İbrahim Kahveci
2005 yılında 380 lira olan asgari ücret artık bin 404 lira. Aradan geçen 12 yılda TL bazında yüzde 270 artış gösteren asgari ücret gerçekte de aynı oranda arttı mı?
Önce şu noktayı belirtelim. 2005 yılı Şubat ayından 2017 yılı Şubat ayına kadar ülkemizde genel mal fiyatları da yüzde 164 oranında artış gösterdi. Enflasyondan arındırılan asgari ücretin yüzde 56 civarı reel artış yaşadığını söyleyebiliriz.
2005 yılında asgari ücretle 100 adet aldığımız bir üründen bugün asgari ücretle 155 adet almamız gerekiyor. Acaba gerçekten durum böyle oldu mu? Gelin çok fazla tüketilen ürün bazında olaya bakalım:
Gıda’da durum ne?
Enflasyon hesaplamasında en yüksek pay %21,77 ile gıda ürünlerinden oluşuyor. Bizler aylık 100 lira gelirimizin 21,77 lirasını gıdaya harcamış sayılıyoruz. Gıda ürünlerinde ise en yüksek payı ekmek alıyor. 2005 yılı Şubat ayında asgari ücretle 320 adet ekmek satın alabilirken, 2017 Şubat ayında 354 ekmek satın alabiliyoruz. 12 yıl sonra asgari ücretlinin satın alabildiği ekmek sayısı 34 adet daha artış göstermiş. Yani ekmek bazında asgari ücret sadece reel olarak %10,7 artmış.
Asgari ücretli gıda harcamasında ikinci sırada yer alan et tüketiminde de sadece yüzde 6,4 ve 11,3 reel artış yaşayabilmiş. Yumurtada ise artış nerede ise sıfır olurken, beyaz peynirde yüzde 10,7 fakirleşmiş oldu. Buna karşılık domates,Süt ve yoğurt alım gücü yaklaşık olarak iki katına yükselmiş durumda.
Konut harcamasında durum iyi
Özellikle 2008-09 küresel krizden sonra dünya çapında hızla artan gayrimenkul fiyatlarına rağmen asgari ücretlinin barınma refahında bir azalma yaşanmamış görülüyor. Bir hane halkının 100 liralık gelirinin 5,11 lirası kiraya gittiği varsayılıyor. Buna göre asgari ücretli 2005 yılında 243 lira olan ortalama kira harcamasının 1,5 katı maaş alırken, şimdi bu oran 1,9 kata yükselmiş durumda. 2017 yılı Şubat ayında Türkiye’de ortalama kira fiyatının 756 lira olduğu varsayılmaktadır. İşte barınma sektöründeki gelişmeler:
Barınma yanında hane içi yapılan harcamalarda da asgari ücretin ciddi oranda arttığı görülüyor. Mesela kira harcamasında yüzde 27,2 reel artış yaşanırken, elektrik harcamasında da yüzde 43,4 reel artış imkanı elde edilmiş. Su ve doğalgaz harcamalarında da yaklaşık olarak yüzde 40-50 arası reel gelir artışı sağlanmış oluyor. Barınma harcamalarının tüketim içindeki payının da yüksek olması, asgari ücretteki reel artışın ağırlıkla bu alandan geldiğini söyleyebiliriz.
Ulaşımda sorun yok
2005 yılında dizel otomobil henüz listede olmadığı için benzinli otomobil harcamasından yola çıkıyoruz. 12 yıl önce ortalama bir benzinli otomobil fiyatı 25,3 bin lira olarak görülüyordu. Bugün benzinli otomobil fiyatı 64,2 bin lira olarak kayıtlarda yer alıyor. Buna göre asgari ücretlinin benzinli otomobil alım süresi yüzde 48,5 oranında azalmış görülüyor.
