Bayram ZİLAN

HER TÜRLÜ YASA İTİNA İLE İPTAL EDİLİR
21.04.2014
2169

 Takip edenleriniz olmuştur. Perşembe günü, Anayasa Mahkemesi'nin kendini 1. derece mahkemelerin yerine koyarak, iç hukuk yollarının ilk yüz metresinin bile tamamlanmadığı bir dava ile ilgili, konusu, görevi ve hakkı olmadığı halde vermiş olduğu kararı "ti"ye almak için İncek'e, AYM binasının önüne gittik.

Elbette bu etkinliği yapmaktaki tek amacımız sadece AYM'nin twitter kararını eleştirmek değildi. Özellikle Haşim Kılıç'ın adeta "davetiye çıkartırcasına", YSK'nın seçimlerle ilgili vermiş olduğu nihai kararlarla ilgili olarak kendilerine başvuru olması halinde değerlendirebileceklerini, YSK'nın seçim kararlarına da bakılabileceğini söylemesini, "367 gibi ucube kararlara imza atmış AYM"nin tekrar Türkiye siyasetini dizayn etme çabası olarak değerlendirdik.

Bu gerekçelerle, "pilava sapladığım kaşığı babam görmüyor, beni evlendirsene AYM",  "Yüksek Hızlı Tren çok hızlı, hızını düşürsenr AYM", "Elektriğimi kestiler, açman için direk sana geldim AYM", "Psikolojim bozuldu, çocukluğuma in AYM", gibi dövizler hazırlayarak, tamamen mizah içerikli bir etkinlik hazırladık.

Ne var ki, söz konusu etkinliğimizin içeriğine son gün eklentiler yapmak zorunda kaldık. Zira günaşırı AYM'nin kapısını aşındıran, Söğütözü ile İncek arasını "su yolu" yapan CHP'nin, bizimle aynı gün AYM'ye giderek internet yasası ile ilgili iptal davası açağını öğrendik.

Dile kolay, CHP, AYM'ye bugüne kadar tam 200 iptal başvurusunda bulundu. Bu tablonun anlamı şudur: Eğer ara sıra AYM'ye yolu düşen birisiyseniz CHP ile orada karşılaşma olasığınız % 70'in üzerinde. 

Bu karşılaşma ihtimali bize de denk gelince, bunu fırsata çevirdik ve hem CHP'yi hem de AYM'nin kararlarını "ti"ye aldık.

Peki; Türkiye'nin iktidar olmaya en yakın partisi, Türkiye'nin en eski partisi ve Türkiye'nin Ana Muhalefet partisi gibi bir çok 'değerli' ünvana sahip olan CHP'nin sırtını halka, yüzünü AYM, Danıştay, derin yapılar ve vesayetçi güçlere dönmesi "siyasi vizyonsuzluk" ve "siyasi yoksunluk" değil midir?

Düşünün, Sayın Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanı adayını belirlerken sosyologlara danışacaklarını" söyledi. 

CHP yönetimi, asıl sorununda bu bakış açısı olduğunu, CHP'nin en temel probleminin "halka hiçbir şey sormamak" olduğunu ne zaman idrak edecek? 

İktidarın; sosyologlar, psikolojik savaş ajanı akademislenler, emekliliği çoktan geçmiş, geri çekilip evde torun sevmesi gereken liberaller, Pensilvanya ve çok uluslu toplum mühendisleri tarafından değil, bizzat halk tarafından belirlendiğini ne zaman fark edecekler?

Belki de, bütün bu gerçekleri biliyorlar. Ancak bu gerçeklerle ontolojik bir uyuşmazlıkları olduğundan, isteseler de, istemeseler de, sırtlarını halka dönmek zorunda kalıyorlar.

Elbette bu varsayımlar tartışılmaya değer konular, ancak şunu belirtmek gerekiyor, eğer CHP, AYM'nin yollarını aşındırmaya devam edecekse, Başbakan Erdoğan devreye girmeli, CHP Genel Merkezi'nin bulunduğu Söğütözü ile AYM'nin bulunduğu İncek arasındaki mesafeyi 4 dakikaya indirecek bir "raylı sistem" yapmalıdır. 

Eğer bu mümkün değilse, AYM Başkanlığı, kendi binası içinde CHP'ye bir "irtibat bürosu" açmalı ve CHP'lileri yollarda telef olmaktan kurtarmalıdır.

Yaptığı açıklamalarla "her türlü dava itina ile iptal edilir" noktasına gelen Sayın Haşim Kılıç'ın da Cumhurbaşkanı adayı olması veya böyle bir niyet beslemesi gayet doğaldır. Bunu tartışmak kimsenin haddi de değildir.

Fakat Kılıç'ın seçim startını AYM'den başlatmasını, kurumun başındayken Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlık yapmasını eleştirmek de bizim en doğal hakkımızdır. Bu hakkımızı gaspetmek veya engellemek "noterden tasdikli, yeminli muhaliflerin" haddi değildir.


@bayramzilan

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar