" demiş anne kurt. "Eğer o kuzuyu yersek annesi ağlamaz mı… Annesini yesek kuzular ağlamaz mı?"
Çoban dede "Aferin sana anne kurt" demiş. "Gel bakalım içeri…"
Kurt içeri girmiş, Çoban küçük bir küpeçe kulübedeki kocaman küpten süt doldurmuş. Sonra kalın bir dilim ekmek kesmiş.
- Hey anne kurt. Şimdi bu küpeçi boynuna bağlayacağım. İçi süt dolu. Bak şimdi de sütün içine şu koca kepçeyle iki defa bal koyuyorum. Yuvana varınca, sütün içine bu ekmeği lokma lokma doğra. Biraz bekle. Ekmekler balı ve sütü iyice emsin. Ondan sonra koy yavru kurtların önüne. Çıp çıp içsinler, karınlarını güzelce doyursunlar…
Kurtun gözlerinden yaşlar akıyormuş. Çoban dede şaşırmış, "Şimdi de niye ağlıyorsun anne Kurt" diye sormuş.
Anne Kurt "Sevinçten Çoban dede" demiş, "sevinçten…"
* * *
Kurt boynunda ballı süt dolu küpeçle yuvasının yolunu tutmuş. Yolda karlar içinde zor yürüyen Anne Ayı'ya rastlamış. Şaşırmış, sormuş:
- Sen kış uykusunda değil misin Anne Ayı?
- Uyuyordum ama patilerimin tabanında yaz sonunda yapıştırdığım bal yalaya yalaya bitti. Yavru ayılar aç. Açlıktan onlar da uyandı. Bal bulmak için inimden dışarı çıktım ama bu mevsimde, hele bu havada bal nerede, nasıl bulunur ki?..
Anne Kurt çok üzülmüş.
- Yavrular açsa anneler çok ağlar; bilmez miyim Ayı kardeş, demiş... Sen Çoban Dede'ye git. O sana bal verir. Bak bana verdi. Benim yavru kurtlar da açtı ama şimdi doyacaklar…
Anne Ayı koşmuş, Çoban Dede'nin kulübesinin kapısını çalmış. Çoban Dede Anne Ayı'yı görünce gülmüş:
- Yolda Anne Kurt'a rastladın. O seni bana yolladı. Yavru ayıların karınları aç, onlara bal lâzım. Bildim mi Anne Ayı?
Çoban Dede, bir büyücek küpeçin içine kepçe kepçe bal doldurmuş, Anne Ayı'nın eline tutuşturmuş…
Anne Ayı inine gidince küpeçten bal alıp patilerinin tabanına kalın kalın sürmüş. Yavru ayılar Anne Ayı'nın tabanını yalamış, sonra en uzun gecede mışıl mışıl uyumuşlar. Uyanmış Anne Ayı'nın patisinin altını yalamış yine uyumuşlar. Bütün gece ve bütün kış uyumuş, uyanmış, bal yalamış, yine uyumuşlar…
* * *
Artık karanlık çökmüş, Uzakta, çok uzakta Bozdağ, Teke Yaylası. Gölcük, Yerebatan Yaylası, Keldağ görünmez olmuş.. Anne'nin fısıltı gibi yumuşacık masalı da bitmiş.
Anne sormuş:
- Şimdi en uzun gece için tumba yatak olmadan önce küçük Aydın ne yiyecekmiş?
Beş yaşındaki küçük oğlan gözlerini kırpıştırmış:
- Ballı süt yesinmiş, içine küçük küçük ekmekler olsunmuş…
Annenin mavi gözlerinden gülücükler fışkırmış. Küçücük oğluna sarılmış.
Bu yazı yılın en uzun gecesi başlamak üzereyken yazılmış…
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021