İbrahim Kahveci
Son dönemde daha fazla olumsuz konulara değindiğimi biliyorum. Lakin gelişmelerin arka planına baktığımızda insanın “keşke bir kaç olumlu iş olsa da yazsak” diyesi geliyor.
Bakın şu ‘cazibe merkezleri’ işi aslında oldukça önemli. Bu projelerin kapsamı umarım siyasi davranışla şekillenmez. Umarım verilen garantiler tarafgirlikle seçilmez. Umarım Doğu-Güney Doğu Bölgesinin ekonomik sorunlarını önemli oranda çözecek bu projeler, ekonomik kriterlerle belirlenir.
***
Dün Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi yatırımında imzalar atıldı. Yapılan ihaleyi en düşük teklif olan 0,0699 dolar/kwh ile Kalyoncu-Hanwha OGG kazandı. Bu ne anlama geliyor?
EPİAŞ verilerine göre 06 Mart haftası elektrik fiyatı 14,5 kuruştu. 13 Mart haftası ise elektrik fiyatı 14,7 kuruş oldu. Daha önceki yazılarımda bahsettiğim gibi elektrikte ev abonelerinin kullandığı en yüksek tavan fiyat 21,4 kuruş.
Şimdi Konya-Karapınar güneş enerjisi yatırımına devlet dünkü kur üzerinden 25,4 kuruştan garanti vermiş oluyor. Yani yaklaşık olarak şu anki elektrik fiyatından yüzde 70 daha yüksek bir fiyat veriliyor. Eskiden güneş enerjisinde fiyat farkının 2-3 kata çıktığını da söyleyelim.
Türkiye, yeni enerji politikasında özellikle yenilenebilir enerjiye büyük önem veriyor. Yerli kömürden elektrik üretimi mesela. Veya rüzgar enerjisi üretimi de aynı durumda. Hatta bir çok hidroelektrik (baraj) üretimi de yenilenebilir enerji kapsamında destekleniyor. Yenilenebilir enerji desteğine kısaca YEKDEM diyoruz.
Şimdi siz bu desteğin ithal kömür ve doğalgazdan ucuz elektrik üreten şirketlerden alınıp, yenilenebilir yerli elektrik üreten şirketlere verildiğini sanıyor olabilirsiniz.
Ama öyle değil...
YEKDEM kapsamında üretilen elektrik dolaylı şekilde tüketicilere yansıtılıyor ve elektrik faturalarında görünmeyen kalemler üzerinden Milletten alınıyor. Nasıl ki kayıp-kaçak tutarı görünmeyen kalemler içinde Milletten alınıyorsa, YEKDEM’de de destek denilen para aslında Milletin faturasından ödeniyor.
***
Elbette “yerli üretimi destekleyeceğiz ve bunun maliyetine katlanacağız” diyebiliriz. Fakat Milletin parası ile desteklenen bir üretim şeklinin bu Millete de iyi bir şekilde anlatılması gerekiyor kanısındayım. Mesela YEKDEM kapsamında hangi firmalar ve hangi barajlar da destekleniyor? Veya YEKDEM kapsamında olması gerekirken, hangi iş adamlarının parası yıllardır bir türlü ödenmiyor?
Şeffaflık en önemli varlığımızdır. Şeffaf olmayan yerden söylenti ve dedikodunun yükselmesinden daha doğal ne olabilir!
Şimdi burada iki noktaya daha değinmem gerekiyor:
1- Acaba yerli ve yenilenebilir enerji olarak kabul edilen bu elektrik üretimindeneden alım garantileri dolar veya euro ile yapılır ki? Hani Başbakanımız Sn Binali Yıldırımın dediği gibi “her şeyi dolara bağlamayın” sözünü Enerji Bakanlığı dinlemeyecekte, kim dinleyecek?
2-) İkinci mesele de şu: Türkiye önümüzdeki dönemde iki nükleer santral yapımı konusunda Rusya ve Fransız-Japon ortaklığı ile anlaşmalar imzaladı. Biz bu nükleer santral ihalelerinde kaç yıl ve kaç dolardan elektrik almayı garanti ettik?
***
Bugün aslında konumuz daha başka... O nedenle YEKDEM kapsamında gelecek yıllarda yükleneceğimiz büyük maliyeti önümüzdeki günlere bırakıyorum.
Hatırlarsanız bir dönem ülkemizde Mesut Yılmaz-Cumhur Ersümer yönetim ve himayesinde elektrikte alım garantileri verilirdi. Mesela benim çok iyi hatırladığım örnek Ünal Aysal’ın şirketine 0,20 dolar üzerinde verilen 20 yılı aşkın garantili işti. İsterseniz konunun dağılmaması için bu konuyu da şimdilik bir kenara bırakalım. Aksi halde ENKA santrallerinin de arkasına bakmamız gerekecek.
Demek istediğim konu şu: Hazine garantili ve yüksek ücretli yapılan ihalelerin gelecek nesiller üzerinde bırakacağı ağır maliyet baskısını şimdiden hesap etmemiz gerekiyor. Mesela Ruslarla yapmayı planladığımız Nükleer santrale 0,1235 dolar alım garantisi 0,1533 dolara kadar çıkabilir. En düşük ihtimalle dahi bizler nükleer santrallerden elektriği bugünkü kur üzerinden 45,0 kuruştan alacağız. Yani bugün elektriği 14-15 kuruştan piyasada satarken, Rusların yapacağı nükleer santralden elektrik alımını 3 katı daha yüksek fiyattan alacağız.
Keza Fransız-Japon ortaklığı ile yapılan nükleer santralde de fiyat biraz daha düşük olmasına rağmen, tablo çok değişmiyor.
***
Şimdi gelelim asıl meseleye. Kasım 2016’da başlayan ve halen devam eden elektrik sorunu Türkiye’de serbest piyasayı adeta bitirdi. Artık toptancı şirketler 20,0 kuruşun altında elektrik satamıyor. Zaten EPDK 93 firmaya yasak getirdi ve piyasayı yasak getirmediği şirket-şirketlerin kontrolüne dolaylı şekilde vermiş oldu.
Dağıtım şirketlerini özelleştirirken “kayıp-kaçak oranları” azalacak diye verilen taahhüt ve garantilerin nerede ise hiçbiri tutulmadı. EPDK bilmiyorum kaç kez “kayıp-kaçak” oranını azaltacağına artırarak bu yükü de vatandaşların elektrik faturasına bindirmiş oldu.
***
Aslında diyeceğim o ki; aslında yukarıda yazılan her şeye razıyız. Yeter ki elektrik gelsin... Ne verimliliği, ne üretimi elektrik yok elektrik. Hala her gün, her an kimsenin haberi olmadan yüzlerce-binlerce kişinin çalıştığı fabrikalar elektriksiz kalabiliyor; fabrikalarda üretim duruyor.
Teşvikten önce bari biraz elektrik verin; yeter.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025