İbrahim Kahveci
Adalet ve Kalkınma Partisi… Adında ne varsa tam tersini yaşatıyor. Adalet endeksinde 113 ülke arasında 101’inci sıradayız. İyi ki Bangladeş ve Honduras var ki sonuncu olmadık.
O zaman soralım. Bu siyasette;
Kim dindar!
Kim milliyetçi!
Burada dindarlığı Müslümanlık, milliyetçiliği de Türklük (ırk olarak) ele alıyorum.
Ve iki tablo… Sadece ve sadece iki tablo.
Bu tablolara bakın ve kimlerin dindar ve kimlerin de Türkçü olduklarına karar verin.
Önce dindarlık kısmına bakalım. Hani haram olan şeylerin günah kabul edildiği Müslümanlık inancımıza göre olaya bakın:
Uluslararası Şeffaflık Derneği her yıl “Yolsuzluk Algı Endeksi” verilerini açıklıyor. Bu endekse göre Türkiye 90’lı yıllarda ilk 30-40 ülke arasında yer alıyordu. Buradaki sıralamaya göre ilk ülkelerde en az yolsuzluk oluyor.
Ve 2023
Türkiye “Yolsuzluk Endeksinde” dünya sıralamasında 118’inci sırada.
Bize yakın ama bizden daha az yolsuzluk olan ülkelere bakalım: Nepal, Mısır, Zambiya, Gambiya, Etiyopya, Hindistan…
Ve bizden daha fazla yolsuzluk olan ülkeler: Angola, Moğolistan, Peru, Kenya, Meksika, Cibuti, Moritanya, Pakistan, Kamerun, Rusya…
Ama size son sıradaki iki ülkeyi söyleyeyim. Çok şaşıracaksınız ama Dünya yolsuzluk liginin son iki ülkesi Venezuela ve Somali.
Bu iki ülkeye olan AK Parti yakınlığı herhalde şaşırtmıyordur.
Acaba yolsuzluk endeksinde Türkiye’yi 40-50 sıralarından 110-120 sıralarına kim taşıdı? Bu kadar yolsuzluk artışını gerçek dindar-muhafazakar bir kadro yapar mı?
Veya ekranda söylediğim şekilde ifade edeyim: Bu kadar yolsuzluk-rüşvet vs nasıl bu kadar dindar olduğunu söyleyen iktidar döneminde olabiliyor?
Bu işte sizce de bir terslik yok mu? Siyasete gelince Kuran’ı her yerde kullanabiliyoruz ama iş rüşvete, ihaleye, haksız kazanca, yolsuzluğa gelince Kuran-ı Kerim birden gidiveriyor?
O zaman soralım: Bu nasıl Müslümanlık?
İbrahim Kiras’ın dediği gibi ortada bir “Hükümet Müslümanlığı’ mı var?
YA TÜRKLÜK
AK Parti ve büyük destekçisi MHP’den oluşan Kutsal İttifak’ın diğer tarafına bakalım mı?
Önce biraz arşiv: Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda Devlet Bahçeli’nin şu meşhur konuşmasını hatırlıyor musunuz? Ne demişti Devlet Bahçeli o konuşmasında?
“Bu yüce makama seçilecek şahsiyetin şaibeden uzak temiz sicile sahip olması şarttır.
Türk milleti kral seçmeyecek, sultan atamayacak, emir tayin etmeyecek. Peki ne yapacak? Cumhuru temsil edecek, milli kimliğe saygı duyup benimseyecek hakkında şaibe olmayan kişiye onay verecektir.
Önce özerkliğe arkasından Kuzey Kürdistan›a açık kapı bırakandan cumhurbaşkanı olmaz,
-Türkiye’yi birbirine düşürmeye çalışandan cumhurbaşkanı olmaz,
-bebek katili ile müzakere edenden, teröristlere kucak açandan cumhurbaşkanı olmaz,
-milleti 36’ya ayırmaya çalışandan, Twitter kapatandan cumhurbaşkanı olmaz,
-adaletten kaçandan, rüşvetçilere kol kanat gerenden cumhurbaşkanı olmaz,
-evdeki paralarını sıfırlarken haysiyeti sıfıra düşürenden cumhurbaşkanı olmaz,
-milliyetçiliği ayaklar altına alandan Türkiye Cumhurbaşkanı olmaz olamayacak.
