İbrahim Kahveci
Biz yine de kişi başı gelir üzerinden örnek vereceğiz.
Geliri 13 bin dolar olan Türkiye’de mesela birçok semtte konut fiyatları milyon dolardan başlıyor. Bakın burada müstakil konut vs demiyorum, bildiğiniz daire fiyatı bu.
İş sadece gayrimenkulde mi? Mesela basit bir yemek yiyorsunuz ki hesap 600-800 lira. Yani 20 euro gibi bir fiyat. Oysa bu paraya Avrupa’da da çok rahat yemek yiyorsunuz.
Ya da giyim…
Geçen hafta “Avrupa’dan bile pahalı” başlığı altında konuyu sorgulamış ve parasal tabandan kaynaklı bir sorun mu var demiştim.
Bakın, durumun izahı gerçekten çok zor. Hem fakiriz ama hem de yüksek fiyatta üzerimize yok. Bu acayip duruma nasıl gelmiş olabiliriz?
Hani ekonomide sorun var denildiği zaman söyledikleri şey gibi… “Bütün lüks yerler dolu, neredeymiş kriz” açılımı yani.
O zaman her daim sorduğumuz soruyu tekrar soralım: Kim bu fakirlik çektiğini söyleyen fakirler… Ve de kim bu zenginler?
Türkiye’de fiyat dengesinin bozulması ve fiyatların Avrupa ile yarışmaya başlaması bu şımarık zenginlerden dolayı mı?
Cevabını bilemediğimiz sorular ama durum pek parlak değil.
***
Durumun bir başka vahim tarafı şu: Türkiye’de yasadışı mülteciler ve Suriyeliler bulunuyor. Ülke geliri oluşurken yaklaşık 10 milyon tahmin edilen tüm bu kişiler hesabın içerisinde. Oysa iş bölüşmeye gelince kayıtlı nüfus dikkate alınıyor ve kişi başına gelir suni şekilde şişmiş oluyor. İşte buna rağmen fiyatta AB ile yarışır durumdayız.
Böyle bir oluşumda fiyat genel düzeyinin düşmesi kadar fiyat dengesinin oluşması da gerekiyor.
Türkiye hem enflasyonla mücadeleyi hem de bozulan genel fiyat dengesini oluşturmak zorunda. Aksi halde çok daha büyük acılar çekmeye devam edeceğiz.
EMEKLİ HEP PERİŞAN
Yıllardır dilimde tüy bitercesine anlattım. Bu emeklilik sisteminde kimse iyi kazanamaz diye.
Durum şu: Ödediğin prim ve ödediğin prim gün sayısına bakılarak emekli ediliyorsun. Ama kaç yıl maaş alacağın hesapta yok. Evet, emeklilik hesabında kaç yıl maaş alınacağı hiçbir şekilde yok.
Oysa aynı prim ve gün sayısını dolduran 2 kişiyi düşünün. 1. kişi erken işe başlamış ve 45 yaşında emekli olmuş. Oysa 2. kişi aynı süre ve aynı prime rağmen hem mesleğe geç başlamasından hem de arada bazı yıllar işsiz kalmasından dolayı 55 yaşında emekli oluyor. Bakın ortalama yaş 80 olduğuna göre 1. kişi 35 yıl ve 2. kişi de 25 yıl maaş alacaktır. Oysa SGK her iki kişiye de aynı maaşı vermektedir.
Ayrıca şu durum var: Bir ülkede asla ve asla 60 yaş altı normal emeklilik olamaz-olmamalıdır da…
Bugün emeklilerin sorunu dediğimizde 45-50 yaşında emekli olmuş EYT’lileri de ifade ediyoruz? Eğer derdimiz bu genç emekliler ise durum çok kötü demektir. Oysa 91’de Rahmetli Demirel de erken emeklilik getirmiş ve milleti 40 yaşında emekli etmişti. İşte bugün en büyük zorluğu işte tam da o kesim yaşamaktadır.
Zamanında düşünmezsen sonrada böyle fakirliğe mahkum kalırsın… Ne diyelim… Her yerden dökülüyoruz…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025