İbrahim Kahveci
Son bir yılda ve son bir ayda fiyatı en çok artan ürünler hava şartlarına bağlı olan gıda ve kurlara bağlı olan ulaştırma sektörü oldu. Gerçi gıda sektöründe temel sorun tarlada olmamasına rağmen toplam fiyat artışları yüzde 15.4’e ulaşarak 2003 sonrasının rekorunu kırdı. Ürünlerdeki fiyat artışı da yüzde 17.2’ye ulaşarak TÜİK hesabında bilinmeyen noktaların etkisini gösterdi.
eçen yılın Eylül ayında açıklanan Orta Vadeli Programda (OVP) 2017 sonu için enflasyon oranı yüzde 9,5 öngörüldü. Ama OVP açıklandıktan 3 ay sonra, 2017 sonu enflasyonu yüzde 11,92 olarak gerçekleşti.
Yine aynı programa göre enflasyon hedefi 2018 yılı için yüzde 7,0 ve 2019 yılı için de yüzde 5,0 belirlendi. TÜİK’in dün açıkladığı Haziran ayı enflasyonu ile yıllık fiyat artışları yüzde 15,4’e çıktı.
Fiyatların aylık bazda yüzde 2,61 arttığı, böylece 2003 sonrası en yüksek Haziran ayı ve yıllık fiyat artışının gerçekleştiği görüldü. Zaten 2003 yılında yeni seride yayınlanan hem aylık, hem yıllık, hem de 12 aylık ortalamada en yüksek enflasyon seviyesine ulaşılmış oldu.
Sektörler itibari ile bakıldığında ise yıllık ve aylık fiyat artışları şu şekilde gerçekleşti:
Gıda sektörü: (%23,03 ağırlık)-Yıllık %18,89; Aylık %5,98
Ulaştırma sektörü: (%17,47 ağırlık)-Yıllık %24,26; Aylık %2,66
Konut: (%14,85 ağırlık)- Yıllık %12,04; Aylık %1,03
Ev eşyası: (%7,66 ağırlık)- Yıllık %18,91; Aylık %2,24
Giyim-Ayakkabı: (%7,21 ağırlık)-Yıllık %11,34; Aylık %-1,15
Hem harcama ağırlığı, hem de zaruri ürün olması nedeniyle gıda sektöründe yaşanan fiyat artışı daha çok dikkat çekiyor. Ama gelin şöyle bir çalışma yapalım:
2014 yılı ilk 6 aylık ortalama fiyat seviyeleri ile 2018 yılı ilk altı aylık ortalama fiyat seviyelerini sektörel olarak karşılaştıralım.
Anılan bu 4 yıllık süre zarfında ülkemizde genel fiyat düzeyi %43,4 artıyor. Gıda fiyatları %49,4 artıyor. Hatta aynı hesabı 2010-2018 arası için yaptığımızda da genel fiyat artışının %92,9, gıda fiyat artışının ise %109,7 olduğunu görmekteyiz.
Hem son 4 yıla, hem de son 8 yıla baktığımızda gıda fiyatlarının genel fiyat düzeyinden belirgin bir şekilde daha çok yükseldiğini görmekteyiz.
Son 4 yılda;
Ülkede fiyatlar %43,4
Gıda %49,4
Giyim %35,5
Konut %36,9
Sağlık %46,2
Ulaştırma %45,0
Lokanta-oteller %54,7
artıyor.
Son 8 yılda da durum benzer şekilde; gıda sektörünü sadece lokanta ve otellerdeki %123,0 artış geçiyor.
Bu tablo bize neyi gösteriyor? Gıda sektöründe kısa vadeli mevsimsel etkilerden çok daha ziyade, uzun vadeli yapısal bir sorun olduğunu anlıyoruz. Ülke genelinde gıda fiyatları 4 ve 8 yıllık aralıklarla baktığımızda bile fiyatı belirgin şekilde artmış durumdadır.
SORUN TARLADA DEĞİL
Şimdi gıda fiyatlarında yaşanan bu artışın tarla boyutuna bakalım. Yılın ilk 5 aylık ortalamalarından giderek 4 yıllık ve 8 yıllık fiyat artışlarını inceleyelim.
2014-2018 arasındaki 4 yıllık süre zarfında tarım ürünleri üretici fiyatları yüzde 42,7 artıyor. Yani tüketici fiyat artışı olan %43,4’ün az da olsa altında kalıyor. Ama daha uzun vadeye baktığımızda; mesela 2010-2018 arası 8 yıllık süre zarfında tarla fiyatları %75,7 artıyor. Oysa aynı dönemde ülke genelinde genel fiyat düzeyi %92,9 artış göstermiştir.
Veya şu şekilde izah edelim; son sekiz yılda:
Ülke enflasyonu %92,9
Gıda fiyatları %109,7
Tarla fiyatları ise %75,7
artmıştır.
İşin özeti şudur: Raflarda yaşanan fiyat artışı çiftçinin gelirini artırmıyor. Bir tarafta gıda fiyatları aşırı artıyor, ama diğer tarafta çiftçi giderek fakirleşiyor.
Ortada tam bir paradoks durum var.
