DOĞAN ÖZGÜDEN
İsviçre’deki devrimci dostlarımızın İnternet üzerinden gerçekleştirdikleri canlı yayında sevgili Teslim Töre’nin sürgünden ülke topraklarına son seyahatine başlamadan önce yapılan töreni izliyor, facebook’ta da paylaşıyordum. Duygusal ağırlığı yüksek bir gündü…
Bu, şahsen tanık olduğum sürgünden sılaya kaçıncı dönüş? Bizim kuşağın sürgünlerinden yaşama veda ettikten sonra ülkeye dönüşleri Türkiye medyasında büyük yankı yapanların başında kuşkusuz Behice Boran’ınki gelir… Başkanı olduğu Türkiye İşçi Partisi’nin Türkiye Komünist Partisi’yle birleşeceğini açıkladığı basın toplantısından birkaç gün sonra hayata gözlerini yummuş, Brüksel’deki Belçika-Sovyetler Birliği Dostluk Cemiyeti’nin merkezinde yapılan bir törenle Türkiye’ye uğurlanmıştı…
Bittabi Türkiye’ye dönmeyip sürgün toprağında yatanlar ya da külleri Atlantik Okyanusu’na ya da İstanbul Boğazı’nın sularına serpilenler de var…
Bizden önceki sürgün kuşağından Nazım Hikmet Moskova’da, Sabiha Sertel Baku’da, Zeki Baştımar Leipzig’de yatıyor… 12 Eylül sürgünlerinden Yılmaz Güney, Ahmet Kaya ve Uğur Hüküm’ü Paris’teki Père Lachaise’de toprağa verdik… Nihat Akseymen’in külleri Türkiye’de Heybeliada açıklarına, Prof. Fahrettin Petek’in külleri ise hem İstanbul Boğazı’na hem de Normandiya açıklarına serpildi.
Bern’den uğurlama töreninin yapıldığı salonda Teslim Töre’nin fotoğrafına 68 kuşağının diğer üç efsanevi liderinin, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve İbrahim Kaypakkaya’nın fotoğrafları eşlik ediyordu.
Ölüm haberi üzerine yazdığım gibi, Teslim Töre genelde Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Arslan’ın önderliğini yaptığı Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’nun kırsal kesimde örgütlenmesini sağlayan isim olarak tanınır. Ancak onun sosyal-siyasal mücadelesi çok daha önceki dönemde, tıpkı Deniz Gezmiş'inki gibi, Türkiye İşçi Partisi saflarında başlamıştı.
Her ikisini de daha o dönemde sosyalist mücadelenin gözü pek militanları olarak tanıdım. Deniz TİP’in Üsküdar ilçe örgütünde, Teslim ise Akçakoca ilçe örgütündeydi…
Teslim Töre, parti yoldaşlığının yanı sıra, Malatya’da bir sol gazetenin kurucusu ve başyazarı olarak meslektaşımdı.
12 sendikacının kurduğu Türkiye İşçi Partisi, Mehmet Ali Aybar'ın genel başkanlığı üstlenmesinin ardından büyük kentlerde olduğu gibi Anadolu kent ve kasabalarında da hızla örgütlenmeye başlamıştı. Güneydoğu illerindeki örgütlenme, Aybar'ın 1963'de bölgeye yaptığı bir ziyaretin ardından büyük ivme kazanmıştı.
Teslim Töre de o yıl partiye katılmış, ardından da TİP Akçadağ ilçe başkanı olmuştu. 1969 milletvekili seçimlerinde de Malatya’da "bağımsız sosyalist" milletvekili adayı idi.
60’lı yılların ikinci yarısında biz İstanbul’da Ant Dergisi’ni çıkartırken, Anadolu’nun dört bir yanında büyük zorluklarla yayımlanan sol gazeteleri de tanıtıyor, mücadelelerine destek veriyor, Türkiye insanına Bâbıâli medyasının tekelini ve sansürünü aşan bir ses duyurmaya çalışıyorduk. Bu gazetelerden biri de anti-emperyalist ve sol hareketin sesini Malatya'da cesaretle duyuran Haşhaş gazetesi idi.
16 Ocak 1968 tarihli Ant’ta Haşhaş’ı, Fatsa’da Zeki Şahin yönetimindeki Fatsa, Kastamonu’da Nuri Ayvalı yönetimindeki Yeni Kastamonu, Zonguldak’ta Hüsamettin Güven yönetimindeki Sömürücüye Yumruk ve Nazilli’de Keziban Korkut yönetimindeki Gerçek gazeteleriyle birlikte tanıtmıştık.
16 sayı yayımlanan Haşhaş’ın her sayısı için dava açılmış, Teslim bu yüzden hapis yatmış, işkence görmüş, bunlara tepki olarak da, TİP Akçakoca ilçe başkanı ve 1969 seçimlerinde bağımsız sosyalist milletvekili adayı iken silahlı mücadeleye katılmaya karar vermiş, Hüseyin İnan’la temas kurarak THKO’nun kırsal alanda örgütlenme sorumluluğunu üstlenmişti.
Teslim’i ülke topraklarına yolcu ettiğimiz saatlerde Belçika’daki Ermeni arkadaşların iki duyurusu ulaştı… 1915 Soykırımı kurbanlarından büyük Ermeni müzik ustası Komitas’ın 150. doğum yıldönümü dolayısıyla 1 Aralık 2019 pazar günü Brüksel’de iki önemli müzik etkinliği düzenlenmişti. İlki Belçika Demokrat Ermeniler Derneği tarafından saat 14’te kendi lokallerinde, diğeri Belçika Ermeniler Komitesi tarafından aynı gün saat 18’de Brüksel’in ünlü Saints Michel et Gudule Katedrali’nde…
Büyük müzik ustalığının yanı sıra saygın bir Hristiyan din adamı olan Komitas’ın afişlerdeki acı ifadeli resmi bana onun İttihat ve Terakki ırkçılarından çektiklerini anımsatırken, yine Türkiye’den İslam din bilimcisi Turan Dursun’un da çok iyi tanıdığı dinle ilgili gerçekleri açıkladığı için nasıl alçakça katledilmiş olduğunu da düşündüm.
Ve de, tüm soykırımlara, siyasal baskılara ve sosyal haksızlıklara karşı yiğitçe tavır almış olan değerli bir Kürt hukukçumuzun, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin dört yıl önce, 28 Kasım günü kurşunlanarak öldürülmesini…
1869 yılında Kütahya’da doğmuş, anne ve babasını çok küçük yaşta kaybetmiş olan Komitas henüz 12 yaşındayken Etchmiadzin’e din okumak üzere yollanmış, 1895 yılında Vartabed (rahip) unvanını almış, Tiflis ve Berlin’de müzik okumuş, doktorasını Kürt halk şarkıları üzerine yapmıştı. Ermeni, Türk, Kürt olmak üzere 3 bin halk şarkısını notalarla kayıt altına almıştı. Ayrıca, 1910 yılında İstanbul’a yerleşerek 300 kişilik büyük bir koro kurmuştu.
24 Nisan 1915’te 246 Ermeni aydını ile birlikte tutuklanarak Çankırı’ya sürgüne yollanan Komitas, Halide Edip Adıvar’ın da aralarında olduğu dostlarının girişimiyle ölümden kurtulmuş, ama sürgünde çektikleri aklını alıp götürmüştü. Uzun yıllar tedavi altında kalan besteci 1935’te Paris’te bir akıl hastanesinde hayatını kaybetmişti.
Komitas’la birlikte 24 Nisan Ermeni avında tutuklanıp günümüzde Tayyip’in Kürtleri yok ederek el koymaya çalıştığı Der Zor Çölü’ne sürülen bir diğer din adamı, Rahip Kirkor Balakyan’dır… Temel Demirer’in dört yıl önce yazdığı Soykırımın Anıtı ve Ağıtı başlıklı yazıda belirttiği gibi Balayan bu ölüm yolculuğunu “Ermenilerin Golgothası” diye adlandırır.
