DOĞAN ÖZGÜDEN
TBMM’nin 100. kuruluş yıldönümünü kutlama ve 1915 Ermeni Soykırımı’nın 105. yıldönümünü anma etkinliklerini konu alan geçen haftaki yazıma, ırkçılık dozajı yüksek Türk milliyetçiğinin amentülerinden “Bugün 23 Nisan, neşeyle doluyor insan”la başlamıştım.
Bu hafta da işçi sınıfının enternasyonalizmini ve haklı mücadelesini dile getiren 1 Mayıs’ı hasır altı etmek için tek parti döneminde icad edilmiş 1 Mayıs Bahar Bayramı’nın ünlü şarkısı: “Nisan, mayıs ayları, gevşer gönül yayları, çayır çimen bekliyor, bayanlarla bayları…”
II. Enternasyonal’in 1889 yılında aldığı bir kararla tam 130 yıldır her 1 Mayıs’ta dünyanın tüm ülkelerinde "Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü" olarak kutlanan gerçek 1 Mayıs’la cumhuriyet dönemi kuşakları ancak 60’lı yılların ikinci yarısında tanışabildi.
2. Dünya Savaşı’nın tüm dünyada kan ve ölüm kustuğu 30’lu ve 40’lı yıllarda olsun, sözüm ona “çok partili demokrasi” maskesi altında kapitalist diktanın hüküm sürdüğü 50’li ve 60’lı yıllarda olsun, 1 Mayıs Türkiye’de işçi sınıfının bayramı değil, gönül yayları gevşemiş burjuva bay ve bayanların “Bahar Bayramı” olarak kutlanırdı.
İlk ve orta eğitim gördüğüm 40’lı yıllarda 1 Mayıs, okullar da Bahar Bayramı nedeniyle kapalı olduğundan, biz öğrenciler için de sıradan bir tatil günüydü… 1 Mayıs’ın aslında neyin bayramı olduğunu ilk kez 50’li yılların başlarında Ankara’nın İsmet Paşa Mahallesi’ndeki solcu terzi komşularımızdan duymuştum.
1 Mayıs’a böyle bir anlam verenlerin başına neler gelebileceğini de bu komşularımızın 1951 TKP tevkifatında yakalanıp götürüldükleri gün öğrenmiştim.
1 Mayıs’ı gerçek anlamda, yani işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günü olarak dar bir çevrede kutlamaya ise o dönem İzmir’in tek muhalif gazetesi olan Sabah Postası’nda ve İzmir Gazeteciler Sendikası’nda sorumluluklar üstlendikten sonra başlayabildim.
İlk kez, bir 30 Nisan 1954 gecesi, geç vakit matbaada sayfa bağlarken gazetenin sermürettibi Şahap Usta “Yarın 1 Mayıs, İşçi Bayramımız kutlu olsun!” demiş, ardından eklemişti: “1 Mayıs aslında bahar bayramı, biz emekçilerin bayramıdır.”
Şahap Usta mesleğin en eskilerindendi. Yıllarca matbaalarda antimuanlı kurşun buharından zehirlendiği için benzi sapsarı, sık sık ciğerleri sökülürcesine öksüren, ama Türkiye ve dünya gerçeklerini yazı işlerinde çalışanlardan çok daha iyi tanıyan erdem bir kişiydi...
1 Mayıs’ı işçi bayramı olarak birlikte kutladığım ikinci kişi, 1951 TKP davası sanıklarından Mehmet Ressamoğlu idi. Fransızca, İtalyanca ve Rumcayı da ana dili gibi bilen Rodoslu Ressamoğlu tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı için gazetede çevirmen ve magazin haberleri sorumlusu olarak çalışıyordu. Yurt dışındaki sol hareketlerle ilgili haberleri de ilk kez onun Fransız ve İtalyan gazetelerinden yaptığı çevirilerden öğreniyordum…
1955’in 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı da yine 30 Nisan gecesi sayfaları bağladıktan sonra Şahap Usta ve Mehmet Ressamoğlu ile birlikte matbaanın bir köşesinde kimseye fark ettirmeden kutlamıştık.
TKP davası mahkûmları ceza sürelerini tamamlayıp serbest bırakıldıktan sonra 1 Mayıs’ları onların da katıldığı küçük dost toplantılarıyla kutlamaya devam ettik.
O günlerde öğrenmiştim ki, Cumhuriyet Türkiye’sinde sözünün edilmesi bile yasak olan 1 Mayıs İşçi Bayramı Osmanlı döneminde dahi yasak değildi. İşçi örgütlenmesinin en gelişkin olduğu Selanik’te ilk kez 1911 yılında tütün, liman ve pamuk işçileri tarafından kutlanmıştı.
İstanbul’da ilk kitlesel 1 Mayıs kutlaması da 1912’de yapılmıştı. 1920 yılında, İstanbul işgal altındayken dahi işçiler Haliç’ten başlayarak Karaköy üzerinden Beyoğlu'na kadar yürümüşlerdi.
Ne ki cumhuriyet ilan edildikten bir yıl sonra Türkiye’de 1 Mayıs’ın işçi bayramı olarak kutlanması yasak edilmiş, 1925’te kabul edilen Takrir-i Sükun Kanunu’yla da bu yasak sürekli hale getirilmişti.
Ben doğmadan bir yıl önce, 1935’te kabul edilen bir başka yasayla 1 Mayıs Bahar Bayramı ilan edilmişti.
Geçen yıl da bu köşede yazmıştım, devletin koyduğu bu İşçi Bayramı yasağını açıkça ilk çiğneyen DP diktasının son günlerinde Başbakan Adnan Menderes oldu.
1 Mayıs 1960 akşamı CHP’nin İzmir il merkezinde bir basın toplantısı izlemiştim. Binadan ayrılmak üzereydim ki, açık olan radyodan akşam haberleri saatinde Menderes’in bir konuşması verilmeye başlandı. Kulaklarımıza inanamıyorduk… Başbakan “Bugün 1 Mayıs İşçi Bayramı, işçi kardeşlerimizin elemsiz, kedersiz birçok bayramlar idrak etmelerini temenni ediyorum,” diyordu.
Yıllarca anti-komünizmi bayrak etmiş sağcı bir liderin neden bu sözleri söylemek zorunda kaldığı belliydi. Giderek zayıf düşen iktidarını ayakta tutabilmek için yıllardır ezdiği işçi kitlelerini son bir gayretle kendi saflarına çekmeye çabalıyordu. Özellikle de ABD’nin ve NATO’nun güvenini yitirdikten sonra Sovyetler Birliği’yle yakınlaşmaya çalışıyor, hatta Dışişleri Bakan Fatin Rüştü Zorlu ile birlikte Sovyet lideri Kruşçef’le görüşmek üzere Moskova’ya bir seyahat yapmayı planlıyordu. Bu 1 Mayıs mesajının ardında hiç kuşkusuz Sovyetler Birliği’yle ilişkileri göstermelik de olsa ısıtma hesabı da yatıyordu.
27 Mayıs darbesinin ardından kabul edilen 1961 Anayasası ile bazı temel hak ve özgürlükler tanındı, ama 1 Mayıs’ı “çayır çimen bayramı” olmaktan çıkartıp gerçek sahibi olan işçi sınıfına iade etmek kimsenin aklından dahi geçmedi. Ne subayların, ne de onlardan sonra seçimle iktidar olan İnönü CHP’sinin… Komünizmle mücadeleyi ana hedef olarak benimsemiş olan Demirel’in AP’sinden de zaten böyle bir şey beklenemezdi…
İşbirlikçi ve Amerikancı Türk-İş ise 1 Mayıs’ı tamamen unutturmak için, Ecevit’in çalışma bakanı olduğu sırada grev haklarını kısıtlamak ve işverenlere lokavtı bir hak olarak tanımak için çıkartılan 275 sayılı kanunun Meclis’ten geçtiği 24 Temmuz’u “işçi bayramı” ilan etti.
Türkiye İşçi Partisi’nin ilk kez işçi sınıfının öncülüğünde sosyalist bir düzen kurulması için mücadele verdiği, kitlelerde önemli bir destek sağladığı, hatta TBMM’de 15 milletvekiliyle temsil edildiği yıllar… TCK’nin 141 ve 142. maddelerine cesaretle meydan okuyarak anti-emperyalist ve anti-kapitalist mücadele veren, hatta bir tabuyu yıkarak Kürt ulusunun özgürlük ve eşit haklar mücadelesini açıkça destekleyen, bu nedenle de 1971 darbesinden sonra Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatılan Türkiye İşçi Partisi dahi her nedense 1 Mayıs’ı yıllarca İşçi Bayramı olarak kutlamamıştı.
Türkiye’deki 1 Mayıs suskunluğunu bozan ilk girişim, gecikmeli de olsa, DİSK’ten geldi… 1969 yılının 1 Mayıs’ında yayınladığı bildiride DİSK Yürütme Kurulu “Bütün dünya emekçilerinin daha mutlu bir yarına, daha güvenilir bir yaşama kavuşmak için giriştiği mücadelelerin birleştiği 1 Mayıs gününü, devrimci işçilerin biricik temsilcisi olarak yürekten kutlarız” diyordu.
Bildiri ana akım medyada hiçbir yankı bulmamıştı. Sadece bizim Ant Dergisi 29 Nisan 1969 tarihli sayısında bildiriyi tam metin olarak yayınlamış, ayrıca devrimci gençlik örgütlerinin 1 Mayıs kutlama mesajlarını da yansıtmıştı.
Türkiye’de sınıf kavgasının şiddetlendiği, grevlerin, fabrika ve toprak işgallerinin birbirini kovaladığı, buna karşılık AP iktidarının, CHP‘nin de desteğini alarak, DİSK’in toplu sözleşme yetkilerini kısmak üzere yasalarda değişiklikler yapmaya hazırlandığı günlerdi.
Ant’ın 1 Mayıs 1970 tarihli sayısında Lenin’in 1904’te 1 Mayıs üzerine yazmış olduğu bir yazıyı, Oya Baydar’ın Türkiye işçi sınıfı üzerine bir incelemesini ve arka kapakta da Enternasyonal marşının tam metin Türkçe çevirisini yayımladık.
