DOĞAN ÖZGÜDEN
TBMM’nin 100. kuruluş yıldönümünü kutlama ve 1915 Ermeni Soykırımı’nın 105. yıldönümünü anma etkinliklerini konu alan geçen haftaki yazıma, ırkçılık dozajı yüksek Türk milliyetçiğinin amentülerinden “Bugün 23 Nisan, neşeyle doluyor insan”la başlamıştım.
Bu hafta da işçi sınıfının enternasyonalizmini ve haklı mücadelesini dile getiren 1 Mayıs’ı hasır altı etmek için tek parti döneminde icad edilmiş 1 Mayıs Bahar Bayramı’nın ünlü şarkısı: “Nisan, mayıs ayları, gevşer gönül yayları, çayır çimen bekliyor, bayanlarla bayları…”
II. Enternasyonal’in 1889 yılında aldığı bir kararla tam 130 yıldır her 1 Mayıs’ta dünyanın tüm ülkelerinde "Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü" olarak kutlanan gerçek 1 Mayıs’la cumhuriyet dönemi kuşakları ancak 60’lı yılların ikinci yarısında tanışabildi.
2. Dünya Savaşı’nın tüm dünyada kan ve ölüm kustuğu 30’lu ve 40’lı yıllarda olsun, sözüm ona “çok partili demokrasi” maskesi altında kapitalist diktanın hüküm sürdüğü 50’li ve 60’lı yıllarda olsun, 1 Mayıs Türkiye’de işçi sınıfının bayramı değil, gönül yayları gevşemiş burjuva bay ve bayanların “Bahar Bayramı” olarak kutlanırdı.
İlk ve orta eğitim gördüğüm 40’lı yıllarda 1 Mayıs, okullar da Bahar Bayramı nedeniyle kapalı olduğundan, biz öğrenciler için de sıradan bir tatil günüydü… 1 Mayıs’ın aslında neyin bayramı olduğunu ilk kez 50’li yılların başlarında Ankara’nın İsmet Paşa Mahallesi’ndeki solcu terzi komşularımızdan duymuştum.
1 Mayıs’a böyle bir anlam verenlerin başına neler gelebileceğini de bu komşularımızın 1951 TKP tevkifatında yakalanıp götürüldükleri gün öğrenmiştim.
1 Mayıs’ı gerçek anlamda, yani işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günü olarak dar bir çevrede kutlamaya ise o dönem İzmir’in tek muhalif gazetesi olan Sabah Postası’nda ve İzmir Gazeteciler Sendikası’nda sorumluluklar üstlendikten sonra başlayabildim.
İlk kez, bir 30 Nisan 1954 gecesi, geç vakit matbaada sayfa bağlarken gazetenin sermürettibi Şahap Usta “Yarın 1 Mayıs, İşçi Bayramımız kutlu olsun!” demiş, ardından eklemişti: “1 Mayıs aslında bahar bayramı, biz emekçilerin bayramıdır.”
Şahap Usta mesleğin en eskilerindendi. Yıllarca matbaalarda antimuanlı kurşun buharından zehirlendiği için benzi sapsarı, sık sık ciğerleri sökülürcesine öksüren, ama Türkiye ve dünya gerçeklerini yazı işlerinde çalışanlardan çok daha iyi tanıyan erdem bir kişiydi...
1 Mayıs’ı işçi bayramı olarak birlikte kutladığım ikinci kişi, 1951 TKP davası sanıklarından Mehmet Ressamoğlu idi. Fransızca, İtalyanca ve Rumcayı da ana dili gibi bilen Rodoslu Ressamoğlu tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı için gazetede çevirmen ve magazin haberleri sorumlusu olarak çalışıyordu. Yurt dışındaki sol hareketlerle ilgili haberleri de ilk kez onun Fransız ve İtalyan gazetelerinden yaptığı çevirilerden öğreniyordum…
1955’in 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı da yine 30 Nisan gecesi sayfaları bağladıktan sonra Şahap Usta ve Mehmet Ressamoğlu ile birlikte matbaanın bir köşesinde kimseye fark ettirmeden kutlamıştık.
TKP davası mahkûmları ceza sürelerini tamamlayıp serbest bırakıldıktan sonra 1 Mayıs’ları onların da katıldığı küçük dost toplantılarıyla kutlamaya devam ettik.
O günlerde öğrenmiştim ki, Cumhuriyet Türkiye’sinde sözünün edilmesi bile yasak olan 1 Mayıs İşçi Bayramı Osmanlı döneminde dahi yasak değildi. İşçi örgütlenmesinin en gelişkin olduğu Selanik’te ilk kez 1911 yılında tütün, liman ve pamuk işçileri tarafından kutlanmıştı.
İstanbul’da ilk kitlesel 1 Mayıs kutlaması da 1912’de yapılmıştı. 1920 yılında, İstanbul işgal altındayken dahi işçiler Haliç’ten başlayarak Karaköy üzerinden Beyoğlu'na kadar yürümüşlerdi.