“İsa’nın çarmıha gerildiği tepenin adıdır Golgotha. İsa, çivileneceği çarmıhı sırtına alır ve Kudüs sokaklarını çevreleyen insanların kılıç kadar keskin, alaycı sözleri eşliğinde yavaş yavaş Golgotha Tepesi’ne doğru ilerler. Bu çileli yolculuğun sonunda ise ölüm vardır. 24 Nisan 1915’te İstanbul’daki Ermeni aydınların tutuklanıp Anadolu’ya sürülmesiyle başlayan ve kadim bir Anadolu halkının büyük ölçüde yok edilmesiyle sonuçlanan ölüm seyahatini ‘Golgotha Yolu’ metaforundan daha iyi ne anlatabilir?” diye soruyor Temel Demirer.
Ne acıdır ki Golgotha Yolu ne Çankırı’da ne de Der Zor’da hitam buldu… Türkiye’nin Asurileri de, Pontus Rumları da, Trakya Yahudileri de, İstanbul ve İzmir Rumları da devletin kışkırtıp yönettiği teröre sayısız kurbanlar verdiler.
Sevgili Hrant Dink de Ermeni Golgothası’nın son kurbanlarındandı. O Ermeni kimliğinin saygı gören temsilcisi ve savunucusu olduğu için katledildi…
Sadece Müslüman olmayanlar mı?
Dersim Kürtleri de, Kahramanmaraş, Çorum ve Sivas Alevileri de Sünni ağırlıklı Devlet İslamı’nın sürekli hedefi oldular.
Demirel döneminde doğup Evren faşizmi döneminde meşrulaştırılan, Özal iktidarı ve onu izleyen sarsak koalisyonlar döneminde “astığı astık, kestiği kestik” olan Türk-İslam Sentezi’nin terörü, İslam tedrisatıyla yetişmiş değerli araştırmacı Turan Dursun’u bile 4 Eylül 1990’da alçakça katletmekte tereddüt etmedi.
1934’te doğan, babasının “Basra'da ve Kufe'de bile görülmeyecek bir alim” yaratma isteği doğrultusunda daha çocuk yaşta pek çok din hocasından, şeyhten din konusunda eğitim almış olan Dursun, öğrendikçe kendisine dayatılanları daha kararlı bir şekilde sorgulamaya, bulgularını makaleler, kitaplar yazarak Türkiye insanıyla paylaşmaya başlamıştı.
Ender Helvacıoğlu’nun vurguladığı gibi, “Turan Dursun, yaşamına yoğun dinsel bir ortamda karanlıklar içinde başlamış, bu karanlıkları yara yara aydınlanmıştı. Aldığı eğitim onu dinci, kendi sorgulamaları ise aydınlanmacı yapmıştı.” (Bilim ve Gelecek dergisi, "Turan Dursun gerçeği", sayı 79)
Katledilmesinden kısa bir süre önce yayımlanan bir yazısında Turan Dursun kendisini ölümle tehdit edenlere şöyle meydan okuyordu: “Bilcümle İslâmcılar! İyice bilin! Bilin ve unutmayın ki ben, yüzyılların doğurduğu bir 'ölüm'üm! İslâm'ın, tüm dinlerin, tabuların, sonuçları bugün ve yarın görülecek ölümüyüm. Çıkarları din karanlığı üstüne kurulu olanlar, bu karanlıktan türlü biçimde yararlananlar, tüm karanlık böcekleri benden korksunlar. Ne imzalı, ne imzasız yalanları beni yıldırabilecektir. Korksunlar elimdeki ışıktan. Bir mum ışığının bile koca bir oda karanlığını nasıl parçaladığını anımsasınlar. Binlerce yıllık ilkelliklerin, yalanlarla örülüp piyasalara sürdüğü imanın, kafalardaki, duygulardaki zincirlerinin elbette ki bir gün sonu gelecektir.” (Teori dergisi, sayı 8, Ağustos 1990)
4 yıl önce bugün, 28 Kasım 2015’te, Diyarbakır Barosu’nun başkanı Tahir Elçi de Sur ilçesinde yaptığı basın açıklaması sonrasında yine ırkçı-islamcı terörün hedefi olarak aynı sokaktan açılan ateş sonucu başına isabet eden bir kurşunla yaşamını yitirmişti.
