Eyüphan KAYA
Ey ahali, ey 78 milyon vatandaş hepimiz biliyoruz ki, evladımızı askere seve seve göndermemize rağmen, tezkeresini de heyecanla bekliyoruz.
Askerlik hem vatani bir görev hem de içeride ve dışarıda ülkemize milletimize gelen bir tehdidi savurmak içindir. Böyle bir durum söz konusu olduğu zaman düşmanı öldürmek de var, düşmanın kurşununa hedef olmak da var.
Şayet asker kurşun alırsa gazi, ölürse şehit olur, bunun hem ührevi hem dünyevi değeri tüm değerlerin üstündedir. Bazen 5 çocuklu bir babanın evladı gider, bazen de tek çocuklu ailenin evladı…
Elbette ki kolay bir durum değildir, ama bu ülke, bu millet o aileye borçludur, devletin vazifesi o aileye sahip çıkmaktır, o çocuğun ölmesinden meydana gelen boşluğu doldurmaya çalışmaktır. Manevi açıdan o derde deva olmak çok zor, ama maddeten devletin imkanları ayaklarının altına serilmelidir, çünkü bu acı 78 milyon insanının hayatına katkıdır.
Bir de başka türlü ölümler var ona ne demeli, aynen doğuda da vatandaş huzur ve mutluluk içinde çocuğunu seve seve askere göndermesine rağmen, isteyerek çocuğunu dağa gönderen hiçbir aileye şahit olmadım, iradesi dışında çocuğu dağa giden biri geri getirmek için uğraş vermesine rağmen başaramayınca, olayı kabullenmeye çalışır, bir gün ölüm haberini alınca da huzur içinde insanca yasını bile tutamıyor, bir de ölümün böylesi var. Karakola saldırmış karşılık veren askerin kurşunuyla ölmüş, bomba yerleştirirken üzerinde patlamış, kendisi canlı bomba olmuş..vs. böyle bir yası tutmak insanın acısını yediye katlıyor maalesef.
Fakat ikisinden de sorumlu olan, geriye bıraktığımız ve o günlerin gelişini hiç istemediğimiz, karanlık ellerin içinde olduğu eski devlet anlayışıdır.
Maalesef iyi insan yetiştiremedik, hem pratik uygulamalarla hem eğitim sistemimizle yetiştirdiğimiz niteliksiz gençlik, mutsuz ve umutsuz geleceğinden karamsar ve başkası tarafından rahat yönlendirilebilir bir gençlik oldu.
Dolayısıyla şehit ailelerine selam olsun diyorum, evlatları evlatlarımızdır, aynı acıyı bir nebze de olsa biz de yaşıyoruz, onların çocuğu yerine bizim çocuğumuz da olabilirdi. Ayrıca çocukları dağda öldürülen vatandaşlarımıza da Allah sabır versin, anne yüreği, baba yüreği aynı şekilde acı duyuyor.
Umut ediyoruz Allah bir vesileyle bu yangına bir su serper ve bu bela daha da büyümeden sahili selamete ulaşır. Daha fazla zayiat vermeden bu beladan kurtuluruz.
Hiç kimse bu savaşı hafife almasın, tam da barış huzur beklentimiz varken, hükümet ve devlet karşıtı, milletin huzurunu istemeyen bir blok savaşın başlamasına sebep oldu. Utanmadan “Bu savaşı devlet başlattı” diyenler var. Bu tür müfteri kimselere inanmayalım.
Ülkemizi başkasına bırakacak halimiz yok, devlet hala da sağ duylu davranıyor, nefsi müdafaa yapıyor. İsteseydi Silvan’da dağdan inen 200 kişilik dağ kadrosunu öldürebilirdi. Ama onları anne babalarına bağışladı, bunu da böyle anlamak lazım. Koridor açtı ve tekrar kırsala gönderdi, bu da büyüklüğün işaretidir, devlete yakışan budur, insan öldürmek kolaydır ama giden geri gelmiyor.
Hepimiz dua edelim, kalben, kavlen, fiilen elimizden ne geliyorsa esirgemeyelim olur mu?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Vatandaşımı Yardıma Muhtaç Etme, Ey Devlet!
16.03.2020 - Bana Hizmetkar Başkan lazım!
26.08.2019 - Darü’l islam’ı ziyaret ettiniz mi
20.08.2019 - Meclise Hür Bir Vekil Gönderin
17.06.2018 - Ne hesabı ne hali?
17.04.2018 - İslam’ın neyini güncelleyelim Reisim?
11.03.2018 - Muhtar deyip geçme!
25.10.2017 - Bedelli askerlik vacip oldu galiba!
16.10.2017 - Komisyondan hayırlı haberler bekliyoruz
- Kitap Kafe projesi
Yazarlar
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Fırat Brusk
halkın pkksi mi...yani...devletin pkksi ile...kandilin pkksi...yani ergenekonun pkksi...al birini vur ötekine...
Fırat Brusk
halkın pkksi mi...yani...devletin pkksi ile...kandilin pkksi...yani ergenekonun pkksi...al birini vur ötekine...