Sanırım gıda sektöründe fiyat dengesi açısından asıl önemli çözüm burada aranmalıdır. Raflarda yaşanan fiyat artışının çiftçiye aktarımı bir şekilde sağlanarak denge kurulabilir. İthalat yoluna başvurulması, olsa olsa çiftçinin bir kez daha cezalandırılmasından başka bir şey olmayabilir.
HANGİ ÜRÜNLER PAHALANDI
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) yayınladığı fiyat seviyelerine göre tüketim ağırlığı yüksek olan şu ürünler vatandaşın cebini etkiledi.
Aylık 2,61 enflasyonu artıran ürünler: (Parantez içi enflasyona etkisi)
1-Patates %63,3 (0,30)
2-İnternet %32,3 (0,19)
3-Domates %23,6 (0,19)
4-Kuru soğan %82,5 (0,19)
5-Dizel otomobil %4,5 (0,18)
6-Sivri biber %57,3 (0,10)
7-Tavuk eti %8,9 (0,08)
8-Benzinli otomotiv %2,6 (0,07)
9-Ş.Arası otobüs %8,3 (0,05)
10-Havuç %57,7 (0,04)
Dikkat ederseniz fiyatı aylık bazda daha düşük artan otomobiller gibi ürünler, harcama ağırlığı nedeniyle enflasyona etkileri daha yüksek oluyor.
Geçen yıl Haziran ayından bu yılın aynı ayına fiyatı çok artan ve harcama ağırlığı nedeniyle %15,4 enflasyonu oluşturan başlıca ürünler ise şunlar:
1-Dizel otomobil %35,0 (1,41)
2-Benzinli otomobil %35,2 (0,90)
3-Mazot %30,1 (0,61)
4-Kira ödemesi %10,4 (0,54)
5-Uçak bileti %120,5 (0,54)
6-Patates %109,1 (0,52)
7-Domates %62,7 (0,51)
8-Benzin %24,4 (0,44)
9-Kuru soğan %185,0 (0,42)
10- Mücevher %33,0 (0,38)
Bakınız, yıllık yüzde 15,4 olan enflasyonun 6,26’sı bu ilk 10 üründen kaynaklanıyor. Aylık 2,61 enflasyonun da 1,39’luk kısmı yine yukarıda saydığımız ilk 10 ürünün fiyat artışından geliyor.
Veya şu şekilde izah edelim: Fiyatı bir ayda hızla artan patates, domates ve kuru soğan aylık 2,61 enflasyonun 0,68’lik kısmını oluşturdu. Bu 3 ürünün fiyatı aynı kalsaydı, aylık enflasyon 2,61-0,68=1,93 olacaktı.
FİYATLAR 17.22 ARTTI
Son bir yılda ürünlerin harcama ağırlığına göre fiyat artışları TÜİK’in yayınladığı fiyatlar baz alındığında yüzde 15,4 değil, yüzde 17,2 artmış görülüyor. Her ne kadar bu işin nasıl olduğunu TÜİK daha iyi biliyorsa da kamuya açıklanmış bilgilerden ürünlerin fiyat artışının 15,4 değil, 17,2 olduğunu görüyoruz.
TÜİK’in enflasyon hesabına aldığı 406 ürünün tek tek fiyat artışı ile harcama ağırlığını çarptığımızda karşımıza yüzde 17,2 oranında bir oran çıkmaktadır. Bu hesaba göre de elbette yıllık enflasyonun 15,4 yerine 17,2 olması gerekirdi.
Ama burada şu noktalara değinmek gerekiyor: Öncelikle harcama ağırlığı olarak son bu ayı alabiliyoruz. Yani geçen yıla göre hesaplama yönteminde bir harcama ağırlığı değişimi olup-olmadığını bizler bilemiyoruz.
İkinci nokta ise şu; bazı ürünlerin fiyat artışı gerçekten yaşandı mı; yoksa hesap değişimi yönteminden mi geliyor? Mesela uçak bileti fiyatı geçen yıl 392 lira gözüküyorken, bu yıl 811 liraya yükselmiş oldu. Bu artış 0,4492 ağırlıkla hesaplandığında yıllık enflasyonu 0,54 puan artırmış oluyor. Ama gerçekte uçak bileti fiyatı mı bu kadar arttı, yoksa hesap yöntemi değişimi mi fiyatı artırmış gösteriyor...Bilemiyoruz.
Sadece açıklanan fiyatlara baktığımızda yıllık fiyat artışının 15,4 yerine 17,2 olduğunu söyleyebiliyoruz.
ÜRETİCİ ZAMLARI DAHA YÜKSEK
Aylık ve yıllık bazda tüketici enflasyonu 2,61 ve 15,4 olmasına rağmen bu oranlar üreticide çok daha yukarıları gösteriyor. Üretici fiyatları Haziran ayında %3,03 artış gösterirken, yıllık artış oranı da %23,7’ye ulaşmış oldu. Geçen ay ilk kez yüzde 20,0 badını aşan üretici fiyatları, bir ayda 3,55 puan daha artarak 23,71’e çıkmış oldu.
Üretici fiyatlarında ise aylık ve yıllık artışlarda dikkat çeken ürünler şunlar:
Üretici fiyatları 3,03-23,71
Doğalgaz 15,1-100,4
Ham petrol 18,2-110,2
Gıda ürünler 2,6-11,5
Kağıt hamuru 5,5-40,5
Suni ve sentetik elyaflar 5,4-52,0
Ana metaller 5,0-48,3
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025