İbrahim Kahveci
İş dünyası yatırımını neden yurtdışına yapar?
Örneğin, Türkiye’de ucuz işgücüne dayalı sektörlerin yaşama şansı kalmayabilir. Bu nedenle eski teknolojiye dayalı yatırımlar, daha ucuz işgücü olan ülkelere gidebilir. Hatırlarsanız bir dönem Mısır bizim ikincil yatırım ülkemiz oluyordu. Ya da daha teknolojik seviyeye uygun olarak, ileri teknoloji ülkesine de yatırım yapılabilir.
İşte buna bir örnek;
Arçelik şu anda bir dünya markası oldu. Bunu nasıl başardı? Üretim merkezi Türkiye, ama bir çok ülkede yerel markalar satın aldı. Aynı zamanda o ülkelerde yatırımlar gerçekleştirdi. Hatta bir dönemin Alman devi olan Grundig bile şu anda Arçelik’in bir markası oldu.
Ama bizim bu yazıda bahsedeceğimiz konu bu değil.
Bugün Türkiye “Orta Yaş Fırsat” ülkesidir. Nüfus artışı yavaşlasa da, genç nüfus çok yoğundur. Demografik özellikler tam da tarihi büyüme fırsatlarına işaret ediyor.
Bu kadar dinamik ve büyüme potansiyeli yüksek olan ülkeden neden çıkılır? Neden yurtiçi yatırımlar yerine, yurtdışı yatırımlar artar?
YABANCIDAN 193 MİLYAR DOLAR
2003-2017 arasında yabancı yatırımcılar Türkiye’de toplam 193 milyar dolarlık doğrudan yatırım gerçekleştirdi. Buna karşılık aynı dönemde yurtiçi yatırımcılar da yurtdışında 39 milyar dolarlık yatırımlarda bulundu. Yerli yatırımların yabancı yatırımlara oranının %20,2 seviyesinde kaldığı görülüyor.
Gayrimenkul hariç 147,5 milyar dolarlık yabancı yatırımı ülkemizde hangi sektörlere gitmiş?
56.351 milyon dolar sınai yatırımlara. (17.867 milyon doları enerji)
90.745 milyon dolar hizmet sektörü yatırımlarına. (39.636 milyon doları bankalar)
BİZİMKİLER NEREYE GİTTİ?
Gelin bizim iş dünyasının yurtdışı yatırımlarına bakalım. Önce hangi ülkeye gittiklerine bir göz atalım:
24.271 milyon dolar Avrupa
1) Hollanda: 10.634 milyon $
2) İngiltere: 2.319 milyon $
3) Almanya: 2.271 milyon $
4) Malta: 1.266 milyon $
ABD: 4.838 milyon $
Afrika: 764 milyon $
Azerbaycan: 6.463 milyon $
Burada dikkat ederseniz yerli yatırımcılar yurtdışına giderken ucuz işgücü ülkeleri yerine, gelişmiş ülkelere daha çok sermaye aktarmışlar. O zaman hangi sektörlere gittiklerine de bakalım:
Madencilik: 11.248 milyon $
Gıda sektörü: 4.360 milyon $
Tekstil: 1.372 milyon $
İnşaat: 1.784 milyon $
Ulaştırma-depolama: 1.651 milyon $
Bilgi-İşlem: 2.073 milyon $
Finans (Banka dahil): 6.965 milyon $
Gayrimenkul: 2.317 milyon $
SADECE BİR SENARYO
Şimdi şöyle bir senaryo yazalım: Yurtiçinde üretim-hizmet sektörlerinde faaliyetiniz var. Yurtdışından mal alıyorsunuz ve/veya mal ihraç ediyorsunuz. Ama yurtdışında küçük bir ofisiniz var.
Yurtdışından aldığınız malı önce dışarıdaki ofis şirketinize mal ediyorsunuz. Sonra o ofis şirketi yüklü bir kar oranı ile aynı malı ülkenizdeki şirketlere satıyor. Böylece yurtdışındaki ofis şirketinizde iyi bir kar birikiyor.
Bu senaryoyu tersine de çevirebilir veya her iki yönde de kullanabilirsiniz. Yurtiçinde ürettiğiniz malı, başa baş (belki de zarar) noktasında yurtdışı ofis şirketinize satıyorsunuz. Ama aynı malı oradaki ofis şirketiniz iyi bir karla yabancı müşteriye nihai olarak satıyor.
Ve final...
Yurtdışı ofis şirketinizde biriken karları (paraları) -finansal kredi- adı altında yurtiçindeki kendi şirketinize borç olarak veriyorsunuz. İdare eder bir faiz oranı ile bir de buradan kendi şirketinizde faiz elde ederek, devletin vergisinden de düşüyorsunuz.
Yıllar sonra ne mi oluyor?
Yurtiçinde zarar eden, bankalara milyarlarca borcu olan içi boşalmış bir yapı kalıyor. Ve artık borç sizin borcunuz olmaktan çıkarak, alacaklıkların derdi oluyor.
Ya da, Arçelik gibi bir dünya markası olup, varlıklarınız ve merkeziniz Türkiye’de kalıyorsunuz.
Tercih sizin.
Lakin burada sormamız gereken soru şu:
Ne oldu da son yıllarda yerli yatırımcıların yurtdışı yatırım iştahı açıldı? Neden sermayenin gözü dışarıya döndü? Şubat ayında dışa giden yatırımlar neden bize gelen doğrudan yabancı yatırımları geçti?
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
14.07.2025
10.07.2025
7.07.2025
4.07.2025
30.06.2025
24.06.2025
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025