İbrahim Kahveci
Bu yazıya neden, İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Prof. Dr. İsmail Tatlı yüzünden oldu.
30 Temmuz akşamı Habertürk TV’de Mehmet Akif Ersoy’un programına çıkacağını yazmasından dolayı TV izlemek zorunda kaldım.
Aslında TV izliyorum ama akşamları yapılan çok konuklu gereksiz tartışma programlarını izlemiyorum. Çok verimsiz ve gereksiz tartışmalar içerisinde bilgi sıfıra iniyor. Mesela yine Mehmet Akif Ersoy’un tek konuklu programlarının tekrarlarını bile izledim.
İsmail Tatlı büyük sıkıntı olan ekonomik gündemi örtmek için suni gündemler oluşturulduğunu söyledi ve şu örneği verdi: “Ölçüm yapılan dönemler içerisinde en düşük kurban kesilen bayramı yaşıyoruz” dedi. Millet yoksulluktan dolayı hiç bu kadar az kurban kesme ve bağış yapma durumuna düşmemiş.
Bu cümle bana “Bu da bir şey mi” dedirtti.
Türk Milleti açlık ve yoksulluktan dolayı, AK Parti ve partneri MHP’nin Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi ile çocuk yapamaz noktaya geldi.
Asıl mesele bu...
Evet, ekonomik kriz, gelecek umutlarının kaybolması ile çocuk yapma sayısı özellikle son 2 yılda hızla düştü.
Aslında çocuk sayısındaki düşme 2015 yılında başladı. Ama son iki yıl çok daha hızlandı. Tablo aşağıda:
Çocuk sayısındaki değişimlerde şu özellik var: Kriz başladığında değil, bir yıl sonra etkili oluyor.
15+ yaş üstü nüfusun işsizlik oranı 2014 yılında yüzde 5,0 sınırının üzerine çıkıyor. Ne zaman bu oran yüzde 5,0 barajının üstüne çıksa çocuk sayısını etkiliyor ve düşürüyor.
Şimdi eskiye az bakalım:
2011 yılında 15+ yaş üstü nüfusun işsizlik oranı yüzde 5,17’den 4,31’e düşüyor ve ardından 2012 yılında çocuk sayısı yüzde 3,34 artıyor. 2013 yılında çocuk sayısı yüzde 0,22 artarken, 2014 yılında da yüzde 4,13 artış gösteriyor.
2001 krizinden işsizlik olarak çıkışımız 2003 yılında bitiyor. Ve 2002 yılında yüzde -7,09 ve 2003 yılında yüzde -2,49 azalan çocuk yapma sayısı yeniden artışa geçiyor. 2004 yılında çocuk sayısı yüzde 1,96, 2005 yılında yüzde 1,76, 2006 yılında yüzde 0,96, 2007 yılında yüzde 2,75 ve 2008 yılında yüzde 0,43 oranında çocuk sayısında artış oluyor.
Refah arttıkça toplumun çocuk yapma eğilimi de artıyor.
Şimdi yukarıdaki tabloya yeniden bakalım:
2014 yılında ekonomide patinaj etkili oluyor. AK Parti’nin parlak ekonomisi sönüyor ve kriz kendini hissettiriyor.
Çocuk yapma sayısı 2015 yılında yeniden düşmeye başlıyor ve sayı yüzde -1,09 azalıyor. Ardından 2016 yılında yine düşüş oluyor ve çocuk sayısı yüzde -1,62 daha azalıyor. Ama asıl büyük kriz 2018 ve 2019 yılında yaşanıyor.
Bu iki yılda çocuk sayısı ya da doğum sayısı yüzde -3,46 ve yüzde -5,52 gibi muazzam bir düşüş gösteriyor.
Kadın başına doğum hızı 2,10 olan baraj seviyesini de 2016 yılı sonrasında kaybediyor ve özellikle 2019 yılında yüzde 1,88 gibi çok ama çok tehlikeli bir dibe indiriyor.
2014 yılında bu ülkede bir yılda 1 milyon 351 bin doğum veya bebek yapılırken, 2019 yılında bu sayı 1 milyon 184 bin doğuma-bebeğe düşüyor.
DAVA VE BEBEK SAYISI
Dava mı para mı?
Bu cümleyi şu şekilde kullanıyorum: Altı dava - üstü para.