Ne ki cumhuriyet ilan edildikten bir yıl sonra Türkiye’de 1 Mayıs’ın işçi bayramı olarak kutlanması yasak edilmiş, 1925’te kabul edilen Takrir-i Sükun Kanunu’yla da bu yasak sürekli hale getirilmişti.
Ben doğmadan bir yıl önce, 1935’te kabul edilen bir başka yasayla 1 Mayıs Bahar Bayramı ilan edilmişti.
Geçen yıl da bu köşede yazmıştım, devletin koyduğu bu İşçi Bayramı yasağını açıkça ilk çiğneyen DP diktasının son günlerinde Başbakan Adnan Menderes oldu.
1 Mayıs 1960 akşamı CHP’nin İzmir il merkezinde bir basın toplantısı izlemiştim. Binadan ayrılmak üzereydim ki, açık olan radyodan akşam haberleri saatinde Menderes’in bir konuşması verilmeye başlandı. Kulaklarımıza inanamıyorduk… Başbakan “Bugün 1 Mayıs İşçi Bayramı, işçi kardeşlerimizin elemsiz, kedersiz birçok bayramlar idrak etmelerini temenni ediyorum,” diyordu.
Yıllarca anti-komünizmi bayrak etmiş sağcı bir liderin neden bu sözleri söylemek zorunda kaldığı belliydi. Giderek zayıf düşen iktidarını ayakta tutabilmek için yıllardır ezdiği işçi kitlelerini son bir gayretle kendi saflarına çekmeye çabalıyordu. Özellikle de ABD’nin ve NATO’nun güvenini yitirdikten sonra Sovyetler Birliği’yle yakınlaşmaya çalışıyor, hatta Dışişleri Bakan Fatin Rüştü Zorlu ile birlikte Sovyet lideri Kruşçef’le görüşmek üzere Moskova’ya bir seyahat yapmayı planlıyordu. Bu 1 Mayıs mesajının ardında hiç kuşkusuz Sovyetler Birliği’yle ilişkileri göstermelik de olsa ısıtma hesabı da yatıyordu.
27 Mayıs darbesinin ardından kabul edilen 1961 Anayasası ile bazı temel hak ve özgürlükler tanındı, ama 1 Mayıs’ı “çayır çimen bayramı” olmaktan çıkartıp gerçek sahibi olan işçi sınıfına iade etmek kimsenin aklından dahi geçmedi. Ne subayların, ne de onlardan sonra seçimle iktidar olan İnönü CHP’sinin… Komünizmle mücadeleyi ana hedef olarak benimsemiş olan Demirel’in AP’sinden de zaten böyle bir şey beklenemezdi…
İşbirlikçi ve Amerikancı Türk-İş ise 1 Mayıs’ı tamamen unutturmak için, Ecevit’in çalışma bakanı olduğu sırada grev haklarını kısıtlamak ve işverenlere lokavtı bir hak olarak tanımak için çıkartılan 275 sayılı kanunun Meclis’ten geçtiği 24 Temmuz’u “işçi bayramı” ilan etti.
Türkiye İşçi Partisi’nin ilk kez işçi sınıfının öncülüğünde sosyalist bir düzen kurulması için mücadele verdiği, kitlelerde önemli bir destek sağladığı, hatta TBMM’de 15 milletvekiliyle temsil edildiği yıllar… TCK’nin 141 ve 142. maddelerine cesaretle meydan okuyarak anti-emperyalist ve anti-kapitalist mücadele veren, hatta bir tabuyu yıkarak Kürt ulusunun özgürlük ve eşit haklar mücadelesini açıkça destekleyen, bu nedenle de 1971 darbesinden sonra Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatılan Türkiye İşçi Partisi dahi her nedense 1 Mayıs’ı yıllarca İşçi Bayramı olarak kutlamamıştı.
Türkiye’deki 1 Mayıs suskunluğunu bozan ilk girişim, gecikmeli de olsa, DİSK’ten geldi… 1969 yılının 1 Mayıs’ında yayınladığı bildiride DİSK Yürütme Kurulu “Bütün dünya emekçilerinin daha mutlu bir yarına, daha güvenilir bir yaşama kavuşmak için giriştiği mücadelelerin birleştiği 1 Mayıs gününü, devrimci işçilerin biricik temsilcisi olarak yürekten kutlarız” diyordu.
Bildiri ana akım medyada hiçbir yankı bulmamıştı. Sadece bizim Ant Dergisi 29 Nisan 1969 tarihli sayısında bildiriyi tam metin olarak yayınlamış, ayrıca devrimci gençlik örgütlerinin 1 Mayıs kutlama mesajlarını da yansıtmıştı.
Türkiye’de sınıf kavgasının şiddetlendiği, grevlerin, fabrika ve toprak işgallerinin birbirini kovaladığı, buna karşılık AP iktidarının, CHP‘nin de desteğini alarak, DİSK’in toplu sözleşme yetkilerini kısmak üzere yasalarda değişiklikler yapmaya hazırlandığı günlerdi.
