İbrahim Kahveci
Bugün 11 Ekim 2019 ama Merkez Bankası 27 Eylül-04 Ekim haftası yabancı para (YP) mevduat verilerini dün açıkladı.
Bir önceki hafta 224 milyar 227 milyon dolar tutara ulaşan hesaplar 222 milyon dolarlık azalışla 224 milyar 005 milyon dolara geriledi.
Mevduat bankalarındaki gerçek kişilerin (bireysel hesaplar) döviz mevduatları 565 milyon dolar artış gösterirken, tüzel kişilerin (kurumsal hesaplar) döviz hesapları 994 milyon dolar eksilmiş oldu.
Son haftalarda görülen dövize yönelik kurumsal talebin kesildiği görülüyor. Lakin kurumların döviz hesaplarındaki azalışın nedeninin döviz bozdurmak mı, yoksa dış borç ödemeden dolayı mı azaldığını henüz bilemiyoruz.
Hatırlarsanız geçen yıl ağustos ayında yaşadığımız kur şoku sonrası kurumların döviz hesaplarında önemli azalışlar yaşandığını görmüştük. Henüz hiçbir başka veri açıklanmamış olmasına rağmen o tarihlerde iki yazı kaleme almıştım.
13 Eylül tarihli ‘20 milyar dolar nereye gitti?’ başlıklı yazıda ve
18 Eylül tarihli yazıda ‘20 milyar doların peşinde…’
başlığı ile konuyu takip ederek, döviz hesaplarındaki azalmanın döviz bozdurmadan kaynaklanmadığını açıklamıştım.
Bugün kurumların döviz hesaplarındaki azalmanın gerçek nedenini de henüz bilemiyoruz.
BDDK’nın günlük verilerinden 2 Ekim tarihinde 83 milyar 065 milyon dolar olan kurumsal döviz hesaplarının son iki günde azalarak 4 Ekim tarihinde 81 milyar 322 milyon dolara düştüğünü görebiliyoruz.
Tüzel kişilerin döviz hesaplarındaki oynaklığın piyasa şartları dışında etkenlerle de değiştiğini aklımızdan çıkartmamalıyız. Kurumun döviz işlemleri kurumun dövize bağlı borç ödemeleri, iyi bir fırsat eşiğinde dövizli stok alımı gibi birçok değişkenden etkilenmektedir.
İşte o nedenle döviz hesaplarının seyrini daha çok gerçek kişilerin, yani bireysel hesapların seyrinden çıkartabiliriz.
Ve bireysel hesaplardaki döviz mevduatları da (katılım bankalarındaki bireysel hesaplarla birlikte) son haftada 649 milyon dolar artışla 119 milyar 641 milyon dolara ulaşmış oldu.
Yılbaşından bu yana 31 milyar 418 milyon dolar artış gösteren döviz hesaplarında bu artışın 23 milyar 101 milyon doları yurtiçi yerleşik bireysel müşterilerin talebinden geldiği görülmektedir.
Bireysel yatırımcının döviz alımı derken sadece dolar-euro veya bir başka para birimi kastedilmiyor. Bireysel yatırımcılar en büyük yabancı varlık alımını altın satın alarak göstermişler. Ya da yastık altındaki altınlar bankalara getirilmiş oldu. Çünkü bireysel yatırımcıların kıymetli maden hesapları yılbaşında 7,2 milyar dolarken, 4 Ekim tarihinde bu tutar 11 milyar doları aşmış oldu.
Döviz hesapları işlemlerinde dikkat çeken bir başka detay ise kurumsal talebin dolar tarafına bakmamış olmasıdır.
Gerçek kişiler 23,1 milyar dolarlık yabancı para talebinin 13,6 milyarlık kısmını dolar alımında kullanmışlar. 5,1 milyar dolar karşılığını ise euro alımında kullanmışlar ve kalan 3,9 milyar dolarlık kısmını da altın alımında kullanmışlar.
Oysa tüzel kişiler yılbaşından bu yana 9,2 milyar dolarlık döviz varlığı alımının tamamından fazlasını euro alımında kullanmışlardır. Daha fazlası şu oluyor: Tüzel kişiler 10 milyar 066 milyon dolar karşılığında euro satın almışlar; bunun yanında ise 1 milyar 243 milyon dolarlık dövizi dolar bozdurarak azaltmışlardır.
İşin bir başka dikkat çeken noktası ise katılım bankalarıdır. Mevduat bankalarındaki döviz hesapları yüzde 14,2 artışla 202,9 milyar dolara ulaşırken, katılım bankalarındaki döviz hesapları yüzde 41,2 artışla 21,1 milyar dolara çıkıyor.
Katılım bankalarındaki altın hesaplarıysa, mevduat bankalarındaki gerçek kişilerin yüzde 51,7’lik artışının da üzerine çıkarak tam yüzde 67,7 oranında yükseliş yaşadığı görülüyor.
Ayrıca katılım bankalarındaki döviz hesaplarındaki artış sadece gerçek kişilerin talebinden gelmiyor, aynı zamanda kurumsal hesaplarında döviz varlıklarını yüzde 40,3 artırdığı anlaşılıyor.
Kısaca milli duyguların bu kadar sert estiği bir dönemde siyasetin hâlâ ittifaklar üzerinden açıklamalarda bulunmasına rağmen ülkede millilik duygusu en yüksek düzeye ulaşmıştır. Bu dönem Millet İttifakı çökmelidir diye bakılacak bir dönem değildir. Bu dönem askerimizin, vatanımızın çıkarlarının en üstte olduğu dönemdir.
Bakalım ekonomi yönetimi ile para politikası vasıtası ile beceremediğimiz milli para dönemini dış çatışma sürecinde değiştirebilecek miyiz?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025