Eyüphan KAYA

BÖYLE GİTMEZ ARKADAŞ!
14.09.2015
1614

 Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Devlet aklıyla düşünerek Abdullah öcalan’ın 2013 Newruzundaki barışçıl mektubuyla barış sürecini başlattı. İki yıldan fazla görünen yüzüyle işler iyi gidiyordu ve toplumda bu umut uyandırdı, ülkeye barış, huzur gelecek diye.

Bu süre içinde PKK cenahından sürecin eylem planının tam tersine faaliyetler oldu. Ülke dışına çekilmesi gereken militanlar sembolik bir çıkıştan öte gitmedi ve bölgede bir nüfuz oluşturdular.

Kendince iş adamlarından para topladılar, milleti parasal olarak cezalandırdılar, yerleşim birimlerinde yuvalamaya başladılar. Eminim Hükümet de bunun farkındaydı ama ne hikmetse süreci bozan taraf olmamak için hep sabretti.

Kimi sağ duylu insanlar da, hele bir seçim aradan çıksın her halde bu böyle devam etmez düşüncesini taşıyordu. Beklenti şuydu HDP meclise giderse artık sorun tamamen meclise taşınacak ve PKK barış sürecinin eylem planına uyacak.

Hatta bu konuyla ilgi bir vatandaş olarak benim kanaatim şuydu: 8 Haziran’da Örgüt yönetimi şöyle bir beyanat vermeliydi, Örgüt olarak Türkiye Cumhuriyetine, Anadolu insanına ve özelikle Kürt halkına teşekkür ediyoruz, bölge halkına verdiğimiz sıkıntıdan dolayı da özür dileriz, HDP adına 80 vekil meclise gönderildi, artık bu sorun siyaseten çözülmelidir, biz ülke dışına çekiliyoruz.

Eğer böyle bir beyanatta bulunup gereğini yapsaydı halkın takdirini kazanır, barış sürecini hızlanmasına vesile olurdu, ama anlamsız bir faaliyetin peşine düştü ve yok efendim “öz yönetim”, “öz savunma” gibi kavramlarla şehir eylemlerine başladı.

İlginçtir kendini bilmez bazı yazar çizerler, televizyon programcıları PKK’nin bu hareketinin arkasında durur gibi bir tutum sergiliyorlar. Örgüt yanlıları yalan dolanla Cumhurbaşkanına ve Hükümete yönelik yaptıkları soyut saldırılarla sanki durup dururken hükümet bu operasyonları yapıyor, halka yönelik bir saldırı varmış gibi bir algı oluşturuyorlar. Ben insanım diyen herkese sesleniyorum kamuoyunu aldatmayın lütfen, eğer Örgütü savunuyorsanız şayet yaptıklarını kabullenerek arkasında durun halk bilsin ki siz neyi savunuyorsunuz, ama bu şekilde kendince bir haklı taraf oluşturup programlarda anlatmayın, insanlığınıza yazık!

 HDP meclise gider gitmez, ben bu sorunun çözümü için meclise geldim, şu şu şartlarla koalisyona varım demeliydi. Verdiği görüntüyle Kandilin etkisinde kaldı ve olup biten olaylara karşı siyasi bir katkı vermedi. Eğer siyaset silahlı oluşumların gölgesinde kalırsa işte böyle sorunların çıkması da kaçınılmaz oluyor. Geçen bir iki yazımda artık MHP ve HDP’nin meclise gitmesine gerek yok galiba anlamında bir vurgu yaptım,  beni eleştirenler oldu arkadaş haklı olabilirsiniz fakat bu şekilde meclise gitmemin ne anlamı var, eğer hayata bir katkınız olursa vekil olun, birilerini eleştirerek, yalan dolan siyasetiyle vakit geçirerek vekil olmanız sizi değerden düşürdüğü gibi aldığınız maaş da size helal olmaz.

Yine olan Kürt halkına oluyor, kimi ahmak Türk vatandaşlarımız da PKK üzerinde Kürtlere kin besliyor, bir diğeri doğulu komşusuna saldırıyor. Kısacası eğitim öğretimimiz adam gibi adam yetiştirmedi ki hayata huzur gelsin “Türk u Atatürk”  diyerek dini diyaneti dahi yüzeysel, dünya medeniyetinden yoksun bir vatandaş kitlesi oluşturduk, zaten meclisin başarısızlığı da bundan dolayı değil mi?

PKK’yi derin devletin zumlu, ülkemizin düşmanlarının da katkılarıyla dağa çıkardı, bir türlü Meclis/Hükümet dağdan indirmeyi beceremedi. Başlangıç ne kadar kabahatse, dağda kalış süresini uzatmakta o kadar suçtur, demek ki çare üretemiyoruz.

Peki ne olacak?

Meclis hemen yarından tez yok bir barışçıl yasa çıkaracak “şu tarihe kadar silah bırakıp KGM nezaretinde anne babasına teslim olan teslim olur, teslim olmayan millet düşmanı kabul edilir, devlet de millet adına onu etkisiz haline getirmekle yükümlüdür” ifade bu, bu durumda kimse gam yemez, bu mücadele su-i istimal edilmez, Kürt hareketiymiş gibi bir algıdan da kurtulmuş olunur.

Kürt cenahı tarafından olayı anlatıyorum PKK militanları kimi ilçelerin bazı mahallelerde birkaç eve yerleşmişler, diğer evlerden de kafasına uyanları sempatizan almışlar, çocukları da aldatıyorlar millete ve devlete sıkıntı vermekten başka bir şey yaptıkları yok. Hele Kürt halkı, Kürt sorunuyla hiç mi hiçbir alakaları yok. Örneğin Cizre on mahalleden oluşuyor, belki iki yıldır üç mahallesine bu şekilde sirayet etmişlerdi ve sorun oluşturuyorlardı.

Devlet vatandaşlarını bu beladan kurtarmakla yükümlüdür, neye mal olursa olsun. İstiklal marşı yazılana kadar memleket uğruna yüz binler şehit düşmedi mi? Bu günde asker polis ölüyor ruhları şad olsun Allah yakınlarına sabır versin.

PKK militanlarını da sağduyuya davet ediyorum bırakın bu mendebur silahı gelin huzur içinde yaşayalım yeter artık sizin ezberiniz Kürtlerin  aklına uymadı/uymuyor, bu kadar oldu. O sosyalist/Komünüst fikirleriniz işe yaramıyor, bize dilimiz kadar bir de iman, edep ve marifete ihtiyacımız var. Ben Kürtler adına savaşıyorum deme, müsaade et de TBMM defakto olarak bana verilen hakları yasal bir zemine bağlasın, hep beraber rahat edelim olmaz mı?

Derdim bitmez ama yazıya virgül koymak durumundayım, hoşça kalın.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar