Birgül HAKAN
Son zamanlarda “hayatı ciddiye almak” ya da “almamak” tarzı ifadelerle çok sık karşılaşır oldum ne demek istendiğini pek kavrayamadan.Çünkü böyle bir ifade ben ve hayatım ikilisinden oluşan bir bakış açısı üzerinde şekilleniyor gibi.
Bu satırları yazdığım akşamın öğle sonrasında,”Kendime yeni bir hayat lazım,kendime yeni bir neden lazım” sözleriyle başlayan bir şarkıyı dinlerken,kaleme almak istedim.Hayata hayli beklenti yüklüyordu.
“Ben” ve “hayatım” ya da ben ve şeyim tarzı bölünme sürdürüldükçe,diğer insanlara ve aslında parçası olduğumuz halde dışımızda oluştuğu sanısında olduğumuz olaylara beklenti yüklemek kaçınılmaz oluyor.
Dolayısıyla,şarkı sözündeki” lazım”ları kimin tedarik etmesi gerektiğini anlayamadım.Atom-altı parçacıklar gibi bizlerin de soyutlanmış bireyler olarak bir varlığımız olamaz,ancak aramızdaki bağların içinde varolabilir,fark edilebilir,kendimizi fark edebiliriz.
Doğayla olan bağımızı çoğumuz yitirmiş olduğundan,geriye sadece birbirimizle olan bağlar kalıyor ve bu zor bir durum,çünkü doğadan kopmuşluğun yalnızlığını karşılamaya yetmiyor.
Üstelik doğaya karşı saygılı davranamamış insanın,birbirinin varlığına nasıl saygılı olabileceğini anlamak da kolay değil;nice uygarlıkların yok edilmiş ya da sırf kendinden farklı olduğu için aşağılanmış olduğu düşünüldüğünde.
İnsanlık olarak gelinen aşamada,yalnızlığımızı birbirimiz ile giderme ihtiyacımız,aramızda bağ oluşturmak ve o bağa bir şeyler katmak yerine,birbirimize her zamankinden daha çok benmerkezci beklentiler yüklemeye başladığından bu yana kendimizi,birbirimize daha da yabancılaşmamıza neden olan girdapların içinde savrulur halde bulmaya başladık.
Son zamanlarda yaşananları ya da yaşanamayanları,her şeye rağmen,insanlık tarihinin geçirdiği aşamalardan biri olarak görme eğilimindeyim,bazılarının düşündüğü gibi insanlığın sonu değil.
Bana bu gidişin bir aşamasında bir yerlere fena halde çarpmadan kendimizi aramaya yönelemeyeceğimiz gibi gelse de bu tabii ki bir kehanet değil,bilemem.
Bence önemli olan yaşamakta olduğumuz zaman.
Çığrından çıkmış görünümdeki kargaşaya ”nasıl” katıldığımızı idrak edebilmek ve bize olumsuz gelen olgulara “rağmen kendimizi varedebilme” yolunda uğraş vermek.
Yazdıklarımın,nasıl yaşanacağına ilişkin yönergeler ya da somut çözüm önerileri bekleyen okuyucumda düş kırıklığı yaratacağını biliyorum,ama onların beklediği bilgilere sahip değilim.
İnsan dünyasını merkez alan bir alanda çalışmış olmanın ve birey olarak yaşadıklarım, karşılaştıklarımı bazen durup tahlil etmek ihtiyacından kaynaklı paylaşımda bulunup dertleşmek istedim.
Hayatımın ilk dönemleri,çoğu şimdi bana saçma görünen şartlandırılmalarla,sonraki bölümü de bu şartlandırılmalardan arınmaya çalışmakla geçti.
Arınma çabalarımın bende bir boşluk yarattığını sanmıyorum,”meli-malı” lar azaldıkça yerini insanın doğasında varolduğuna inandığım sağduyu aldığından herhalde.
Yaşadıklarımdan öğrendiğim şey,ben ve ötekiler diye bir ikilinin olmadığı ve insanın kendine bir hayat ısmarlayamayacağı oldu.
Bana göre, hayat bir dizi rastlantı ve bizim o rastantılarla birlikte “nasıl varolduğumuz,ya da olmadığımız”
Önce günaydın,sonra biraz haz,biraz acı,biraz aşk,biraz hayal kırıklığı,biraz sıcaklık,biraz yalnızlık,biraz boyun eğme,biraz başkaldırı ve ardından iyi geceler.
Düş gücü ve tutkuları engellenmişler için ise hayat,çocukken oynadığımız oyunların büyüyünce izin verilmeyen oyunsuzluğu.
Bence hayat,burada saydıklarımla ve saymadıklarımla,tartışılması gerekmeyecek kadar sıradan ve yalın.
İnsanlık tarihi boyunca onu karmaşık bir hale getirme yönünde öyle ustalaşmışız ki bazılarımız bununla ilgili bir şeyler söyleme ihtiyacını duyuyoruz.
Hayatın kendisinden çok,onu çözülmesi zor bir yumağa nasıl dönüştürdüğümüzü anlatabilme umuduyla.
Bunlar benim görüşlerimdi, başkalarının her zaman söyleyecek farklı şeyleri olacak.
Mutlu ve keyifli bayramlar.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.02.2016
26.03.2016
22.11.2015
22.09.2015
21.08.2015
12.08.2015
25.07.2015
22.07.2015
12.07.2015
21.06.2015