İki yanlıştan bir doğru çıkmaz, tekeden süt sağılmaz, balda tuz bulunmaz, suda ateş yanmaz, Recep Tayyip Erdoğan’dan da Cumhurbaşkanı olmaz. Siyasi görüşü, fikri aidiyeti mezhebi ve yöresi ne olursa olsun, ister AKP’li, ister MHP’li, ister CHP’li olsun, her vatan evladı Cumhurbaşkanı olabilir, ne var ki Erdoğan olamaz, milletin terazisi bu sikleti çekmez.”
Şimdi gelelim nihayete…
Erdoğan Cumhurbaşkanı olduktan sonra Türkiye’nin nerede ise bütün değerleri çökmeye başladı. Önce yavaş yavaş ve sonra şelale şeklinde adeta Türkiye Cumhuriyeti Devleti bitmeye başladı.
Ve bütün bu çöküşlerin yansıdığı tek sonuç gerçek veri var: Doğum Oranı..
2002-2014 arasında kadın başına doğum oranı 2,0-2,20 aralığında seyrederken en son 2014’de 2,19 ve 1 milyon 351 bin bebek doğumunu gördük.
Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra kademe kademe düşen doğum oranı 2018’de 2,0 sınırını buldu.
Başkanlık Sistemi ve Erdoğan’ın tek adamlığa varan Cumhurbaşkanlığı sonrası doğum oranımız adeta şelale gibi düştü ve en son 2023’de 1,51’e geriledi.
Oysa bir ülke nüfusunun aynı kalması için kadın başına doğum oranının 2,1 olması gerekiyor.
Yani açık ve net şekilde görülüyor ki artık Türkiye nüfusu düşecek…
Ama MHP düşüncesi açısından çok daha acı bir tablo var: Türkiye’de doğum oranı 1,51 ama bu oranını Doğu ve Güneydoğu illeri ayakta tutuyor. Mesela Şanlıurfa 3,27 ila adeta rekor seviyede. Oysa Ankara ve İstanbul 1,20 ila en dipte. (Kütahya, Zonguldak ve Bartın 1,20’nin altında)
Benim için problem değil ama bugüne kadarki tutumuyla Kürt vatandaşlarımızı Türk kimliğinin dışına itme çabası içinde görünen bir parti açısından bu durum bir çelişki değil mi?
Zaten Erdoğan Türkiye Yüzyılı konuşmasında Türkiye’nin göçmen alarak büyüyeceğini ilan etmişti. Ve çok ilginçtir, MHP’den hiç ses çıkmadı.
Türkiye’de 2014 yılına göre doğan bebek sayısı 393 bin azaldı. Artık İstanbul’da 85 bin 689; Ankara’da 22 bin 395 ve İzmir’de ise 17 bin 165 daha az bebek doğuyor. Ve bu Türk milliyetçilerini hiç rahatsız etmiyor.
Tıpkı dindar ve Müslümanlık söylemleri altında ülkede adeta yolsuzluk ve rüşvetin rekor kırması gibi.
Sizce bu ülkede gerçek milliyetçilik ve gerçek dindarlık açısından bir sorgu gerekmiyor mu? Gerçek dindar ve gerçek milliyetçi partiler olsa Türkiye böyle mi olurdu?
Ve de kendilerine Müslüman-Milliyetçi diyorlar.

Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları





























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.12.2025
26.12.2025
24.12.2025
22.12.2025
18.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
11.12.2025
9.12.2025
8.12.2025