Kasım 2012'den itibaren Diyarbakır Barosu başkanlığını yapan, aynı zamanda Türkiye Barolar Birliği (TBB), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) üyesi olan Tahir Elçi’nin bu alçakça cinayete hedef seçilmesinin nedeni 14 Ekim 2015 tarihinde CNN Türk kanalında Ahmet Hakan'ın hazırlayıp sunduğu Tarafsız Bölge programında "PKK, terör örgütü değildir. Silahlı, siyasal bir harekettir" demiş olmasıydı.
Bu nedenle 20 Kasım günü Diyarbakır'da gözaltına alınarak İstanbul'a getirilmiş, hakkında “terör örgütü propagandası” iddiasıyla 7,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlanmış ve yurt dışına çıkış yasağı konulmuştu.
Cenazesi İstanbul’a getirilen Teslim Töre bugün Karacaahmet Mezarlığı’nda yoldaşı Sinan Cemgil’in yanında toprağa verilirken, Tahir Elçi de Diyarbakır’da ve diğer illerde yapılacak törenlerle anılacak.
Türk-İslam Sentezi teröristleri ne derlerse desinler, aynen Tahir Elçi gibi ve de bir çok demokrasi ve özgürlük savunucusu gibi Teslim Töre de PKK’nin bir terör örgütü değil, devlet terörüne karşı mücadele veren silahlı siyasal bir hareket olduğu görüşündeydi. Türkiye’de iken de, sürgündeyken de, Kürt ulusunun haklı direnişiyle her daim birlikte olmuş, destek vermişti.
Farklı milliyet ve görüşten demokratik örgütlerin, örneğin benim de katıldığım Avrupa Sürgünler Meclisi’nin ve Avrupa Barış Meclisi’nin kuruluşunda ve yönetiminde tereddütsüz yer almıştı.
Bu nedenledir ki, geçen gün Bern’de yapılan uğurlama töreninde Teslim Töre’yi son yolculuğuna uğurlayan konuşmacılar arasında HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü, Kongre-Gel Eş Başkanı Remzi Kartal ve KCK Başkanlık Divanı üyesi Zübeyir Aydar da vardı…
Dahası, Töre’nin tabutunun başucunda birçok direniş örgütünün çelenkleri ve buketleri arasında Abdullah Öcalan’ın da kızıl çiçeklerden örülmüş bir çelengi yer alıyordu.
Sürgünde yaşama veda eden Teslim Töre Kürt ulusal direnişinin de, örgütlenmelerinin de, Ermeni, Asuri ve Pontüs Rum soykırımlarının inkarına karşı mücadelelerin de her daim yanında olmuştu.
Teslim Töre bugünden itibaren doğduğu, yetiştiği, kavga verdiği ülkenin topraklarında Deniz, Yusuf, Hüseyin, Sinan yoldaşlarıyla beraber ebediyete yürüyecek.
Hiç kuşkusuz, sürgün toprağında sonsuzluğa uğurladığı Yılmaz Güney’lerin, Ahmet Kaya’ların, geride sürgün arkadaşlarının selamlarını da onlarla paylaşarak…
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.10.2024
15.10.2024
7.10.2024
25.09.2024
9.09.2024
19.08.2024
8.04.2024
13.03.2024
27.02.2024
11.12.2023