İbrahim Kahveci
İkinci Dünya savaşı sonlarında Ruslar Berlin’de girmek üzere iken bir çok Alman Moskova’ya girmek üzere olduklarını sanıyordu.
Propagandanın gücü böyle bir şey.
***
Ülkemizde 15+ yaş üstü nüfus yılda yaklaşık 800 bin ila 1 milyon kişi arasında artıyor. Bu nüfusun ise yaklaşık yarısı eğitim, ev hanımı gibi uğraşla üretimde direkt çalışmıyor. Ama kalan diğer yarısı ise iş arıyor ve çalışmak istiyor.
2019 yılı itibari ile 15+ yaş nüfus 61 milyon 469 bin kişidir. Bunun 32 milyon 549 bini iş gücü piyasasında yer alıyor. 28 milyon 080 bin kişi çalışıyor ama 4 milyon 469 bin kişi ise işsiz.
Kısaca her yıl artan nüfus nedeniyle yaklaşık olarak 450-500 bin kişiye ek iş oluşturmak durumundayız.
Ama bir başka gerçek ise, ülkemizde çalışma oranının düşüklüğüdür. 28 milyon çalışan ile 83 milyonluk ülke nasıl kalkınma başarısını gösterecek? Nasıl Dünya’nın en büyük 10 ekonomisi arasına girecek?
***
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan önceki gün Kars Barajı açılışında “Türkiye’yi Dünya’nın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma hedefimize hiç olmadığımız kadar yakınız” dedi.
Bildiğiniz gibi AK Parti döneminde GSYH hesabında iki kez kağıt üzerinde revizyon yapıldı. Hesap yöntemi değişimi ile 2006 yılı GSYH’sı 400 milyar dolardan 526,4 milyar dolara yükseltildi. Sonra bu hesap bir kez daha değiştirildi ve 2015 yılı GSYH’sı bu kez de 719,6 milyar dolardan 861,9 milyar dolara yükseltildi.
Her iki revizyon ile GSYH’mız kağıt üstünde 268 milyar 640 milyon dolar artırılmış oldu. Bu artışlara rağmen şu anda GSYH’mız 740 milyar dolar seviyelerinde seyretmektedir.
***
2005-2019 yılları arasında yeni hesap düzenine göre inşaat sektöründe çalışan sayısı yüzde 41,3 artışla 1 milyon 550 bin kişiye yükseliyor. Ama yine inşaat sektörünün sabit fiyatlarla reel üretim değeri yüzde 127,5 artışla 114,7 milyar liraya yükseliyor (2009 fiyatları ile). Bu sayede inşaat sektöründe çalışan başına üretim değeri, sabit fiyatlarla (reel değer olarak) 46 bin liradan 74 bin liraya (%61,0) artış gösteriyor.
Aynı hesabı sanayi sektöründe yaptığımızda çalışan sayısı yüzde 31,1 artış gösterirken, çalışan başına reel artış yüzde 52,9’a geliyor.
Kısaca inşaat sektöründeki çalışan başına reel değer artışı sanayi sektöründeki reel değer artışının üzerinde gerçekleşiyor.
***
Bizim ile aynı nüfusa sahip olan Almanya’da çalışan sayısı 10 yıl önceye göre 41 milyondan 45 milyon kişiye yükseliyor. GSYH’sı ise 3,4 trilyon dolardan 4 trilyon doların üzerine çıkıyor. Çalışan sayısındaki yüzde 10 artışa karşılık GSYH artışı yüzde 18...
Bizde ise aynı dönemde çalışan sayısı yüzde 28 artış gösterirken, GSYH reel olarak yüzde 62 artıyor.
Almanya’da 10 yılda kişi başına üretim değeri yaklaşık yüzde 16,3 artış gösteriyor ama bizde kişi başına üretim değeri artışı tam yüzde 62,8.
Kağıt üzerinde hesap muhteşem gözüküyor.
Gerçekten bu değeri yaratabiliyor muyuz? Gerçekten bir dönüşüm sağladık ve bunu biz mi bilmiyoruz? Ya da bu değer artışını sağlayan çalışanlar yüksek ücrete kavuştu mu?
***
‘Kağıt üzerinde cennet yaratıyoruz’ demiştim 11 Haziran tarihli yazımda.
