İbrahim Kahveci
Ekonomi = İnsan
Yani ilk ve öncelikli şart insan çalışıyor mu? Bir işi var mı? Geliri var mı?
Yok efendim cari açıkmış veya cari fazlaymış; ya da enflasyonmuş veya faizmiş... Bütün bunlar istikrarlı bir gelir ortamının sürmesi için tamamlayıcı unsurlardır.
Yani ekonomi ilk olarak insan demektir.
Dün Sn. Cumhurbaşkanı da 29 büyükşehir belediye başkanına yaptığı konuşmada bu noktaya değindi. “Medyada her gün çeşitli şehirlerimizdeki belediyelerle ilgili sendika değiştirme baskısından, işten atmalara, envai türden tehditlere kadar pek çok vicdan yaralayıcı habere rastlıyoruz. Unutmayınız kâğıt üzerinde bir toplam olarak önünüze gelen personel sayısındaki her rakam bir insana ve onun etrafında şekillenen daha geniş bir hayata tekabül ediyor”
“Kapının önüne konan, yuvaları başlarına yıkılan insanların ahı üzerinde ne siyaset ne hizmet bina edilebilir.”
***
AK Parti iktidara geldiği 2002 yılında 19 milyon 402 bin çalışana karşılık 2 milyon 344 bin işsiz bulunuyordu. 2000 yılında yüzde 7,0 olan işsizlik oranı 2002 yılında yüzde 10,8’e çıkmıştı.
Bugün (Mayıs 2019) mevsim etkileri dışında işsizlik oranı yüzde 14,0. Ve asıl sorun şu: İşsiz sayısı 4 milyon 527 bin kişi...
Her bir rakam bir insana eşit.
4 milyon 527 bin kişi işsiz. Ama bunlar en dar tanımlı işsizler. Buna bir de TÜİK’in kapsayamadığı işsizler de eklenmeli. Mesela iş aramayıp çalışmaya hazır olan kişilerin sayısı da tam 2 milyon 294 bin kişi.
23 Ağustos Cuma akşamı 20:00’de TV5’te yayınlanan ‘Ekonomi ve Ötesi’ Programı için işsizlik konusunda bir çalışma yapmıştım. 15-65 yaş arası çalışma çağındaki nüfusun işsizlik oranını çıkartmıştım: 2007 yılında her 100 çalışma çağındaki nüfusun 4,4 kişisi işsizdi.
2019 yılı için şu anda bu oran 7,4 kişiye çıktı. Aslında bu sayı ortalamayı veriyor. Mayıs ayı verilerini baz alırsak her çalışma çağındaki 100 kişinin 8,0 kişisi artık işsiz.
Bu çok çok önemli bir rekor. 2009 küresel krizde bile bu oran 6,4 kişiydi.
***
İşsizlik ve açlık insana ne şartlarda çalışmayı göze aldırıyor? Mesela yeni havalimanında ölen işçi sayısını tam bilmiyoruz bile. Hatta orada çalışırken ölen arkadaşlarının aynı kaderini paylaşmak istemeyen işçiler şartların düzeltilmesini istemişti.
Bugün 31 Mart seçimlerinden sonra veya tam o esnada sadece ve sadece seçim yatırımı olduğu intibaını veren bir işe alım olayı yaşanmıştı. Ve seçimden sonra o kişiler işten çıkartılınca birden birilerinin aklına medyada bolca işçi hakkı gelmeye başladı.
Aklına ve çıkarına uyduğu anda işçi hakkı aklına gelenler için o kadar çok sayısız örnek var ki...
Mesela 10 yılı aşkın süredir İstanbul’un göbeğinde sırf arsa rantı uğruna operasyona uğrayan Uzel Traktör Fabrikasında çalışan 2 bin 200 işçi var. O işçilerin sosyal medyada da yer alan bazı açıklamalarını izlemenizi öneririm: “Zamanında fabrika çalışırken buraya ziyarete gelip ‘Bu arsa çok değerli’ niye denilir ki”
Evet, bunu Uzel Traktör Fabrikasının işçileri söylüyor.
Arkada ne eller devrede devreye girdi bilemiyoruz ama 2 bin 200 işçinin yıllarca çalışıp almayı hak ettikleri maaşları ve ikramiyeleri alacak olarak orada duruyor.
Kapının önüne konan işçiler Uzel’de...
Yuvaları başlarına yıkılan insanlar Uzel’de...
Ahı üzerinde kalanlar ise arsası üzerinden siyaset yapıyor.
***
Bugün ülkemizde yakın tarihte görülmedik bir ekonomik kriz yaşanıyor. İşsizlik zaten borca ve tüketime bağlı bir ekonomik modelden dolayı yüksekti ama şimdi hepten rekor seviyede.
Her bir rakam bir insan demektir.
Krizin birçok nedeni var elbette Ama bir nedeni de Ankara’nın şişmanlığı... Yani itibarından tasarruf etmemesi.
O zaman şöyle bitirelim: Ankara itibarından tasarruf etmedikçe rakam artmaya devam edebilir.
Umarım işçi hakkı, kapının önüne koyulma olayı, ah alma vs gibi değerler ve bakış açısı tüm topluma yayılır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025