İbrahim Kahveci
Sorun sadece döviz ve faiz olsa keşke
Dün Sermaye piyasaları kongresi vardı. Yeni Borsa Başkanı Prof. Dr. Erişah Arıcan diyor ki, “Amaçlarımız arasında Hükümetimiz tarafından tasarlanan büyük altyapı projelerine gerekli finansman sağlanması da var.”
Dün yine İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı konuştu. KDV sorununa vurgu yaparak “KDV artık tüketicinden alınan bir vergi yerine üreticinin vergisi oldu” dedi.
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan konuşmasında yüksek faizden dert yanarken, bir de çok oynak kurlardan şikayet etti.
Önce BİST Başkanının konuşmasına bir açıklama getirelim. Önceki dönem BİST Başkanı Himmet Karadağ da meşhur tarihi filmleri borsaya açmayı önermişti.
Oysa bugün ülke ekonomisinin en temel sorunlarından biri devlettir.
Aşırı devletçi bir ekonomik model oluşturduk. Devlet ne var ne yoksa silip süpürüp alıyor. Aklında sürekli almak almak almak olan bir siyasi devlet düzeni kurduk.
Alıyor da ne yapıyor?
Bir kere etrafa ulufe dağıtıyor.
Hem de çok fazla.
Kahve köşesinde aylak aylak oturanlara da dağıtıyor. Sabahtan akşama kadar hiç çalışmayanlara da koli koli dağıtıyor.
Bu devlet çalışmayı öldürdü.
Bu devlet okuma ve çok çalışma isteklerini de bitirdi.
Asgaride buluşan bir toplum yapısı oluşturuldu. Orta sınıfa yüklenildikçe yükleniliyor. Seçmen ve ülkeye yön veren zihniyet alt gelir gruplarının zihniyeti ne de olsa.
Bu devlet alıyor da ne yapıyor?
Verimsiz verimsiz işler yapıyor. Göze hoş gelen ama ekonomik olmayan işler yapıyor. Şov yatırımlar yapıyor.
Gerçek ihtiyaçları ise görmezden geliyor.
Bu devlet verimli alanlardan parayı topluyor ama verimsiz verimsiz alanlara yatırıyor. Kimsenin geçmediği köprüler yapıyor. Ya da uçak biletinden daha pahalı geçilecek köprüler yaptırıyor.
60-70 km ara ile havalimanları yaptırıyor. Devasa büyüklükte ama verimliliği kimsenin hesaplayamadığı küçüklükte şehir hastaneleri yaptırıyor.
“Yaptırıyor” diyorum, çünkü hepsini gelecek kuşakların gerilini Hazne üzerinden ipotekleyerek yaptırıyor.
“Devletin cebinden 1 kuruş” çıkmadan yaptırılan 1 köprüye sadece bir yıllık açık olarak 3,5 milyar ödemeyi planlıyoruz.
Ama devlet büyüklerimiz de haklı. 3,5 milyar TL çıkıyor, 1 kuruş çıkmıyor ki...
Şimdi çiçeği burnunda Borsa Başkanımıza sormak lazım: Hangi verimli kamu yatırımını sermaye piyasalarına açarak millete satacaksınız. Zaten güveni bitmiş olan sermaye piyasaları üzerinden verimsiz kamu yatırımlarını mı finanse edeceksiniz?
Borsa denilen kavram maalesef ülkemizde soygun kavramı ile yakın değerde görülüyor. Bir tane bağımsız dış dengeleyici kurum yok. Şirketlerin bilanço oyunları zaten yatırımcılara kan kusturuyor.
Yatırımcının hakkını gözeten, savunan veya bütün mesaisini buna ayıran bir kurum var mı? Hangi bilanço oyunu açığa çıkartıldı? Hangi şirket küçük ortaklarını soydu?
Devlet kurumlarının siyaset kurumu gibi çalışmaması gerektiğini elbet bir gün anlayacağız. Devlet kurumları ile siyaset kurumları verimsizlikte buluştuğunda ülke ekonomisinin ne hale geldiğini zaten şu sıralar kısmen yaşıyoruz.
Umarım bu acılar daha fazla artmaz.
Şimdi gelelim İSO Başkanı Erdal Beyin açıklamalarına.
Keşke biraz daha sorunları derinden açıklasaydı. Keşke sorunları sadece döviz-faiz eksenine sıkıştırıp bırakmasaydı.
Çalışma hayatının dağınıklığından, eğitimli kalifiye eleman ihtiyacının yetişmemesinden, siyasetin ekonomik aktörler üzerindeki belirleyiciliğinden vs de bahsetseydi.
Mesela bugün sanayicinin en büyük sorunlarından birde taşımacılıktır. Sadece İstanbul’un bir ucunda diğer ucuna bile mal taşımak özel sektör yolları nedeniyle devasa maliyetlere ulaşmaktadır.
Ekonomik aktörlerin (firmaların) hayat varlığı hala siyasetin bir dudağı arasında yaşatılmaktadır. Hiç kimse şu veya bu verimli yatırım kavramı ile iş yapamıyor. Siyasetin sevimliliği ile verimliliği elde edebiliyorlar.
Keşke sorunlarımız sadece döviz ve faiz oranına bağlı olacak kadar basit olsaydı. Keşke sorunları bilenler biraz daha cesurca konuşabilseydi. Belki o zaman çözümlere de daha rahat ulaşabilirdik.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.11.2025
10.11.2025
4.11.2025
3.11.2025
30.10.2025
28.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
21.10.2025
20.10.2025