Bayram ZİLAN
Tarih kitapları 7-8 Ekim Olayları’nı şüphesiz “kırılma ve psikolojik tahribat yaratan olaylar” şeklinde yazacak. 7 Ekim’de başlayan olayların henüz net olarak Z raporunu almış değiliz. Elbette fiziki tahribatın istatistiği gazetelerde boy boy gösteriliyor. Ancak bahsettiğim Z raporu, toplumsal tahribatın ne olduğu hakkında kapsamlı bir Z raporudur. 7-8 Ekim Olayları’nın toplumsal dokuyu ne derece zedelediğini, Kürtler ve Türkler üzerinde ne gibi bir kırılmaya neden olduğunu ve okulları yanan çocukların zihin dünyalarında meydana gelen etkinin sonuçlarını zaman içerisinde göreceğiz. Ancak bugün, bu olayların Çözüm Süreci bağlamında etkilerini ve sonuçlarını değerlendirmek mümkün.
Madde madde gidelim…
1-İlk kurşun sıkıldı. 22 ay boyunca süregelen çatışmasızlık ortamı bozuldu.
2-“22 aydır gençlerin cenazesi, soğuk musalla taşlarının üzerine konulmuyor, anneler ağlamıyor” savunumuz artık geçersiz.
3-Çözüm Süreci başladığından ve silahların gölgesinin Türkiye toplumunun üzerinden kalktığından bu yana Türk ve Kürt toplumu, psikolojik bariyerlerini kaldırmaya, birbirine daha çok dokunmaya, daha çok konuşmaya (hatta konuşulması tabu olan konuları bile konuşmaya) ve birbirlerini daha fazla anlamaya başlamıştı. 22 ay boyunca sağlanan bu psikolojik yakınlaşma 2 gün içerisinde heba edildi. Psikolojik açıdan bugün, ilk başladığımız noktadayız.
4-HDP ve PKK’nin silahı bir sigorta aracı olarak hâlâ arkalarında saklıyor oldukları çok sarih biçimde anlaşıldı.
5-HDP ve PKK’nin, Öcalan ile ciddi bir fikir ayrılığı içerisinde olduğu anlaşıldı.
6-HDP ve PKK’nin Kürtler üzerinde bir hegemonya kurmak istediği, teksesli, yekpare bir “tek parti dönemi” arzuladığı ve bunu pratikleştirdiği herkes tarafından öğrenilmiş oldu.
7-Çözüm Süreci’nde siyasi ve toplumsal müzakerelerin ve hak ve özgürlük bağlamındaki taleplerin sadece PKK/HDP ile yapılıyor olması (veya -görünürlük açısından- Türkiye toplumunda böyle biliniyor olması) ciddi siyasi krizlere neden olabileceği anlaşıldı.
Bütün bu gelişmeler, Çözüm Süreci’ni yürütenler açısından yeni tedbirleri, önlemleri ve yol haritasında değişiklikleri kaçınılmaz kılıyor.
Ya üçüncü bir yol ile Çözüm Süreci’nin kırılgan fay hatlarını değiştirip, farklı bir güzergâh ve rota çizerek süreci daha sağlam bir zemine oturtacağız ya da 7-8 Ekim Olayları gibi ağır tahribatlar yaratan olayların tekrar yaşanmasına ve kırılgan fay hatlarının süreci devirmesine seyirci kalacağız.
“Çözüm Süreci’ne elimi, bedenimi, canımı koydum. Bu sürece sonuna kadar sahip çıkacağım” diyen bir Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve “Çözüm Süreci’ni nihayete kavuşturmak bizim en önemli görevimizdir” diyen bir Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun olduğu güçlü ve kararlı liderler varken yukarda sözünü ettiğimiz 2.seçeceğin seçileceğini zannetmiyorum.
Öyleyse 1.seçenek nasıl olmalı? Üçüncü yol mümkün mü? Süreci rahatlatacak ve önünü açacak önlemler neler olabilir?
Yine madde madde gidelim…
1-Çözüm Süreci’nin paydaşları mutlaka genişletilmeli. Hak ve özgürlük bağlamındaki talepler ve süreci ilgilendiren adımların atılması hususundaki müzakerelerin bundan sonra çok geniş bir konsensüs ile yapılması gereklidir. Bunun için Çözüm Süreci’ne bölgedeki kanaat önderleri, medrese çevreleri, İslamcı/Müslüman Kürt oluşumlar ve daha önce sık sık yazdığım PKK’nin etkisi alanında olmayan daha “bağımsız ve sivil” STK’lar mutlaka dahil edilmelidir.
2-Ak Parti’nin Kürt Milletvekilleri (en az HDP milletvekilleri kadar) daha çok görünür olmalı ve konuşmalıdır. Kürtlerin haklarının sadece HDP tarafından savunulduğu yanılgısı bir an önce aşılmalıdır.
3-Akil İnsanlar Heyeti’nin sayısı en az iki katına çıkartılmalı, farklı toplum kesimlerinden insanlar heyete dahil edilmelidir. Mezkûr heyet, süreç nihayete kavuşana kadar aktif olarak çalışmalı, sürecin her aşamasında kamuoyuna bilgi vermeli ve aylık basın toplantıları yapmalıdır.
4-Çözüm Süreci’nde “3.Göz Mekanizması” devreye sokulmalıdır. Bu mekanizma sürecin taraflarını izlemeli, verilen sözleri yerine getirmeyenleri uyarmalı, gerekirse kamuoyuna deklare etmeli ve bu sözlerin tutulması için taraflara baskı yapmalıdır. 3.Göz Mekanizması tamamen sivil ve tarafsız olmalı, gücünü milletten almalı ve tarafların eksik bıraktığı yanları hiçbir baskı altında kalmadan, özgür ve cesurca yine millete anlatmalıdır.
5-Öcalan’ın toplumla veya Kandil’le direk görüşmesi sağlanmalıdır. 7-8 Ekim olayları Kandil ile İmralı arasında bir fikir ayrılığının olduğunu çok net biçimde göstermiştir. Süreç başladığından bu yana Öcalan, her türlü provokasyonda toplumu sağduyuya davet ettiği görülürken, Kandil, doğrudan provokasyonların bir parçası haline gelmiştir. Bu nedenle, Öcalan’ın kitlelere vereceği mesajları, daha direk kanallar ve enstrümanlar ile yapmasının önü açılmalıdır.
Çincede “fırsat” ve “kriz” kelimesi aynıdır. Çincedeki bu kelimeyi dileyen fırsat anlamında dileyen de kriz anlamında kullanır.
7-8 Ekim Olayları, birçok kişi için bir kriz olarak değerlendirilir, bu doğru bir değerlendirmedir de. Ancak mezkûr olaylar aynı zamanda bir fırsattır da.
Eğer Z raporunu eksiksiz görür, kırılgan fay hatlarını tespit eder, sürecin rotasını değiştirir, 3.yol ile kaldığınız yerden devam etme iradesini gösterir ve süreci daha sağlam bir zemine oturtursak 7-8 Ekim Olayları veya krizi bir fırsata dönüşmüş olur.
Twitter: @bayramzilan
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.05.2024
7.05.2024
3.05.2024
29.04.2024
26.04.2024
18.04.2020
25.02.2020
12.02.2020
19.01.2020
15.01.2019