İbrahim Kahveci
Bir önceki yazımda, ülkelerin son 30 yıllık büyüme hamlelerine baktığımızda sadece “demokrasinin” yetmediğini gördük. Evet, kalkınma ve yüksek refah seviyesine ulaşma açısından hukuk-adalet-kurallar çok önemli unsurlar ama tek başına yetmiyor.
Hatırlarsanız 80’li yıllarda Turgut Özal’ın “ortadirek” söylemi ekonomiye damga vurmuştu.
Dün Venezuela’da Maduro üç kesime zam vaadinde bulundu:
1-Asgari ücrete
2-Kamu personeline
3-Emeklilere
***
Türkiye’nin son 15 yıllık ekonomik gelişmesinde dikkat çeken bazı noktaları sıralayalım mı?
1-Ekonomik büyüme gerçekleşse de, üretim gücü oransal olarak geriledi. Sanayi sektörünün payı azalırken, imalat sanayinde ilk 20’den geriye düştük.
2-Ekonomik büyümenin ana dinamosu tüketim oldu. Aşırı tüketimin yol açtığı finansman ihtiyacı ise yabancı sermaye ile kapatıldı. Gelen sermayenin önemli kısmı ise dış borç hanesine yazıldı.
3-Sosyal adalet veya gelir dağılımında alt gelir grubu maaşları ve sosyal yardımlar ana belirleyici oldu.
a-Asgari ücret reel olarak yüzde 50’nin üzerinde arttı.
b-Asgari emekli maaşı reel olarak asgari ücretten çok arttı ve asgari emekli maaşı asgari ücrete geldi.
c-Asgari kamu maaşındaki artışla beraber kamuda reel ücret artışı yüzde 50’ye yaklaştı.
4-Orta sınıf denilen çalışan kesimin ücretleri aynı dönemde bırakın reel kazancı, enflasyon karşısında bile geriledi.
5-Orta direk denilen kesim bir üst gelir dilimine çıkacağına, aşağıda asgari kesimle birleşmeye başladı.
***
Sosyal yardımların ülkemizin üretim gücünü ve isteğini kırması üzerine eskilerde “çalışmayın” başlığı altında yazılar yazdığımı hatırlıyorum.
Ücretlendirme politikasının asgari ücret üzerine yoğunlaşması ve orta kesim ücretlerde yaşanan kayıpların eğitim isteğini öldürmesi üzerine de, “okumayın” başlığı altında yazılar yazmıştım.
Bugün asgari ücretin iki katı maaş alanın ve ona göre sosyal güvenlik primi ödeyenin emekli maaşı da asgari emekli maaşına eşit geliyor. Niye daha fazla çalışsın ki!
Bugün yüksek öğretim mezunlarının büyük kısmı ömürlerinin büyük bölümünü asgari ücretle çalışmak zorunda geçiriyorlarsa, neden okusunlar ki? Okumanın-eğitimin oluşturduğu ek değerin ücretlendirme politikasında yeterince karşılık görmemesi, galiba uzun vadede toplumdaki yozlaştırıcı etkisini daha açık hissedeceğiz.
Bugün köylerde-kasabalarda sosyal yardımla yaşayan milyonlarca insanın tarımsal üretimi bitirme noktasına getirmiş olmasının acısını, sonraki yıllarda galiba çok daha fazla hissedeceğiz.
Bugün tüketim üzerinden alınan yüksek vergilerle beraber aşırı şişmanlayan Ankara’nın bol keseden harcaması ve ücretler belirlemesi, toplumsal denge üzerinde ve ekonomide nasıl bir tıkanıklığa yol açtığını sanırım görmeye başladık bile.
***
-Türkiye 91 seçimlerinde “kim ne verirse 5 lira fazlası benden” vaadi ile iktidarı değiştirdi.
-Yarım ekmek arası helva ve köfteye yüzde 7,0’nin üzerinde oy verdik.
-İsteyenler erken emekli olsun diye 40 yaşında emekli edilenler ile her yıl 80 milyar lira açık veren SKK’yı biz yarattık.
-Herkese iki anahtar vaadini o kadar çok sevdik ki... Kısaca seçimlerde kaynağı sorulmadan boş vaatlere kanan bir Millet olduk.
Ama Ak Parti bu geleneği yıktı. Son seçim hariç, nerede ise hiçbir seçimde “seçim ekonomisi” uygulamadı. Ama buna rağmen tüm seçimleri kazandı.
Demek ki, topluma uzun vadeli çıkarları anlatıldığında da olabiliyormuş.
***
Şimdi yeni bir yönetim sistemi ve yeni bir kadro oluşacak. Ekonomide durağan geçen yılların telafisi gerekiyor. Çok ama çok radikal kararlar ile yeni bir ekonomik model eşliğinde büyüme değil, “ekonomik kalkınma” hamlesi gerekiyor.
Eğitim sisteminden tutun da finans sistemine kadar çok şeyin değişmesi gerekiyor.
Yabancı sermayeye ve tavize dayalı ekonomik modelle daha kaç yıl gidebiliriz ki? Bence bu yol çoktan bitti.
Savunma sanayinde yüzde 60’ı geçen yerlilik oranı bize aslında ışık veriyor. Neden aynı başarıyı özel sanayide gerçekleştirmeyelim...
***
2023 yılına şurada ne kaldı?
Daha ne kadar kağıt üzerinde revizyonlarla ekonomiyi düzelteceğiz? Bugün yabancı sermaye destekli sosyal yardımlarla ve asgari maaşlarla ulaşılan alt kesim hakimiyetini, ne kadar daha sürdürebileceğiz? Karşımızda kapı gibi Venezuela örneği duruyor. Marketlerde ekmek bile bulmak nerede ise imkansızlaştı.
Maduro yine ne diyor: “asgari ücrete, asgari emekli maaşına ve kamu personeline zam vereceğim.”
Eğer bizler de aynı yolda gidersek 2023 hedeflerine değil, galiba 2001 dönemine geri gideceğiz. Önümüzdeki tek umudumuz, yeni kadroların uzun süreli daha cesur kararlar alabilecek yapıda oluşturulmasıdır.
Unutmayın ki sürede azaldı, seçeneğimiz de... Millet uçmayı bekliyor.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
14.07.2025
10.07.2025
7.07.2025
4.07.2025
30.06.2025
24.06.2025
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025