Ant’ın 1 Mayıs 1970 tarihli sayısında Lenin’in 1904’te 1 Mayıs üzerine yazmış olduğu bir yazıyı, Oya Baydar’ın Türkiye işçi sınıfı üzerine bir incelemesini ve arka kapakta da Enternasyonal marşının tam metin Türkçe çevirisini yayımladık.
1 Mayıs’tan bir buçuk ay sonradır ki efsanevi 15-16 Haziran direnişiyle işçiler İstanbul’u dört koldan işgal ettiler… Onu sıkıyönetim ilanı, OYAK aracılığıyla kapitalist sınıfa entegre edilmiş bulunan ordunun artık safını tam belirleyerek hem işçi sınıfına hem de devrimci gençliğe karşı uygulayacağı terör izleyecekti… O da yetmeyecekti, 12 Mart 1971 darbesiyle tüm hak ve özgürlükler, işçilerin zaten hayli sınırlandırılmış olan hakları ayaklar altına alınacaktı.
12 Mart terörünü izleyen yeniden örgütlenme ve mücadele döneminde 1 Mayıs’ın işçi sınıfı tarafından kitlesel şekilde kutlanması ilk kez 1976 yılında DİSK’in Taksim Meydanı’nda örgütlediği büyük mitingle gerçekleşti.
Aynı meydanda ertesi yıl, 1 Mayıs 1977’de yaşanan cankırımı… İşçi sınıfını arkadan vuran korkunç komplo…
1978’de aynı meydanda 1 Mayıs yeniden büyük coşkuyla kutlandıysa da CHP lideri Bülent Ecevit’in yeniden başbakan olduğu 1979’da İstanbul’un üzerine yine karabasan gibi çöken sıkıyönetim 1 Mayıs kutlamalarını tamamen yasakladı. DİSK yöneticileri tutuklandı… Yasağa meydan okuyarak sokağa inen Türkiye İşçi Partisi ve Kurtuluş hareketi yönetici ve militanlarının asker tarafından derhal önleri kesildi, TİP genel başkanı Behice Boran da dahil olmak üzere direnişçilerin hepsi gözaltına alındı.
Bir yıl sonra, 1980’de de 1 Mayıs yine yasaktı… Siyasal cinayetler, kitlesel tutuklamalar, grev yasakları, örgüt kapatmaları daha da yoğunlaşırken, Türkiye’de ilk 1 Mayıs bildirisine 1969’da imza atmış olma onurunu taşıyan DİSK’in ve TİP’in kurucularından, Maden İş Sendikası genel başkanı Kemal Türkler 22 Temmuz’da katledildi…
12 Eylül darbesi ve sonrası… Evren’in başını çektiği faşist cunta 1 Mayıs’ın “Bahar Bayramı” olarak kalmasına dahi tahammül edemediği o günü resmi tatil günü olmaktan da çıkarttı.
Paşalar diktasının ardından Özal, Demirel, Çiller, Yılmaz, Erbakan, Ecevit, en sonunda da Erdoğan başbakanlığı altındaki faşizan yönetimler…
Ve de bu yönetimlerin her birinde de bitip tükenmez 1 Mayıs yasakları… Taksim yasakları… Kitlesel tutuklamalar…
1 Mayıs’ımızın bitip tükenmez Takrir-i sükunu…
Evet, Tayyip yönetiminde işçi sınıfımıza baskılar ve haksızlıklar o düzeydedir ki, Uluslararası Sendikaları Konfederasyonu’nun (ITUC) 145 ülkeyi kapsayan 2019 yılı işçi hak ve özgürlükleriyle ilgili değerlendirme raporunda Türkiye “öldürme, grev yasaklama, kitlesel işten çıkartma ve ayrımcı uygulama” sabıkalarıyla “En Berbat Durumdaki 10 ülke” içinde yer alıyor.
İşte böylesi bir ülkede, işçi sınıfımız ve onun dostları, "Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü"nü yarın, Korona’nın dayattığı sınırlamalar yüzünden temsili etkinliklerle ya da çevrimiçi paylaşımlarla kutlayacak, isyan ve istemlerini tüm dünyaya en geniş şekilde yansıtmaya çalışacak.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin “Krizin de salgının da faturası sermaye sınıfına!”, “Yaşasın 1 Mayıs! Bijî Yek Gulan!”, “Yaşasın Sosyalizm” sloganlarıyla 28 Nisan’da başlattığı etkinlikleri 3 bin kilometre uzaktan sosyal medyada izlemeye çalışıyorum.
Onları, tam 50 yıl önce, 15-16 Haziran direnişi sırasında Ant Dergisi’nde asker-sanayici kompleksinin işçi sınıfına komplolarını ve baskılarını teşhir edip “Kapitalistleşen subaylar işçileri yargılayamaz” derken yaptığım gibi, işçi sınıfının şairi Nazım Hikmet’in dizeleriyle selamlıyorum:
Türkiye işçi sınıfına selâm!
Selâm yaratana!
Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selâm!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.10.2024
15.10.2024
7.10.2024
25.09.2024
9.09.2024
19.08.2024
8.04.2024
13.03.2024
27.02.2024
11.12.2023