Mesela 2005 yılında bir asgari ücretle 194,7 litre mazot alınırken, bugün 299,0 litre mazot alınabiliyor. Benzinde ise alım gücü yüzde 74,7 artmış oldu. Asgari ücretli 12 yıl önce 150 litre benzin alırken, artık 262 litre benzin alabilecek noktaya geldi. Dolmuş ücretinde ise asgari ücretle yüzde 59 daha fazla yolculuk yapma imkanı kazanılmış oldu. Servis ücretinde ise bu oran sadece yüzde 35 arttı.
Asgari ücretlinin tek zorlanacağı alan “araç tamir-bakımı” olmuş. Burada yüzde 35,2 reel kötüleşme söz konusu.
Giyimde her şey güzel
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre hane halkı harcamasının yüzde 7,33’ünü giyim ve ayakkabıya yapıyor. Bu harcamanın da en yüksek payı erkek pantolonuna gidiyor. 2005 yılı Şubat ayında 46,69 liraya satın alınan bir pantolon Şubat 2017’de 93,95 liraya yükseliyor. 2005 Şubatında asgari ücret ile 8,1 pantolon alınabilirken, 2017 Şubat ayında 14,9 pantolon alınabiliyor. Erkek ayakkabı ise 5,4 adetten 11,7 adete yükseliyor. Erkek gömlekte ise 12,8 adetten 23,1 adete yükseliş yaşanıyor. Kadın pantolonda ise asgari ücretlinin alım gücü 8,7 adetten 18,0 adete yükseliyor.Kadın ayakkabı da ise 7,5 adetten 16,5 adete yükseliyor. Giyim ve ayakkabıda alım gücündeki artış oranları şu şekilde gerçekleşiyor: Erkek pantolon (%83,4); erkek ayakkabı (%117,5); erkek gömlek (%79,9); kadın pantolon (%106,7); Kadın ayakkabı (%118,7); kadın tişört (%150,0); kadın kazak (%184,4); çocuk pantolon (%129,6).
Diğer ilginç ürün fiyatları
Asgari ücretli biri 2005 yılında maaşı ile bir ayda 10,7 kez gündelik temizlikçi alabilirken, bu oran 2017 yılında 11,0 güne çıktı. Artış sadece %2,7’de kaldı. Ama asgari ücretli ev eşyasında alım gücünü ciddi şekilde artırdı. Mesela oturma odası takımını artık iki kat alabilir duruma geldi. Keza buzdolabında da artık 1 yerine 2 buzdolabı alabiliyor. Çamaşır makinesinde ise 1 yerine 2,2 alım yapabilir oldu. Ev içi alım gücü artmasına karşılık sağlıkta aynı durum söz konusu maalesef değil. İlaçlar için mesela 103,2 kutu yerine artık 142,5 kutu alabiliyor. İlaçta alım gücü reel olarak yüzde 38,0 arttı. Ama diş dolgusunda durum daha olumsuz. Eskiden 14,5 dişine dolgu yaptırırken, artık 10,9 düş dolgusu yaptırabiliyor. Eğitimde ise artık liseye 1 yerine 2,3 öğrenci yollayabilirken, ana okulunda sadece 0,14’lük artış oldu. Ana okulu ücretleri 31,4 liradan 64,4 liraya yükselirken, özel ücreti 6 bin 228 liradan 10 bin 516 liraya çıkmış görülüyor.
Asgari ücretliyi belki de en fazla zorlayan sektör hazır yemek sektörü oldu. Mesela paramızın yüzde 1,11’ini harcadığımız hazır yemekler 2,72 liradan 8,92 liraya yükseldi. 12 yıl önce 134,3 kap hazır yemek alabilirken, şimdi 157,5 kap alınabiliyor. 2005 yılında asgari ücretle 830 bardak sıcak içecek alınabilirken, bu sayı yüzde 24,7 artışla bin 35’e yükseldi.
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
14.07.2025
10.07.2025
7.07.2025
4.07.2025
30.06.2025
24.06.2025
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025