İbrahim Kahveci
Normalde işsiz kalınca bazı vergiler ödenmez, tersine devletiniz size yardım eder. Çünkü bir geliriniz yok ve yardıma ihtiyacınız vardır.
Bu nedenle ülkemizde de İşsizlik Sigortası Fonu kuruldu.
Kısa adı İŞ-KUR
İş-Kur çalışanlardan pirim topluyor. Bu pirime işverenler ve devlet pay olarak katkı veriyor.
Mesela 2025 yılı ilk 6 ayında İş-Kur 228,5 milyar lira gelir elde etti. Bu gelirin 36,3 milyar lirası devlet katkısından oluşuyor.
Devlet katkı veriyor gözüküyor ama gerçekte durum ne?
Size bir veri söyleyeyim:
2010-2025 döneminde İş-Kur 107,7 milyar dolar gelir elde etmiş. Bu gelire karşılık 65,1 milyar dolar harcamada bulunmuş. Bu 65,1 milyar dolarlık harcamanın ise sadece ve sadece 14,9 milyar doları işsizlik maaşı olmuş.
Yani İş-Kur gelirlerinin sadece %13,8’ini işsizlik maaşı olarak ödemiş.
İş-Kur’un 50,2 milyar doları ise (%46,6) diğer işlemlerde gider olarak kullanılmış. Ve bu paranın da büyük kısmı işvereni destekleme giderine harcanmış.
İşsizlik için kurulan fon işveren için teşvik fonuna çevrilmiş ama kimseden gık çıkmıyor. Büyük başarı…
Diyeceksiniz ki, Hazine garantili işlerle fakirden alıp zengine veren bir iktidar sorgulanmazken burada mı sorgulanacak?
Haklısınız…
İş-Kur hakkında bir başka bilgi daha vereyim: 2010 sonunda İş-Kur’un kasasında 45,9 milyar TL bulunuyordu. Bu paranın dolar olarak karşılığı ise 30,6 milyar dolar ediyor.
2010 yılından Haziran 2025’e kadar İŞ-Kur gelirlerine göre gider farkı 42,6 milyar dolar fazla vermiş. Lakin İş-Kur’un bu fazlalığına rağmen toplam varlığı 30,6 milyar dolardan 12,5 milyar dolara düşmüş.
Yani havuza sürekli su akıtılmış ama havuz bir türlü dolmadığı gibi su seviyesi daha da azalmıştır.
2023 yılında 189,9 milyar liralık gelirin 117,3 milyar lirası harcanmış ama bu harcamanın 39,9 milyar lirası patronları teşvik ve destek ödemesine gitmiştir. Bunun yanında 38,6 milyar lira da işbaşı eğitim programlarına giderken 13,1 milyar lirada aktif işgücü programlarına harcanmıştır. 2023 yılında işsizlere ise 21,7 milyar lira ödenmiştir.
Benzer tablolar 2024-2025 yılında da sürmüştür. Mesela bu yılın ilk 6 ayında 119,5 milyar harcamanın sadece 37,3 milyar lirası işsizlik maaşına ayrılmıştır.
2002-2025 yıllarında 21,6 milyon kişi işsizlik maaşı için başvurmuş ama sadece 11,6 milyonuna maaş ödemesi yapılmıştır.
Bakınız işsiz kaldığınızda GSS denilen Genel Sağlık Sigortası parasını devlet sizden istemeye devam ediyor. Eğer bir gelir testi yaptırmaz ve çok fakir olduğunuzu ispat edemezseniz bu sağlık sigortasını işsiz kaldığınızda siz ödeyeceksiniz.
Normalde çalışırken maaşınızdan kesilen sağlık sigortası işsiz kaldığınızda sizden ödemeye devam etmeniz isteniyor.
Gelelim tekrar işsizlik fonuna…
Fon para topluyor ama o paranın sadece yüzde 13,8’ini size ödüyor. Kalan yüzde 86,2’lik paya size verilmiyor.
Diyorlar ki işsizliği azaltmak için kullanıyoruz. Önceki gün Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile Fon’un yüzde 30 kullanım hakkı yüzde 50’ye yükseltildi. Artık daha yüksek oranda fonu devlet işverenler için kullanacak.
Size işsiz kaldığınızda ödemek için kurulan fon iktidarın vergilerle yapması gereken harcamaları yıktığı fon haline dönüştü. Bir bakıma işsizlik vergisi gibi bir şey…
İşsizlik gerekçesi ile biriktirdiğiniz paralar işsizlik vergisi olarak sizden geri alınıyor…
Neden vermeyesiniz ki… Aksi halde ‘Büyük Oyunu’ nasıl bozacaksınız! Dış güçlerle nasıl mücadele edeceksiniz!
Fakirden alıp zengine veren iktidarı omuzlarınızda buna yıl taşıdığınıza göre, işsizlik vergisini de ödemeye devam edersiniz. Hayat işte.
Yazarlar
-
Akif BEKİTerörsüz Türkiye CHP'siz uçar mı? 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAklın yolu bu değil 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürkiye’nin demokrasi fotoğrafı 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMeslektaşlarımız bir KHK ile atılalı dokuz yıl oldu! 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBoğma süreci 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Barışı yapay zekâ anlatıyor… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanHukuk devletinden uzaklaşmak boşuna değildi, tam da bugünler içindi 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPiyasaları kim hazırladı? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAUmut Hakkı, Özgürlük ve Demokratik Gelecek: Toplumun Vicdanına, İktidara ve Halklara Çağrı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ1 Eylül Dünya Barış Günü ve toplumsal sorumluluk 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURErbil’deki tartışma: Zor yakalanan mı zor olan mı? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERGeri Çağırma Hakkı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNYıkıcı korku değil kurucu cesaret 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNYargı İstanbul Yönetimini Görevden Alınca CHP Direniş Kararı Aldı 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUMerkeziyetçilik bütün kötülüklerin anasıdır! 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSuriye’de haberler kötü 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilMillî mi, Evrensel mi? Muhafazakâr Savunma Sözlüğünün Anatomisi 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBarış Umudu 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRT20 Yılda Ne Değişti? 2.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Kusursuz fırtına’nın tam ortasında: Türkiye krizler kavşağında hangi yola sapacak? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluKim demiş İslam ülkeleri bir araya gelemiyor diye 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazRüşvetçileri merak eden bir savcı var mı? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNLevant’taki İsrail düşü Türkiye için kâbus mu? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBir Demokrasi Kurultayı hikâyesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMalazgirt ruhu: Sultan Alpaslan ve Cevdet Sunay yeni Türkiye’ye el sallıyordu 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞDİYANET NE ZAMAN ”KENTLİ” OLACAK? 1.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.09.2025
1.09.2025
27.08.2025
26.08.2025
25.08.2025
22.08.2025
20.08.2025
19.08.2025
18.08.2025
14.08.2025