İbrahim Kahveci
Cuma günü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile yapılan toplantından bazı notları bu köşede ele aldım.
Bu ülkede daha iyi şartlarda çalışmak ve daha iyi şartlarda emekli olarak insanca yaşamanın yollarını sorguladım. Gelen yorumlar açıkçası yazıyı bir kaç adım daha ileriye taşıdı. Elbette bazı yorumlar, konuya bakış açımı tam verememekten kaynaklanan eleştirilerdi.
Yorum ve maillerin sayısı ve uzunluğu sayfalarca yer alacak şekildeydi.
Aslında bir önceki yazıya baktığımda da aynı durum söz konusu. “Dolar tehditle düşer mi?” başlıklı yazıya daha fazla yorum ve mail gelmişti.
“Cebimize para konmasın, yolumuz açılsın yeter” başlıklı yazıya bile 30 yorum ve mail gelmiş. Oysa bu cümle Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanına aitti. Teşvikler konusunda kısa ve maliyetsiz, net çözüm önerisiydi.
Dolar yazıyoruz... sayısız okur yorumu ve maili...
İş dünyası yazıyoruz... sayısız okur yorumu ve maili...
Enerji politikası yazıyoruz ...sayısız okur yorumu ve maili...
İnanın bu yorum ve maillerin çok büyük kısmı, yazıları bir adım daha ileri taşıyor. Katılım ve katkı o kadar fazla ki...
Net olarak ifade edeyim: KARAR’daki okur kalitesi, bilgi düzeyi ve katılımı o kadar fazla ki. Bu okur kümesi bizi zaten bir seviyede tutmaya mecbur ediyor.
Okurların nerede ise tamamına yakını önyargısız, çözüm odaklı ve ülke merkezli düşüncelerden geliyor. Parti ayrımı olsa bile yorumlarda siyaset ve önyargılı particilik izine pek rastlanmıyor. Herkes bir çözüm peşinde, herkes bir çıkış yolu arıyor. Bir ortak akıl var; bir çözüm arayışı var.
***
Mesela, Ankara dolardaki yükselişe fazla dikkat çekmediği dönemlerde bu okurlar inanılmaz şekilde gelen tehlikeyi yorumları ile ifade ettiler. Bizler “doların yükselişinden daha tehlikeli durum parasal sıkışıklıktır” dediğimizde, bir çok esnaf ve işyeri sahibi sıkıntılarını yorum ve mailler ile aktardı.
“İşsizlik artıyor, tehlikeli bir durum var” dediğimizde de sayısız sorun ve çözüm yolları yine okurlardan geldi. Bakınız, o yorumların ve eleştirilerin (küfür-hakaret içermeyen) hepsi yazıların altında duruyor. Hatta sizlere önerim (ki ben kesinlikle hepsini okuyorum) yazıları okur yorumları ile beraber ele alın. İnanın daha bütünleştirici sonuçlar oluşuyor.
Bugüne kadar yazı yazdığım ve ekonomi alanında yazı yazan bir çok yerden biliyorum: KARAR Gazetesi ve Karar.com internet sitesindeki hem okur sayısı hem de okur kalitesini hiçbir yerde görmedim. Bir ekonomi yazısının binler ve hatta çoğu kez onbinler tarafından okunması pek rastlanır bir şey değildir.
Burada bir not düşmem lazım: Bu okur sayısı ve kalitesi sadece bana-bize ait bir başarı değil...Bu okur sayısı ve kalitesi ülkenin bir ihtiyacından kaynaklanıyor. Sorunlarını dile getiren kimse olmadığı için bu yoğun ilgi KARAR’da buluşuyor.
Aslında ben bu tabloyu 17-25 Aralık sürecinde de yaşadım. O günlerde her gün 3 veya 4 TV kanalı canlı yayın için ya davet ederdi ya da olduğum yere gelirdi. O günlerde de şu cümleyi kurardım: “İnanılmaz bilgiler verdiğim için bunlar olmuyor... O günlerde, bugün ekranlardan düşmeyen ve yüksek mevkilere yükselen bir çok kişi politik korunma refleksi ile durumun netleşmesini bekliyordu. Bir çok kimse 17-25 Aralık sürecinde kendini riske atmak istememişti ve TV kanalları ekrana çıkacak ve durumu olduğu gibi anlatacak kimse bulamıyordu. Mesele bu kadar basitti...
Tıpkı bugün KARAR’da yaşananlar gibi.
KARAR bir karşılığın merkezi haline geldi. Toplumun ekonomik sorunlarının dile getirilmesinde de; çözüm yollarının önerilmesinde de bir karar yeri oldu.
Yeni yapılan köprü ve otoyolların ne kadar önemli ve muhteşem olduğunu yazarken, bu tür yarı kamusal hizmetlerin kar odaklı olamayacağını belirttik. Bu nedenle bu tür hizmetlerin düşük fiyatlı uygulanması gereğini sadece Karar ele aldı. Tam ve yarı kamusal malların yüksek fiyatlarının kat be kat maliyet artışı ile topluma daha yüksek maliyet oluşturacağını hep ifade ettik. Bu nedenle YİD (Yap-İşlet-Devret) modelinin bu şekilde uygulanması halinde uzun dönem maliyetlerinin toplum tarafından karşılanmasının sıkıntılarını ilk günden ele aldık. Ki sonuçta eski köprüler bile 2 yılda yüzde 100 fiyat artışı yaşamış oldu.
***
Gelelim son yazıda ele aldığımız çalışma hayatı ve emeklilik sorununa. Elbette okuyucu yorumları doğruydu. İnsan gibi bir çalışma hayatı olmadığı için erken emeklilik bir çıkış yolu oldu. Kamuda ve emeklilikte uygulanan “asgari maaş sistemi” aslında büyük haksızlıklarında merkezi. Açıkçası toplumun büyük bir kesimi hem çalışırken, hem de emekli olduğunda asgari maaşa mahkum durumda.
Bu zincirin kırılması lazım. Hatırlarsanız defalarca özel sektörde orta kesim maaşların reel olarak 15 yıldır eridiğini yazdım. Oysa, aynı dönemde asgari maaşlar yüzde 40’dan fazla reel artmıştı. Okumanın önemi kaybolarak değer yaratma zinciri de maalesef koptu.
Bugün 5 yıl prim ödeyerek asgari çalışan kadar emekli maaşı alan 50’li yaşlarda bir çok insan var. Yine bugün prim ödeme günü dolmuş ama daha çok çalıştığı zaman emekli maaşı düşen insanlar da var.
İnsan ister istemez soruyor: Neden çok çalışalım? Çalıştıkça maaşın düştüğü Türkiye’de oluyormuş...
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.11.2025
10.11.2025
4.11.2025
3.11.2025
30.10.2025
28.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
21.10.2025
20.10.2025