İbrahim Kahveci
Şu sıralar “ne eğitimde ne de istihdamda” olan gençler tartışılıyor.
15-24 yaş grubunda 11.555 bin kişi var. Bunların 2.649 bini ne eğitimde ne de istihdamda… Yani gençlerde ev genci oranı %22,9
15-29 yaş grubunda ise 17.961 bin kişi var. Bunların ise 4.749 bini ne eğitimde ne de istihdamda… Bu grubun evde oturma oranı ise %26,4
İyi ama 15-29 yaş grubunu aldığımızda içinde 15-24 yaş grubu da var. O zaman bizlerin 24-29 yaş grubuna ayrıca bakmamamız. Çünkü 24 yaşlarında okul bittiğinde gençlerin ne yaptığı tam da bu arındırılmış veride saklı.
Bakınız, 15-24 yaş grubu ağırlıklı olarak okul okuyor. Yani bu kesimin topluca hesaba alınması kesimler arasında doğru sonucu vermiyor.
24-29 yaş grubunda; 6.406 bin genç var. Ve bunların 2.100 bini ne eğitimde ne de istihdamda.
15-24 yaş grubunda yüzde 22,9 olan ev genci oranı 24-29 yaş grubunda birdenbire yüzde 32,8’e çıkıyor.
Daha ileri yaş grubunu ifade eden 29-34 yaş grubunda ise 6.208 bin kişi var. Ve bunlarında %31,4’ü olan 1.951 bini de ne eğitimde ne de istihdamda yer alıyor.
Burada neyi görüyoruz?
15-24 yaş grubunda 11.555 bin kişi var ve bunların %22,9’u olan 2.649 bini ne eğitimde ne de istihdamda.
24-34 yaş grubunda ise 12.614 bin kişi var ve bunların %32,1’i olan 4.051 bini ne eğitimde ne de istihdamda.
Şimdi anlayabildiniz mi durumu?
Okul bitince ne eğitimde ne de istihdamda olan genç sayısı birdenbire 2,6 milyondan 4,1 milyon kişiye yükseliyor.
Ne eğitimde ne de istihdamda olan genç nüfusa bir de erkekler açısından bakalım:
12.285 bin erkeğin;
15-24 yaşındakilerin 963 bini ne eğitimde ne de istihdamda.
24-34 yaş grubunda da 963 bin kişi ne eğitimde ne de istihdamda.
Kısaca, ana sorun erkeklerde değil… Okul bitiren erkeklerde oran da yüzde 16,1 ve 15,3 olarak aynı seviyelerde.
Asıl sorun kadınlarda nasıl?
11.884 bin genç kadın nüfusun 4.774 bini ne eğitimde ne de istihdamda. Bunların 1.686 bini 15-24 yaş grubunda (%30,2)
Kadınlarda asıl eve çekilme 24 yaşından sonra başlıyor. Yani okul bittikten sonra:
24-34 yaş grubunda 6.303 bin kadın var. Bunların %49,0’u olan 3.088 bini ne eğitimde ne de istihdamda yer alıyor.
Yani kadınların bir kısmı okusa bile okul sonrası önemli bir kısmı yine eve kapanıyor. Ne eğitimde ne de istihdamda olan kesimin artmasında işte bu kadınlar asıl sorun teşkil ediyor.
Gerçi 15-24 yaş grubunda da yüzde 30,2 olan bu kadın kesimi çok çok yüksek bir oranı ifade ediyor. Ama daha üzücü olan şey kadınlarda yaş ilerlemesi ile eve kapanma oranının artışıdır.
EĞİTİM VE EV GENÇLERİ
TÜİK ne eğitimde ne de istihdamda olan kesimin sadece 15-24 yaş grubunu eğitim seviyesi olarak veriyor.
11.555 bin gencin 2.649 bini ne eğitimde ne de istihdamdaydı.
İşte bu 2 milyon 649 bin gencin; (Parantez içi ‘ne eğitimde ne de istihdamda olmama’ oranlarıdır)
81 bini okur yazar bile değil (%74,8)
1.020 bini lise altı eğitimli (%18,3)
1.175 bini lise mezunu (%25,2)
373 bini ise üniversite mezunu (%30,7)
Lise ve üniversite okuyanlarda oranlar daha yükseliyor. Okudukça eve kapanma oranı artıyor.
Kadınlarda ise üniversite okuyanların eve kapanma oranı yüzde 35,8’e varıyor. Gerçi kadınlarda lise mezunlarında da yüzde 32,7 oranında eve kapanma durumu var. Sanırım TÜİK 24-34 yaş grubu verilerini de eğitim seviyesine göre verseydi kadınların durumu daha acı olarak ortaya çıkacaktı.
POTANSİYEL İŞGÜCÜ
Bildiğiniz gibi TÜİK son 20 yılın en düşük işsizlik oranlarını açıkladı.
Burada ince hesabı vermiştim: Çalışan sayısı azalırken düşük işsizlik rekorunu kırdık.
Bu durumu gösteren bir veri daha var: Potansiyel işgücü…
Burada diyor ki, iş bulma ümidi olmayanlar: İşte bunlar iki yıl önce 1.724 binden yüzde 61,2 artışla 2.779 bine yükselmiş.
İşbaşı yapabilecek olup iş aramayanlar ise, yine iki yıl önce 1.297 binden yüzde 74,1 artışla 2.258 bine yükselmiş.
Kısaca daha 2 yıl önce (2023-I.Ç) 3 milyon 128 bin olan çalışmak için can atıp iş bulamayanların sayısı 2 milyon 053 bin artışla (%65,6) 5 milyon 181 bine çıkıyor ama biz son 20 yılın en düşük işsizlik rekorunu kırıyoruz.
Kağıt üstünden her şey ne kadar da güzel görülüyor… İktidarın zaten en büyük başarısı da bu. Sanal pembe tablolar.
Yiyene afiyet olsun.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025