1 Mayıs’tan bir buçuk ay sonradır ki efsanevi 15-16 Haziran direnişiyle işçiler İstanbul’u dört koldan işgal ettiler… Onu sıkıyönetim ilanı, OYAK aracılığıyla kapitalist sınıfa entegre edilmiş bulunan ordunun artık safını tam belirleyerek hem işçi sınıfına hem de devrimci gençliğe karşı uygulayacağı terör izleyecekti… O da yetmeyecekti, 12 Mart 1971 darbesiyle tüm hak ve özgürlükler, işçilerin zaten hayli sınırlandırılmış olan hakları ayaklar altına alınacaktı.
12 Mart terörünü izleyen yeniden örgütlenme ve mücadele döneminde 1 Mayıs’ın işçi sınıfı tarafından kitlesel şekilde kutlanması ilk kez 1976 yılında DİSK’in Taksim Meydanı’nda örgütlediği büyük mitingle gerçekleşti.
Aynı meydanda ertesi yıl, 1 Mayıs 1977’de yaşanan cankırımı… İşçi sınıfını arkadan vuran korkunç komplo…
1978’de aynı meydanda 1 Mayıs yeniden büyük coşkuyla kutlandıysa da CHP lideri Bülent Ecevit’in yeniden başbakan olduğu 1979’da İstanbul’un üzerine yine karabasan gibi çöken sıkıyönetim 1 Mayıs kutlamalarını tamamen yasakladı. DİSK yöneticileri tutuklandı… Yasağa meydan okuyarak sokağa inen Türkiye İşçi Partisi ve Kurtuluş hareketi yönetici ve militanlarının asker tarafından derhal önleri kesildi, TİP genel başkanı Behice Boran da dahil olmak üzere direnişçilerin hepsi gözaltına alındı.
Bir yıl sonra, 1980’de de 1 Mayıs yine yasaktı… Siyasal cinayetler, kitlesel tutuklamalar, grev yasakları, örgüt kapatmaları daha da yoğunlaşırken, Türkiye’de ilk 1 Mayıs bildirisine 1969’da imza atmış olma onurunu taşıyan DİSK’in ve TİP’in kurucularından, Maden İş Sendikası genel başkanı Kemal Türkler 22 Temmuz’da katledildi…
12 Eylül darbesi ve sonrası… Evren’in başını çektiği faşist cunta 1 Mayıs’ın “Bahar Bayramı” olarak kalmasına dahi tahammül edemediği o günü resmi tatil günü olmaktan da çıkarttı.
Paşalar diktasının ardından Özal, Demirel, Çiller, Yılmaz, Erbakan, Ecevit, en sonunda da Erdoğan başbakanlığı altındaki faşizan yönetimler…
Ve de bu yönetimlerin her birinde de bitip tükenmez 1 Mayıs yasakları… Taksim yasakları… Kitlesel tutuklamalar…
1 Mayıs’ımızın bitip tükenmez Takrir-i sükunu…

Evet, Tayyip yönetiminde işçi sınıfımıza baskılar ve haksızlıklar o düzeydedir ki, Uluslararası Sendikaları Konfederasyonu’nun (ITUC) 145 ülkeyi kapsayan 2019 yılı işçi hak ve özgürlükleriyle ilgili değerlendirme raporunda Türkiye “öldürme, grev yasaklama, kitlesel işten çıkartma ve ayrımcı uygulama” sabıkalarıyla “En Berbat Durumdaki 10 ülke” içinde yer alıyor.
İşte böylesi bir ülkede, işçi sınıfımız ve onun dostları, "Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü"nü yarın, Korona’nın dayattığı sınırlamalar yüzünden temsili etkinliklerle ya da çevrimiçi paylaşımlarla kutlayacak, isyan ve istemlerini tüm dünyaya en geniş şekilde yansıtmaya çalışacak.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin “Krizin de salgının da faturası sermaye sınıfına!”, “Yaşasın 1 Mayıs! Bijî Yek Gulan!”, “Yaşasın Sosyalizm” sloganlarıyla 28 Nisan’da başlattığı etkinlikleri 3 bin kilometre uzaktan sosyal medyada izlemeye çalışıyorum.
Onları, tam 50 yıl önce, 15-16 Haziran direnişi sırasında Ant Dergisi’nde asker-sanayici kompleksinin işçi sınıfına komplolarını ve baskılarını teşhir edip “Kapitalistleşen subaylar işçileri yargılayamaz” derken yaptığım gibi, işçi sınıfının şairi Nazım Hikmet’in dizeleriyle selamlıyorum:
Türkiye işçi sınıfına selâm!
Selâm yaratana!
Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selâm!
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları






























































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.11.2025
9.10.2025
14.09.2025
7.09.2025
13.07.2025
10.03.2025
30.10.2024
15.10.2024
7.10.2024
25.09.2024