Baskın ORAN
***
Herkes fani. Ama coğrafya yani komşularımız kalıcı. Tek Adam Rejimi tükendikten sonra da yaşamaya devam edeceğiz onlarla, Suriye’yle ve Yunanistan’la, diğerleriyle.
Bunu akılda tutarak, şu günlerde “dış politika” adına maruz kaldığımız durumlara göz atalım ki olayın vahameti net biçimde anlaşılsın.
***
Durumlar’dan kastım, “şu kadar şehit verdik ama misliyle öldürdük” veya “Şehitler Tepesi asla boş kalmayacak” türünden ölmek ve öldürmek güzellemeleri değil.
“Bu topraklar şehit kanlarıyla yoğurulmazsa ancak arazi olur” türünden hamaset kolaycılığı değil.
“İdlib’den çekilirsek sonunda Hatay’dan olmamız kaçınılmazdır. O gözü oyarız, o eli kökünden keseriz” türünden korku hikâyeleri değil. “Görev düşsün, bayrağımı alır, koşa koşa cepheye gider, mevziye girerim. Allah nasip eder şehit olur, gazi olurum" ve “Türk askeri soluğu Şam’da almalı, zalim ve canavar Esad’ın başına çuvalı geçirmelidir” türünden ucuz kahramanlıklar da değil.
Yerli ve milli eşhasın anlaması zor, öğrenmek de istemedikleri, kendine özgü kuralları vardır dış politikanın; önce bunların genel çizgilerinden bahsedelim:
***
Mesela, süper devletler uluslararası hukuka aldırış etmeyebilirler ama, bizim gibi orta boy devletlerin böyle bir lüksü yoktur. Türkiye, “Her türlü savaş propagandası kanunlarla yasaklanır” (Md. 20) diyen Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’ni 7 Temmuz 2003’te onamıştır. Oysa, TRT-3 bile saat başı kahramanlık anonsları yaparken, İstanbul Valiliği “Savaşa Hayır” eylemlerini 3 Mart’ta yasaklamıştır.
Mesela, orta boy bir devlet, süper devletleri birbirine düşürmek gibi bir strateji izleyemez. Çünkü hem “it iti ısırmaz”, hem de nükleer dehşet dengesinin olduğu bir dünyada bu devletler birbirleriyle çatışmaktan kaçınırlar; zaten her birinin etki alanı da belli ve tescillidir.
Rus S-400’lerini ekonomi böyleyken 2,5 milyar dolar bastırıp satın aldıktan sonra, Tiffany’de Kahvaltı filmindeki gibi Patriot vitrinini ancak kaldırımdan seyrettirir sana Amerikalılar. Veya verirlerse çok fena ödetirler, ki ellerinde en küçüğü Halk Bankası olan büyük kozlar var.
Mesela, orta boy bir devlet, katılmak istediği bir blokun aklını yerinden oynatacak bir strateji izleyemez. AB’yi tehdit edip edip, ardından o zavallı mültecileri Yunanistan sınırına yığıp yığıp, sonra da AB ülkelerinin neredeyse tamamını oluşturduğu NATO’ya “Md. 5 gereği yardımıma koş!” diyemez.
Mesela, orta boy bir devlet, süper devletlerin biriyle halvet olup sonra ötekiyle olmak türünden bir strateji izleyemez. CB Erdoğan Tunus’tan Suriye’ye kurulacak bir Sünni kuşağını önledi diye Esad’a kin bağladı, düşürmeye kalktı, Suriye’de isyan eden İslamcıları desteklemek için bu ülkeye girdi.
Girmek kolay, kalmak zor. Önce ABD’ye yanaştı, sonra Trump Suriye’den asker çekeceğini ilan edince de, Rusya’ya. Ama İslamcı isyancıların Türkiye sınırından alınıp gönderildiği İdlib’de ‘Ya ben ya Esad’ gibi olmayacak bir duaya amin dediği için bizzat Rus uçakları tarafından bombalandık.
Onun üzerine şimdi yine ABD ve NATO’dan yardım istiyor. Eğer Suriye NATO üyesi olsaydı ve Türkiye üye olmasaydı, Esad’ın böyle bir talepte bulunması mantıklı olur idi. Bilin bakalım neden.
Gelelim şimdi bu yardım meselesinin teknik yönlerine.
