İbrahim Kahveci
Bir haftalık kısa mola verdim.
Balıkesir-Burhaniye taraflarında kısa bir gezintiye çıktım. Kaz dağlarının eteklerine vardığımda dağların kaz gibi yolunduğunu sosyal medyadan okumaya başladım.
Yola çıkmadan önce ise bir yazı bırakmıştım.
Ülkeye son beş ayda 838 milyon dolarlık döviz geliyor ama ülkedeki döviz hesapları 21,5 milyar dolar artıyordu.
Bu nasıl bir iş?
Merkez Bankası toplantısını canlı tıkladığımda tam da bu soru soruluyor. MB yeni Başkanı Murat Uysal “Bankalar yapmıştır” diyor.
Bankalar nasıl döviz yaratıyor? Siz bir bankaya gittiniz ve TL mevduatınızı dövize çevirdiniz. İş orada bitiyor mu? Banka size sattığı dövizi bir yerden almak zorunda değil mi?
Banka size olmayan döviz satabilir mi? Ya da satınca hemen karşılığı yoksa piyasalardan döviz almak zorunda değil mi?
Aslında herkes soruların cevabını biliyor. Ama kimse söylemiyor.
Bir ali-cengiz sistemi ile öylece gidiyoruz. Merkez Bankasının türev işlem açığının 19 milyar doların üzerine çıkması neyi ifade ediyor? Bunu da herkes biliyor aslında.
Ben sadece herkesin bildiğini yazdım ama MB’sı yeni Başkanı sanırım bilmiyor. Ya da bilmemezlikten geliyor.
***
Bilmek ya da bilememek...
Telefonum nerede ise her gün değişik iş insanları tarafından arandı. Arayanların tamamı AK Parti’ye oy veren kesimden.
Nerede ise hepsi de iflasın kapısında.
Çaresizce “ne yapalım” diye soruyorlar.
Nerede ise hepsine iki-üç yıldır risklerini azaltmalarını söylüyordum. “Size kaç kere söyledim, beni siyasi düşünce ile hareket ediyor sanmayın diye de kaç kez söyledim. Niye hiç önlem almadınız” dedim.
Hepsinin ortak yanıtı nerede ise benzerdi. “Biz hükümetin açıklamalarına güvendik”
Önce referandum ile işlerin düzeleceğini sanmışlar. Sonra başkanlık seçimi ile umutlanmışlar. Ve en sonunda da yerel seçimle işin artık tamamen bittiğini görmüşler.
İşin en kötüsü de şu: Artık hiç umutları kalmamış.
Yeniden yapılandırmayı soruyorum: “Onu da kendi istedikleri şirkete uygularlar” diyorlar.
Sakın şu anlaşılmasın. Bu iş insanları kamudan veya hükümetten bir kolaylık alarak iş yapmıyorlar. Tek suçları AK Parti’ye yakın olmaları ve seçim vaatlerine inanmaları.
“Türkiye uçacak” denildikçe yatırıma girmişler, risk almışlar ve inanmışlar. Şimdi o inanmanın karşılığında da iflasın kapısındalar.
Not: İş insanlarının zorunlu üye oldukları ticaret odaları, sanayi odaları veya gönüllü üye oldukları iş insanı örgütleri... AK Parti’ye yakın duran bu oda-dernek ve örgüt yöneticileri de bu iyimserlik havasında epey pay sahibi oldular.
Sürekli siyasi davranışa ayak uydurarak yayınladıkları “uçuyoruz” bildirileri ile kendi üyelerinin iflaslarına zemin hazırladılar.
***
Biliyorsunuz, uzun yıllar 2023 hedefleri ile toplumdan oy alındı. 2 trilyon dolar milli gelir, 25 bin dolar kişi başı gelir, 500 milyar dolar ihracat vs vs masalları ile toplum avutuldu.
Bu hedeflere, pardon hayallere güvenerek bir çok iş insanı yatırıma girişti, istihdam oluşturdu. Ama sonra bir de ne görsünler.
Ne mi görsünler? CHP Milletvekili İhsan Kesici 2023 hedefleri ilk açıklandığında “Ben de heyecanlanmıştım” diyor 11. Kalkınma Planı konuşmasında.
Peki ya şimdi?
2 trilyon milli gelir hedefi oldu şimdi 1 trilyon 080 milyar...
25 bin dolar kişi başı gelir hedefi oldu şimdi 12,5 bin dolar.
500 milyar dolar ihracat hedefi oldu şimdi 226 milyar dolar.
Ama unutmayın ki bunlar da sadece hedef. Biliyorsunuz ki hedeflerde nerede ise hiç tutmuyor.
Zaten 11. Kalkınma Programı diyor ki, “Çok çalışıp 6 yıl geriye giderek 2013 rakamlarına ulaşacağız”.
İşin özeti şu: Realist olmayan, hayallerle ayakta duran bir model oluşturduk ve topluma o hayalleri sattık. Bu satıştan da en fazla kendi tabanımız zarar gördü.
Daha gerçekçi düşünen, hayallerle yaşamayan ve riskleri görenler ise daha sağlam durumda.
Kendi tabanını bu hale getiren bir iktidarın şimdi ne yapacağını açıkçası ben de merak ediyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025