Çünkü yukarının ihalelerine bakınca paranın ne kadar üstün olduğunu görüyoruz. Sağlık sistemi bile Hazine Garantili Müteahhitlere veriliyorsa gerisi ne olabilir ki?
TÜİK 2015 yılı ve sonrasında doğum yapan kadınların eğitim durumuna göre doğum sayılarını açıklıyor.
Son iki yıla bakıyoruz. Çünkü ekonomik krizin çocuk yapma kararını en fazla etkilediği ve doğum sayısını düşürdüğü yıllardır.
2018 yılında Türkiye’de bebek yapma sayısı yüzde -3,46 azalıyor. Buna karşılık ilkokul ve altı eğitimli kesimde bebek yapma sayısı tam yüzde -17,49 düşüyor.
2019 yılında Türkiye’de bebek yapma sayısı yüzde -5,52 azalıyor. Buna karşılık ilkokul ve altı eğitimli kesimde bebek yapma sayısı tam yüzde -19,80 azalıyor.
Oysa aynı dönemde özellikle üniversite mezunlarında doğum sayısı azalmadığı gibi artış bile gösteriyor.
İşte tablo aşağıda:
Doğum yapan kadının eğitim durumuna göre çocuk sayısı ve değişimler:
Niye böyle bir tablo var?
Neden eğitim seviyesi düşünce çocuk sayısı azalıyor? Oysa biz tam tersini biliyorduk. Eğitim seviyesine bağlı olarak çocuk sayısının azalması gerekiyordu.
İşte burada da karşımıza krizin vurduğu kesim çıkıyor. İşsizlik verilerine bakınca bu krizin beyaz yakayı, yani eğitim seviyesi yüksek kesimi ciddi şekilde vurmadığını görüyoruz. İşsizlik ile eğitim seviyesi arasında ters ilişki olmuş.
Eğitim seviyesi düştükçe işsizlik artış göstermiş; eğitim seviyesi arttıkça da işsizlik azalmış. Mesela pandemi öncesi son iki yılda eğitim seviyesi düşük kesimde 2,1 milyon kişi işini kaybederken, 840 bin üniversite mezunu iş bulmuş.
Özetlersek: Alt eğitim grupları krizden çok sert etkilenmiş ve işlerini kaybetmişler. Ve yine bu grubun çocuk yapma sayısı da krize bağlı olarak yüzde 20’ye varan oranda çok sert azalış göstermiş.
Oysa krizden nerede ise etkilenmeyen üst eğitim kesiminde ise çocuk sayısında düşüş değil, artış bile yaşanmış.
Sonuç: Türkiye 2002 yılında bu yana GSYH’sını 238 milyar dolardan 740 milyar dolara yükseltmiş ama bunun tam 269 milyar dolarını kağıt üzerinde revizyonlarla sağlamıştır.
Dünya GSYH büyüklüğünün 3 kat arttığı bu dönemde biz normalde çok ama çok geride kaldık. Dünya sıralamasındaki yerimizde 16. büyük ekonomiden 19. sıraya geriledik bile. Eğer 269 milyar dolarlık revizyonlar (kağıt üstünde artırımlar) olmasaydı Belçika’nın ardından 25. sırada olacaktık.
Kağıt sende kalem sende, yaz artır-çiz artır.
GSYH hesabını kağıt üstünde revizyonla artırıyoruz ama hastanede çocuk yapma sayısını artıramıyoruz. İşte gerçek ekonomi doğum hanelerde azalan bebek sayısı ile karşımıza çıkıyor.
Ek: Habertürk TV’deki programda birisi Türkiye’nin AR-GE harcaması, araştırmacı sayısı ve patent başvurularından bahsediyor ve parlak gelecek hayali kuruyor. Kardeşim o ar-ge’lerin hepsi sahte... 2000’lerde yüksek teknolojik ürün ihracatının payı yüzde 9,0 seviyesinden bugün neden yüzde 3,0’e düştü? Daha çok domates, daha çok hıyar satarak büyünülmez diyen hocam aklıma geliyor.
Ve son: Sayın Erdoğan’ın 3 çocuk yetmez 5 çocuk yapın sözü ile gerçekler çok farklı. Çocuk yapın demekle olmuyor. Bu çocuklar için bir umut bir gelecek hayali ve ışık göstermek gerekiyor. Din ile Milliyetçilik ile ya da kimlik siyaseti ile alt grupları alıp bir dünya kurabiliyorsunuz ama o dünyada çocuk bile yok. Çünkü kriz var.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025