Aydın ENGİN
Ben ki epey kaşarlı, epey alışkın, epey idmanlıyım, benim bile içim bu kadar kararmışsa, boğuntu her yanımı sarmışsa okurlarınki haydi haydi…
Öyleyse asık suratlı bir Tırmık yazmaktansa mizaha yelken açayım. Hem ben rahatlarım, hem becerebilirsem eğer okurlar biraaaazcık gülümser, diye düşündüm.
İyi de neyi tırmıklamalı, kimi sarakaya almalı?
Sağlık Bakanlığının bayram müjdesi gibi duyurduğu Çin aşısı haberi olur mu acaba?
Öyle ya büyük Türk büyüklerinin en büyüğü Recep Tayyip Erdoğan daha birkaç gün önce "Aşı sıkıntısı olduğunu kabul etmiyorum" buyurmuştu. Aynı günlerde Sağlık Bakanı da "Aşı tedariki önümüzdeki 2 ay güçleşiyor, sonra aşı bolluğu bekleniyor" buyurmuştu. Biri var diyor, biri yok diyor ve dün bayram müjdesi geldi, Çin aşısını taşıyan uçak Anmara Esenboğa havalimanına indi (inmiş).
Yok bu konu mizahla ele alınıp tırmıklanamaz.
Çünkü mizahın mizahı olamaz.
* * *
Peki, ekranların en çok izlenen, reyting rekorları kıran dizisi Sedat Peker'in ilk üç bölümünü ele alsam…
I-ıh… Bu da olmaz.
İlk üç bölümde ortaya dökülenler ve üçüncü bölümün sonuna doğru verilen "Turpun büyüğü heybede" mesajı işin ve konunun şakaya, mizaha gelir yanı olmadığını gösterdi.
Devletin iplerini eline geçirenlerin yedikleri herzeler, kullandıkları tetikçilerden birinin ağzından pervasızca sergileniyor. Hukuk devletine bağlı olmayı yurttaş olmanın birinci koşulu kabul eden biz sıradan yurttaşlar için artık açıktan akan lağım kanallarına seyirci kalamayacağımız bir aşamaya ulaşıldı. Bu ülkede insan olarak, yurttaş olarak bir "var olma - yok olma" sorunuyla karşı karşıyayız.
Henüz ilk üç bölümünü izlediğimiz "Peker dizisi" artık mizaha sığınmaya değil özgürlükler için, demokrasi için ve ille de hukuk devletinin evrensel ilkeleri için kolları sıvamamız gerektiğini adeta kafamıza vura vura gösterdi, gösteriyor gösterecek.
* * *
Bilgisayar başında "Mizah yazayım ama o olmaz, bu olmaz; peki ne olur acep " diye kıvranırken bir okur DM'si ekrana düştü.
DM, Twitter'de sadece yollayanla yollananın okuyabileceği mesaj demekmiş. Okurla benim aramda kalmasın, mesajı buradan açık edeyim:
"Sevgili Aydın bey, Diyarbakır'ın havaalanı kavşağına dikilmiş heykelleri tırmıklarsınız diye iki gündür bekliyorum ama sizden çıt yok. Bu da tırmıklanmazsa ne tırmıklanır acaba?"
Okur haklı mı?
Evet ve hayır!..
Biri bir lise müsameresinde halay çekenleri anımsatan folklor ekibi, biri kadayıf tepsisi taşıyan adam heykeli, biri burmalı bilezik figürü, biri de Diyarbakır karpuzunun içine tıkıştırılmış bebek heykeli (heykeli???) var karşımızda.
Utansak mı, gülsek mi, ağlasak mı bilinmez.
Bana heykel yap deseler elbette yapamam. Tamam, heykel yapamam ama Türkiye'de heykel sanatının yüz aklarından Kuzgun Acar arkadaşımdı; Mehmet Aksoy ise yakın arkadaşımdır. Onların heykel sanatı üstüne sohbetlerinde bulundum. Hele Mehmet Aksoy'un bir "nehir söyleşi" ile hayatının ve sanatının kitabını yazdım. (Heykel Oburu. Mehmet Aksoy kitabı, İş Bankası Yayınları)
Diyarbakır'daki utancı mizah konusu yapmayı heykel sanatına saygısızlık sayarım.
* * *
Diyarbakır'ın Valisi ve kayyım Belediye Başkanı Münir Karaloğlu eleştirilere cevap vermek için kameraların karşısına geçti ve…
Ve bir sözlü mizah başeseri yarattı. O varken benim gibi amatör mizahçılara ekmek yok.
Diyarbakır vali ve kayyımı konuşuyor. Ben aralara giriyorum:
"Bırakın Diyarbakır'da karpuz tartışılsın, güzellikler tartışılsın (Heykelleri kastediyor ve güzellikler diyor adam) ... Eğer gerçek fotoğraflarla beraber karşılaştırırsanız gerçeğe çok uygun olduğunu da görürsünüz. (Biri bu kayyım valiye heykel sanatının gerçeğe benzeyen figürler olmadığını anlatıp sevaba girse) ... Diyarbakır'da arzumuz isteğimiz budur. (Bir hayır sahibi çıksa ve valiye dönüp "Bizim arzumuz ve isteğimiz bu ilkellikler, bu utanç veren zevksizlikler değildir Vali efendi... Burası Diyarbakır'dır. Bir uygarlık kentini böyle gülünç kılmaya hakkınız yok... Vali de olsanız yok, kayyım belediye başkanı da olsanız yok" dese…)
* * *
Hatırladınız mı, Mehmet Aksoy, Kars'ta, hem Türkiye halkının, hem komşu Ermenilerin görebileceği bir yüksekliği yüz yüze, göz göze bakan iki insan heykeli dikmişti. Sonra..
Sonra büyük Türk büyüklerinden, sanat üstüne, hele heykel sanatı üstüne çok ince bir zevkin sahibi olduğuna kendisinin (sadece kendisinin ve tayfasının) inandığı biri, AKP Reisi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan o heykele bakıp "Bu bir ucube" buyurdu ve yıkılmasını emretti ve dediği gibi oldu. Mehmet Aksoy'un hünerli ellerinden çıkma "İnsanlık Heykeli" parçalandı ve ortadan kaldırıldı.
Diyarbakır'da kayyım başkan eliyle kente güzellik katsın diye dikilen karpuza tıkılmış tosun "heykelimsi"si öyle mi?
Valla böyle bir "Başkan"a böyle bir "kayyım başkan" yakışır…
Diyeyim ve suç işlemeden bu Tırmık'ı bitireyim…
Yazarlar
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021