Dünya’nın en büyük ekonomi listesine baktığımızda şu anda 740 milyar dolar ile 18. sıradayız. Arkamızda 715 milyar dolar ile İsviçre ve 605 milyar dolar ile Tayvan geliyor.
Oysa biz 951 milyar dolarlı Hollanda’nın önündeydik. Hatta 1 trilyon 126 milyar dolar gelire ulaşan Endonezya’nın da önündeydik.
Son 10 yılda Dünya liginde 2 basamak geriledik. Ki, 268,6 milyar dolar kağıt üzerinde iki revizyona rağmen.
Şu anda Dünya’nın 10. büyük ekonomisi 1 trilyon 750 milyar dolar ile Rusya ve 11. sırada 1 trilyon 740 milyar dolar ile Kanada geliyor. Biz ise hem dolar bazında geriliyoruz hem de reel bazda yerimizde sayıyoruz.
2013 yılında revize rakamla 950 milyar dolar gelirimiz artık 740 milyar dolar. Kişi başına reel gelirimiz ise sadece yüzde 18,3 artmış görülüyor. Bu artış ise yukarıda verdiğim gibi çalışan sayısı ile uyuşmayan bir sanal artış.
Verilerin uyumsuzluğu ortada. Ama buna rağmen ilerlemiyor, nerede ise geriliyoruz. İyi ama nasıl 10. büyük ekonomiye hiç olmadığı kadar yakınız?
ÖRNEK OLAY: TURKCELL
Türkiye Varlık Fonu Trukcell hisselerini piyasa fiyatının yarısı fiyatına satın aldı. Basında acayip haberler...
Satan kurum Turkcell’in oluşumunda değer yaratan Finli ortak. Ama bu hisse değişiminde kimseye -nasıl satın almalar olduğu- açıklanmayan konu ise Ruslar.
Ruslar, kimden nasıl ve ne gibi imtiyazlarla payını yüzde 13’lerden yüzde 24’lere çıkartıyor? Fiyatlar nedir? Ziraat Bankasındaki 1,6 milyar dolar kredi kimin sırtında kaldı?
Şeffaflık çok önemli tabi.
Almanya Covid 19 mücadelesinde bir çok Afrika ülkesinin raporunu kabul ederken Türkiye’nin raporlarını liste dışı bırakmıştı. Yani Türkiye’den gidenlerin testlerini kabul etmeyerek 14 gün karantina uygulayacağını açıklamıştı.
Ülke olarak gururumuzu bozan bu olay aslında veri güvenliği ve veri uyumluluğu açısından bizim ciddi sıkıntımız olduğunu gösteriyor.
Ha, onlara hain der ve içeride yedirebiliriz. Ama ülkemizin yaşadığı sorunları ne zaman gerçek bir sorguya tabi tutacağız?
Propaganda gücü karşısında gerçekleri nasıl ayırt edeceğiz?
***
Kamu Bankaları eliyle parasal genişleme yaratıp, suni talep artışı ile ekonomiyi yeniden kalkınma olmadan şişirebiliriz. Ardından gelecek enflasyon faiz ve kur dengesini nasıl izah edeceğiz?
‘Hain yabancılar’ söylemi hala etkin mi?
Kendi hatalarımızı, savurganlığımızı, hazine garantili müteahhitlerin milyar dolarlarını kime anlatacağız?
İhracatta yüksek teknoloji ürünlerin payı yüzde 8’lerden yüzde 3’lere geriledi. Bilim, teknoloji, katma değer vs rafa kalkmış durumda. Ülke olarak tarihi fırsat yıllarını boşa harcıyoruz. Devletin temel kurumları çalışamıyor. İstikrar ve güven gitmiş durumda.
Orta sınıfın gözü yurtdışında...
Bırakın 10. ekonomiyi, ilk 20’de bile yerimiz bu gidişle olmayacak.
İki basamak gerilediğimiz dünya liginde ‘10. sıraya hiç bu kadar yakın olmadık’ neyi ifade ediyor?
Gerçeklere ne zaman döneceğiz? Umarım sorgularız ve gerçeklerle yüzleşiriz.
Bu ülke bu yoksulluğa mahkum olamaz. Olmamalı da...
Fakirlik Allaha yaklaştırır demiş Diyanet İşleri Başkanı Erbaş.
Tercih sizin; KARAR sizin.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025