Bayram ZİLAN
Liberalizm, kâğıt üstünde özgürlüğü birincil politik değer olarak ele alan bir ideoloji, politika geleneği ve düşünce akımı olarak tarif edilir. Genel anlamda liberalizm, bireylerin ifade özgürlüğüne sahip olduğu, din, devlet ve kurumların gücünün sınırlandırıldığı, düşüncenin serbest bir şekilde dolaşımda olduğu, özel teşebbüse fırsatlar sunan serbest piyasa ekonomisinin hâkim olduğu, hukukun üstünlüğünü geçerli kılan şeffaf bir devlet modelini ve toplumsal hayat düzenini hedefler. Liberal demokrasi olarak tanımlanan bu devlet düzeninde tüm vatandaşların kanun önünde eşit olduğu ve fırsat eşitliğine sahip olduğu bir sistem olduğu ifade edilir.
Kulağa ne hoş geliyor değil mi?
Özgürlük, eşitlik, demokrasi, hak, hukuk, adalet, fırsat eşitliği, ifade özgürlüğü…
Yeme de yanında yat. Ne ararsan var.!
İnsan kendini cennette sanıyor, hattayukarıdaki güzel cümleleri okuyan en radikal sosyalistin bile liberal olası gelmiştir eminim.
Ne var ki bütün bu güzel hasletler, sadece kâğıt üzerinde.
Okuduklarınız, sadece Ferrarisini Satan Bilge’nin çıktığı bulutların üzerindeki dağlardan mülhem. O dağların Ertuğrul Özkök kafası veren zirvesinden indiğinizde, hayata karışmaya başladığınızda Şark’tan, aslında liberalizmin sizi “öteki” kılmak için ve size “haddinizi” bildirmek için icat edilmiş veya laboratuvarda üretilmiş bir ideoloji olduğunu kavrıyorsunuz.
Buradaki “siz”den kasıt Şarklılardır. Yani Doğulular.
Bu, öyle bir liberallik ki, Batıdan ve/ya Batılıdan başkasının edinemeyeceği bir liberallik. Batılıysan liberalsin. Geri kalanlar kontrgerillaberal.
Edward Said; Batı’nın Doğu düşüncesinin her zaman Batı’yı yücelten ve Batı’nın üstünlüğüne vurgu yapan bir düşünce olduğunu söyler. Said, bu düşünce ve söylemin her zaman egemen olma çabasında olduğunu, Batı ile Doğu karşılaştığında bu söylem ve düşüncenin kendini yeniden ürettiğini, dolayısıyla Batı’nın hâkimiyet algısının ve Doğu’ya karşı önyargısının temelinde, sömürü alanları yaratma düşüncesi olduğunu söyler.
Doğu’nun sırtına basarak Doğu’ya yüksekliğin ne kadar güzel olduğunu anlatan, anlatmakla kalmayıp, bir boy ölçüsü standardı belirleyerek bu ölçüyü Doğu’ya dayatan Batı, bir gün sırtına basacak tek bir Doğulunun bile kalmayacağını keşfeder mi, bilmiyorum.
Ancak, başkasının sırtına basarak kendi boyunun ölçüsünü yükseltenler, er ya da geç boylarının gerçek ölçüsünü alırlar. Hiçbir toplum veya kişi, ilelebet sırtına basılmasına müsaade etmez. Titreyin, Üstad Sezai Karakoç’un Masal şiirindeki “Batılılar.! Altı çocuğunu yuttunuz, bir babanın yedinci oğluyum ben, gömülmek istiyorum buraya hiç değişmeden.! Babam öldü acılarından kardeşlerimin, ruhunu üzmek istemem babamın, gömün beni hiç değişmeden, Doğulu olarak ölmek istiyorum ben” diyen “Yedinci Çocuklar” büyüdü artık.
Liberal değerleri sadece kendisine ve kendisi gibilere uygulayanların, bir başka deyişle sadece kendi toplumuna özgürlükçü, eşitlikçi ve adil olanların, uzak coğrafyalara demokrasi ihraç etmesi, özgürlük, demokrasi ve adaletten bahsetmesi, Doğu’da “Demokrasi bilirkişisi” gibi elinde “demokratölçerle” gezmesi abesle iştigaldir.
Baylar! Sadece kendi ölüsüne ağlayan bir toplumun küresel vicdandan bahsetmesi ikiyüzlülüktür.
Hasılı kendinize liberalsiniz.! Eğer öyle olmasa, Paris’te gösterdiğiniz duyarlılığın aynısını her gün onlarca masum insanın katledildiği Kudüs, Şam, Bağdat, Abuja, İslamabad, Kabil ve diğer mazlum coğrafyalarda da gösterirdiniz.
Üzgünüm, sizin liberalizminiz ağzına kadar pisliğe batmış genelevinize müşteri çekebilmek için vitrine koyduğunuz makyajlı hayat kadınları gibi. Dışı birilerini, içi birilerini yakar. Giren de, çıkan da, bakan da yanar. Onlar yanar, siz kazanırsınız.
Hani, Louis Massignon’unuz “Onların (Doğuluların) her şeylerini tahrip ettik, felsefeleri, dinleri mahvoldu, artık hiçbir şeye inanmıyorlar, derin bir boşluğa düştüler. Anarşi ve intihar için olgun bir hale geldiler.” buyurmuştu ya…
Paris Katliamı’nı biraz da bu düşüncelerinizin bir sonucu olarak telakki etseniz?
200 yıldır, özgürlük, adalet, demokrasi, eşitlik, çokkültürlülük deyip “biz ve ötekiler” yarattığınızı, kendi çizdiğiniz çemberin dışında kalanların kültürlerini öğütmeyi liberalizm diye yutturduğunuzu fark ettiğiniz zaman Paris Katliamı’nın tarihsel ve sosyolojik sebeplerini de fark etmiş olacaksınız.
Bilmelisiniz ki, dünyanın bu hale gelmesinde en büyük pay sizin kolonyalist, sömürgeci ve emperyal düşüncenizdir.
İşte bunları fark ettiğiniz zaman dünya daha yaşanabilir hale gelecek.
Aksi kaos ve gözyaşı…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.05.2024
7.05.2024
3.05.2024
29.04.2024
26.04.2024
18.04.2020
25.02.2020
12.02.2020
19.01.2020
15.01.2019