“Kürdün yavşağına, iktidar uşağına, tırşıkçısına yazıklar olsun!, keklik soyları…”    diyor eski vekil Hasip Kaplan

Asıl size yazıklar olsun, bu halkın size verdiği değer gözünüzden aksın, nankör herifler, senin soyadın Kaplan olabilir ama sen benim gözümde kartondan kaplansın.

Bu halk sizi vekil yaptı, siz sadece bağırıp çağırdınız, hatta bağırıp çağırmayı kürsüde prensip haline getirmiştiniz.

Şu andaki malum partiniz ise yakaladığı tarihi fırsatı felakete çevirdi. Sadece Kürtler değil, bir o kadar da Anadolu insanı barışçıl vadlerinize kanarak  %13.5 oranındaki oylarla, 80 vekille partinizi meclise gönderdi.

Bu seçmenin bir derdi vardı; bu sorun mecliste çözülsün, şu iç çatışma belasından kurtulalım dedi. 

Sizin partiniz daha seçim gününün ilk akşamdan şaştı şımardı “Ben AK Parti ile koalisyona yokum” dedi, buna rağmen  zamanın Başbakanı Prof.Dr.Ahmet Davutoğlu nezaketen partinizi ziyaret etti.

Ben bir yazar olarak Nurradyo’da 8 Haziran’da seçim sonuçlarını analiz ederken, HDP için şöyle bir değerlendirme yaptım(Youtubede mevcuttur) “HDP beklenmedik bir oy oranıyla 80 vekille meclise gitti eğer vekalet vazifesini yapıp iyi işlere destek verirse belki gelecek seçimlerde biz de ona oy veririz, yok eğer vazifesini yapmazsa artık bu oy oranını ve vekil sayısını rüyasında bile görmez”

Benim ne derece haklı olduğum 1 Kasım’da ortaya çıktı, az kalsın meclis dışında kalıyordu, halk kıl payı bir şans daha verdi bu sefer beterin beterini yaptınız.

Partinizin birinci durumda yasamaya katkı vermesi gerekirken kandile selam gönderdi, namlulunun ucuyla konuştu, devleti hükümeti tehdit etti. Sosyal ve siyasi barışın oluşmasına katkı vermediği gibi söz ve davranışlarıyla sıkıntı oluşturdu.

Milyonlarca vatandaş tepki göstererek verdikleri oyları 1 Kasım seçimimde geri çekti, yine aynı tas aynı hamam.

“sur direnişine destek” dediniz, 4.300 öğretmen o gün okullara gitmedi ama 30 tanesi bile eyleme gelmedi.

O öğretmenlerin durumu şu anda müphem onların görevlerine dönmesi için dünya kadar çaba sarf ettik, dil döktük, netice itibariyle en kısa zamanda görevlerine döneceklerini bekliyoruz.

154 vekilin dokunulmazlığını meclis kaldırdı, hukuken mahkemeye gidip ifade vermesi gerekirken, HDP vekilleri mahkemeye meydan okuyor, ancak bizi zorla götürürler diye beyanat veriyorlardı.

MHP genel başkanı Devlet Bahçeli, Deniz Baykal, CHP Genel başkanı Kılıçdaroğlu, HDP’den de Kadri Yıldırım dahil 100 vekil ifade verdi, HDP vekilleri hala ortamı kızıştırıyor, yargıyı kışkırtıyor, kamuoyunun huzurunu kaçırmak için açıklamalar yapıyor, meydan okuyor.

Aslında HDP Kürt partisi olsaydı, 15 Temmuz’da Yeni kapıya gitmeseydi dahi darbeye karşı halkın yanında olduğunu rahatlıkla ifade edebilirdi. Şöyle bir ifade kullanması dahi yeterliydi.

“Bu gün kara gündür, her ne kadar devletimizle, hükümetimizle Kürt hakları konusunda bir mücadele içinde olsak da bu darbeyi yapanları kınıyor, lanetliyoruz. Bu saatten sonra PKK tarafından yapılabilecek hiçbir saldırıyı da kabul etmeyeceğiz. Zaman birlik beraberlik zamanıdır, bu ülke eksisiyle artısıyla hepimizin”

Bu kadarlık bir açıklama dahi tarihe bir not bırakmak için yeterliydi.

Bu olup bitenler karşısında Kürt halkının HDP’nin çağrılarına ilgisiz kalması kadar normal bir şey var mı?

Kürt halkını candan kutluyorum, Hasip Kaplanı da saygısızlıktan dolayı kınıyorum.

Hükümetin de hak ve adalet adına yasal ve anayasal düzenlemeleri bir an evvel yapmasını bekliyorum. Bu halkı bu şaklabanlara karşı mahcup etmesin.

Daha iyi günlere hep beraber,  inşallah.

İnternethaber.com’dan alıntıdır.