***
Tek Adam Rejimi’nin ABD ve NATO’dan talep ettiği yardım tamamen anlamsız. Çünkü:
1) NATO Antlaşması Md. 5 sadece üye ülkenin topraklarına saldırı olması halinde işler. Üstelik, yazıldığı 1949’dan beri sadece 1 kere uygulanmıştır: 11 Eylül 2001 NY İkiz Kuleler olayında.
Bir ironi lazımsa: Eğer bizim Rejim Suriye’de NATO yardımı talep ediyorsa, Suriye ordusunun Türk toprağına saldırmasını beklemeli. Bunun için bir olanak da mevcut, çünkü 1921 TBMM-Fransa anlaşması Md. 9 ve onu onaylayan Lozan Md. 3/1 nedeniyle Suriye’de (bir futbol sahası büyüklüğünde) böyle bir Türk toprağı var: Süleyman Şah Türbesi.
2) Suriye İdlib’de uçuş yasağı uyguluyor. TSK bölgeye “gözlem noktaları” kurdu ve onlara şimdi karadan takviye komandolar, tank, mühimmat yollamakta.
Yabancı bir ülkeye girmiş kara birliklerinin uçak desteği olmaksızın perişan edileceğini bilecek kadar mantığım + genel kültürüm var ama, askerlikten hiç anlamam. Onun için Tek Adam Rejimi’nin NATO’dan talep ettiği “hava desteği”ni sordum emekli havacı arkadaşlarıma.
Bu kavram iki anlama geliyormuş: a) Yerden havaya savunma füzeleri; b) Erken Uyarı sisteminden alınacak bilgiler.
Birincisinin NATO’daki adı tanıdık: Patriot. Gönderilmelerine Pentagon karşı. Rusya’dan geçenlerde S-400’ler satın almış bir ülkenin ABD’den Patriot istemesinin ilginç olmasının yanı sıra; bu füzeler Suriye hava kuvvetlerine karşı mı kullanılacak, yoksa Rus uçaklarına karşı mı? Bi de, İspanya’ya ait toplam 6 adet bataryadan oluşan bir Patriot füze sisteminin İncirlik’te bulunduğunu biliyor muyduk?
Erken Uyarı’ya (early warning) gelince, bu yöntem çok yüksekten seyreden uçakların üzerine monte edilmiş devasa radarlarla uygulanıyor. Tanesine 270 milyon dolar sayıp aldığımız bu Awacs uçaklarından da Konya’da 4 tane bulunduğunu biliyor muyduk?
***
Tevekkeli değil Yunanistan, NATO’nun Türkiye’ye hava desteği vermesine önce itiraz etmiş, sonra geri almıştı ve biz bunu mültecilerin sınırına dayanmasına bağlamıştık. Demek ki NATO Yunanistan’a ‘Sen kendini yorma iş olacağına varacak’ demiş.
Nitekim, bu haftaki en son gelişmeler:
AB açıkladı: “Kimse AB’ye şantaj yapamaz.”
ABD savunma bakanı açıkladı: “Türkiye’ye Suriye için hava sahası desteği vermeyeceğiz.”
Jeffrey açıkladı: “Spesifik bir askerî program konusunda çalışmıyoruz. Mühimmat vermeye hazırız.”
BM İnsan Hakları Konseyi açıkladı: “Ankara'nın destek verdiği cihatçıların savaş suçu işlediği yönünde kanıtlar bulunmaktadır. Bundan Türkiye de sorumlu tutulabilecektir.”
Moskova açıkladı: CB Erdoğan’ın Moskova ziyareti öncesi Rusya Dışişleri Bakanlığı, Osmanlı- Rusya 93 Harbi’nin sonunda imzalanan 1878 Ayastefanos’u resmî Twitter adresi üzerinden paylaştı.
Veee, Yeni Akit açıkladı: “Rahvan At Binicilik Kültür ve Spor Kulübü üyeleri, ‘Devletin başı emir verirse akşam namazını Rusya'da kılmak için yola çıkacağız’ dedi.”
Fazla uzadı. Şöyle bitirelim:
TSK vesayeti sona ersin derken, Siyasal İslam vesayeti onun yerini alsın demiyorduk.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
27.02.2025
27.12.2024
14.11.2024
1.11.2024
25.10.2024
18.10.2024
27.09.2024