İbrahim Kahveci
Bugüne kadar film gibi seyrettik. Hatta halen film gibi seyretmeye devam ediyoruz. İyi ama bu sahneler nasıl çekildi?
Şimdi kamera arkasını izleme zamanı. Oturunuz koltuğunuza ve bu filmin nasıl çekildiğini izleyiniz.
Ama sakın unutmayın ha; asıl film bu değil. Asıl film sonbaharda vizyona giriyor. Şimdilik sadece kamera arkası çekimleri izleyeceğiz:
Sahne 1: Ülke ekonomisi üretim kapasitesinin çok üzerinde suni bir büyümeye zorlanır. Suni büyüme baskısı, piyasaya saçılan paralar ve azdırılan tüketim canavarı, enflasyonu yukarı çeker.
Sahne 2: Yükselen büyüme ve yükselen enflasyon dengesi doğal olarak parasının değerini korumak için didinen tasarrufçuyu da etkiler. Para daha çok dövize akar ve döviz hesapları 200 milyar doların üzerine çıkar.
Sahne 3: Büyüme sağlanmıştır, ama arkası doldurulamamıştır. Bir tarafta enflasyon, diğer tarafta döviz kurları hızla yükselmeye başlamıştır. Artık tek başına kalan TL faizleri de bu artışa ayak uydurmak zorunda kalır.
Aaa... O da ne? Salonda asıl oyuncu olan yönetmen icracılıktan vazgeçmiştir. Ve baş oyuncu ile yönetmen film çekimini bir kenara bırakıp kendisi de izlemeye başlamıştır.
Kısaca bu film artık başrolsüz ve yönetmensiz kalmıştır. Yönetmen de filme karşı seyirci kalmıştır.
MB ÇOK AMA ÇOK GEÇ KALDI
Yukarıdaki film aslında ülkemizde çekildi. Piyasaya saçılan paralarla temelsiz bir büyüme süreci yaşadık ama faturayı kimse ödemedi. Hatta hiç kimse bir fatura oluştuğunu dahi kabullenmedi.
Zamanında faiz artırması gereken Merkez Bankası bile maalesef seyirci kaldı. Daha bu yılın başında piyasa fonlama faizlerini 14,-15 aralığına çekseydik bu sorunları bu kadar derin yaşamayacaktık.
Merkez geç kaldıkça, zamanında adım atamadıkça piyasa sahipsiz kaldı ve sahipsiz kalan piyasanın yaptıklarını bire bir yaptı. Başını alıp gitti...
FİLMİN DUBLÖRLERİ ÖLDÜ
Bu film çekilirken tehlikelerin farkında olan büyük oyun kurucu, çok sayıda dublör kullanıyordu. Ama maalesef şimdi ortada ne dublör kaldı ne de oyuncu.
Kasım 2017’den bugüne Merkez Bankası 575 baz puan faiz artırdı. Artırdı da ne oldu? Döviz istenen seviyeye düştü mü?
Bakın size bazı rakamlar vereceğim:
Ocak 2017:
Merkez Bankası piyasa fonlama faizi %8,28
Piyasa kısa vadeli tahvil faizi %10,90
Ortalama döviz kuru: 3,63 TL (1 dolar+1 euro ortalaması)
Ocak 2018:
Merkez Bankası piyasa fonlama faizi %12,75
Piyasa kısa vadeli tahvil faizi %13,36
Ortalama döviz kuru: 4,15 TL
Ve şimdi;
Artık faiz dengesi yüzde 18,0’in üzerinde.
Ortalama döviz kuru da 4,90 TL,
Dün dediğim gibi... Artık ekonomimizde çifte maliyet baskısı oluştu.
Hem döviz yukarıda
Hem de faiz çok yüksek.
Bu ekonomik dengeyi hiçbir ekonomi kaldıramaz. Faiz yüksek olduğunda eğer döviz düşerse denge yine bir şekilde sağlanır...
Peki, yükselen faize rağmen döviz neden düşmüyor? Defalarca yazıyorum ama yine yazayım. Ortada iki bilinmez cenaze duruyor. Bu cenazeler kaldırılmadan faiz artışlarının istenen ve normal olan sonuçları vermeyeceğini söyleyebiliriz:
1- Seçimlerden sonra Başkan ile Merkez Bankası bağımsızlık meselesi ne olacak? Yabancı yatırımcılar için hayati bir konu. Bu konuda Bakanların Londra’ya gidip söz vermesi de işe yaramıyor. Yatırımcılar asıl oyuncudan bağlayıcı adımlar bekliyor.
2- Seçimlerden sonra yerli ve milli para meselesi ne olacak? Değeri altınla ilişkili olacağı ilan edilen yeni bir para sistemine mi geçilecek; yoksa döviz hesapları yeni para sistemine göre mi işlenecek?
Açıkçacı yeni dönem epey belirsiz. Seçimler kadar asıl seçimlerden sonrası belirsiz.
Ülke nasıl bir para politikası ile yönetilecek? Kimse bir şeyden kesin emin değil. Mesele düşük faiz-düşük enflasyon teorisi yeniden mi işlenecek? Bilmiyoruz.
İşte bu nedenle faiz artırımları dövizi düşürmüyor.
İşte bu nedenle bir türlü iktisat kuralları yeterli çalışmıyor.
İşte bu nedenle ekonomimiz giderek çöküyor. Ve de herkes bu filmi dış mihrakların çevirdiğini sanıyor. Zaten asıl mesele de bu.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025