Bayram ZİLAN
Takip edenleriniz olmuştur. Perşembe günü, Anayasa Mahkemesi'nin kendini 1. derece mahkemelerin yerine koyarak, iç hukuk yollarının ilk yüz metresinin bile tamamlanmadığı bir dava ile ilgili, konusu, görevi ve hakkı olmadığı halde vermiş olduğu kararı "ti"ye almak için İncek'e, AYM binasının önüne gittik.
Elbette bu etkinliği yapmaktaki tek amacımız sadece AYM'nin twitter kararını eleştirmek değildi. Özellikle Haşim Kılıç'ın adeta "davetiye çıkartırcasına", YSK'nın seçimlerle ilgili vermiş olduğu nihai kararlarla ilgili olarak kendilerine başvuru olması halinde değerlendirebileceklerini, YSK'nın seçim kararlarına da bakılabileceğini söylemesini, "367 gibi ucube kararlara imza atmış AYM"nin tekrar Türkiye siyasetini dizayn etme çabası olarak değerlendirdik.
Bu gerekçelerle, "pilava sapladığım kaşığı babam görmüyor, beni evlendirsene AYM", "Yüksek Hızlı Tren çok hızlı, hızını düşürsenr AYM", "Elektriğimi kestiler, açman için direk sana geldim AYM", "Psikolojim bozuldu, çocukluğuma in AYM", gibi dövizler hazırlayarak, tamamen mizah içerikli bir etkinlik hazırladık.
Ne var ki, söz konusu etkinliğimizin içeriğine son gün eklentiler yapmak zorunda kaldık. Zira günaşırı AYM'nin kapısını aşındıran, Söğütözü ile İncek arasını "su yolu" yapan CHP'nin, bizimle aynı gün AYM'ye giderek internet yasası ile ilgili iptal davası açağını öğrendik.
Dile kolay, CHP, AYM'ye bugüne kadar tam 200 iptal başvurusunda bulundu. Bu tablonun anlamı şudur: Eğer ara sıra AYM'ye yolu düşen birisiyseniz CHP ile orada karşılaşma olasığınız % 70'in üzerinde.
Bu karşılaşma ihtimali bize de denk gelince, bunu fırsata çevirdik ve hem CHP'yi hem de AYM'nin kararlarını "ti"ye aldık.
Peki; Türkiye'nin iktidar olmaya en yakın partisi, Türkiye'nin en eski partisi ve Türkiye'nin Ana Muhalefet partisi gibi bir çok 'değerli' ünvana sahip olan CHP'nin sırtını halka, yüzünü AYM, Danıştay, derin yapılar ve vesayetçi güçlere dönmesi "siyasi vizyonsuzluk" ve "siyasi yoksunluk" değil midir?
Düşünün, Sayın Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanı adayını belirlerken sosyologlara danışacaklarını" söyledi.
CHP yönetimi, asıl sorununda bu bakış açısı olduğunu, CHP'nin en temel probleminin "halka hiçbir şey sormamak" olduğunu ne zaman idrak edecek?
İktidarın; sosyologlar, psikolojik savaş ajanı akademislenler, emekliliği çoktan geçmiş, geri çekilip evde torun sevmesi gereken liberaller, Pensilvanya ve çok uluslu toplum mühendisleri tarafından değil, bizzat halk tarafından belirlendiğini ne zaman fark edecekler?
Belki de, bütün bu gerçekleri biliyorlar. Ancak bu gerçeklerle ontolojik bir uyuşmazlıkları olduğundan, isteseler de, istemeseler de, sırtlarını halka dönmek zorunda kalıyorlar.
Elbette bu varsayımlar tartışılmaya değer konular, ancak şunu belirtmek gerekiyor, eğer CHP, AYM'nin yollarını aşındırmaya devam edecekse, Başbakan Erdoğan devreye girmeli, CHP Genel Merkezi'nin bulunduğu Söğütözü ile AYM'nin bulunduğu İncek arasındaki mesafeyi 4 dakikaya indirecek bir "raylı sistem" yapmalıdır.
Eğer bu mümkün değilse, AYM Başkanlığı, kendi binası içinde CHP'ye bir "irtibat bürosu" açmalı ve CHP'lileri yollarda telef olmaktan kurtarmalıdır.
Yaptığı açıklamalarla "her türlü dava itina ile iptal edilir" noktasına gelen Sayın Haşim Kılıç'ın da Cumhurbaşkanı adayı olması veya böyle bir niyet beslemesi gayet doğaldır. Bunu tartışmak kimsenin haddi de değildir.
Fakat Kılıç'ın seçim startını AYM'den başlatmasını, kurumun başındayken Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlık yapmasını eleştirmek de bizim en doğal hakkımızdır. Bu hakkımızı gaspetmek veya engellemek "noterden tasdikli, yeminli muhaliflerin" haddi değildir.
@bayramzilan
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.05.2024
7.05.2024
3.05.2024
29.04.2024
26.04.2024
18.04.2020
25.02.2020
12.02.2020
19.01.2020
15.01.2019