Birgül HAKAN

Bana göre HAYAT
15.10.2013
2391

 Son zamanlarda “hayatı ciddiye almak” ya da “almamak” tarzı ifadelerle çok sık karşılaşır oldum ne demek istendiğini pek kavrayamadan.Çünkü böyle bir ifade ben ve hayatım ikilisinden oluşan bir bakış açısı üzerinde şekilleniyor gibi.

Bu satırları yazdığım akşamın öğle sonrasında,”Kendime yeni bir hayat lazım,kendime yeni bir neden lazım” sözleriyle başlayan bir şarkıyı dinlerken,kaleme almak istedim.Hayata hayli beklenti yüklüyordu.

“Ben” ve “hayatım” ya da ben ve şeyim tarzı bölünme sürdürüldükçe,diğer insanlara ve aslında parçası olduğumuz halde dışımızda oluştuğu sanısında olduğumuz olaylara beklenti yüklemek kaçınılmaz oluyor.

Dolayısıyla,şarkı sözündeki” lazım”ları kimin tedarik etmesi gerektiğini anlayamadım.Atom-altı parçacıklar gibi bizlerin de soyutlanmış bireyler olarak bir varlığımız olamaz,ancak aramızdaki bağların içinde varolabilir,fark edilebilir,kendimizi fark edebiliriz.

Doğayla olan bağımızı çoğumuz yitirmiş olduğundan,geriye sadece birbirimizle olan bağlar kalıyor ve bu zor bir durum,çünkü doğadan kopmuşluğun yalnızlığını karşılamaya yetmiyor.

Üstelik doğaya karşı saygılı davranamamış insanın,birbirinin varlığına nasıl saygılı olabileceğini anlamak da kolay değil;nice uygarlıkların yok edilmiş ya da sırf kendinden farklı olduğu için aşağılanmış olduğu düşünüldüğünde.

İnsanlık olarak gelinen aşamada,yalnızlığımızı birbirimiz ile giderme ihtiyacımız,aramızda bağ oluşturmak ve o bağa bir şeyler katmak yerine,birbirimize her zamankinden daha çok benmerkezci beklentiler yüklemeye başladığından bu yana kendimizi,birbirimize daha da yabancılaşmamıza neden olan girdapların içinde savrulur halde bulmaya başladık.

Son zamanlarda yaşananları ya da yaşanamayanları,her şeye rağmen,insanlık tarihinin geçirdiği aşamalardan biri olarak görme eğilimindeyim,bazılarının düşündüğü gibi insanlığın sonu değil.

Bana bu gidişin bir aşamasında bir yerlere fena halde çarpmadan kendimizi aramaya yönelemeyeceğimiz gibi gelse de bu tabii ki bir kehanet değil,bilemem.

Bence önemli olan yaşamakta olduğumuz zaman.

Çığrından çıkmış görünümdeki kargaşaya ”nasıl” katıldığımızı idrak edebilmek ve bize olumsuz gelen olgulara “rağmen kendimizi varedebilme” yolunda uğraş vermek.

Yazdıklarımın,nasıl yaşanacağına ilişkin yönergeler ya da somut çözüm önerileri bekleyen okuyucumda düş kırıklığı yaratacağını biliyorum,ama onların beklediği bilgilere sahip değilim.

İnsan dünyasını merkez alan bir alanda çalışmış olmanın ve birey olarak yaşadıklarım, karşılaştıklarımı bazen durup tahlil etmek ihtiyacından kaynaklı paylaşımda bulunup dertleşmek istedim.

Hayatımın ilk dönemleri,çoğu şimdi bana saçma görünen şartlandırılmalarla,sonraki bölümü de bu şartlandırılmalardan arınmaya çalışmakla geçti.

Arınma çabalarımın bende bir boşluk yarattığını sanmıyorum,”meli-malı” lar azaldıkça yerini insanın doğasında varolduğuna inandığım sağduyu aldığından herhalde.

Yaşadıklarımdan öğrendiğim şey,ben ve ötekiler diye bir ikilinin olmadığı ve insanın kendine bir hayat ısmarlayamayacağı oldu.

Bana göre, hayat bir dizi rastlantı ve bizim o rastantılarla birlikte “nasıl varolduğumuz,ya da olmadığımız”

Önce günaydın,sonra biraz haz,biraz acı,biraz aşk,biraz hayal kırıklığı,biraz sıcaklık,biraz yalnızlık,biraz boyun eğme,biraz başkaldırı ve ardından iyi geceler.

Düş gücü ve tutkuları engellenmişler için ise hayat,çocukken oynadığımız oyunların büyüyünce izin verilmeyen oyunsuzluğu.

Bence hayat,burada saydıklarımla ve saymadıklarımla,tartışılması gerekmeyecek kadar sıradan ve yalın.

İnsanlık tarihi boyunca onu karmaşık bir hale getirme yönünde öyle ustalaşmışız ki bazılarımız bununla ilgili bir şeyler söyleme ihtiyacını duyuyoruz.

Hayatın kendisinden çok,onu çözülmesi zor bir yumağa nasıl dönüştürdüğümüzü anlatabilme umuduyla.

Bunlar benim görüşlerimdi, başkalarının her zaman söyleyecek farklı şeyleri olacak.

Mutlu ve keyifli bayramlar.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar