Evet, kaç lira? Yani satmaya çalıştığınız ‘değerlerin’ karşılığı kaç lira? Yoksa fiyat TL üzerinden değil miydi?

Tıpkı köprüler, yollar, şehir hastaneleri müteahhitlerine olduğu gibi, fiyatlar dolar üzerinden mi belirleniyor?

Acaba ikili pazar mı var?

Altta dava satılıyor ama Lira ile

Üstte ise ihaleler dönüyor ama Amerikan Doları ile.

İyi ama iktisat bilimi zaten kötü para iyi parayı kovar demişti. Kötü para piyasada kaldığına göre; iyi para kime gitti?

Bakınız;

Sosyal medya üzerinden yayınlanan “Sen Kimsin?” tanıtımının altındaki yorumlara kısaca baktım. Öyle cevaplar var ki; insanın ruhu dayanmaz.

Dostum dostum

Güzel dostum

Bu ne beter çizgidir bu

Bu ne çıldırtan denge

Yaprak döker bir yanımız

Bir yanımız bahar bahçe

Evet, şimdi Vatandaşların kim olduğuna bakalım:

Ben 4 çocuk babası Seyyar satıcı Hacı Oruç. Bir Ramazan günü eve geldim; eşim evde yemek yapacak hiçbir şey olmadığından iftar hazırlayamadığını söyledi. Yan odaya geçip kendimi astım. Sen kimsin?

Ben ölümünün üstü örtülen, delilleri karartılan, unutturulmaya çalışılan kadınlarım; Rabia Naz, Nadira Kadirova, İpek Er ve daha binlercesiyim...

1 yıl önce kesinleşmiş cezası olmasına rağmen serbest dolaşan Mehmet Kaplan tarafından 13 Ağustos’ta kemerle dövülüp intihar süsü verilip 4. kattan atılarak öldürülen Duygu Delen’im

Okul kıyafeti yok diye derse alınmayan oğluma, işsiz olduğum için okul kıyafeti alamayan ve kendimi asan İsmail Devrim’im!.

Ataması yapılmadığı için intihar eden öğretmen Merve Çavdar’ım.

Ben,atanamadığı için cebindeki 6 Lira ile intihar eden genç öğretmen adayı İbrahim Yeşilbağ’ım.

Atamasını yapmadığınız için inşaatta çalışmak zorunda kalıp pres makinesinde sıkışarak can veren genç öğretmen Hasan Songur’um

Ben, işsizliğe daha fazla dayanamayıp akaryakıt istasyonuna telefonumu emanet bırakıp, 10 liralık veresiye benzin ile boş arazide sessiz sedasız kendimi yakan 25 yaşında ki Nail Yılmaz’ım!

***

Bir tarafta günahlar

Diğer tarafta günahkarlar

Hepsi iç içe geçmiş ama hepsi tertemiz. Çünkü suçları birbirine atarak aklanıyorlar. Savunmaya bakın: Eskiden de günah yok muydu? Eskiden de günahkar yok muydu?

Zaten “Sen Kimsin” diye sorarken de eskiden neydin diye atalarını sormuyor muyuz?

İyi ama her işi eski ile, geçmiş ile halletmiyoruz. Duygusallığa gelince geçmişe bak diyoruz ama iş paraya gelince geleceği bile satıp yiyebiliyoruz.

Hazine garantilerimizin hepsi 5-10 müteahhide geleceği satarak sağlamış olduk. Olsun; onlar taban değil.

Taban dava;

tavan para...

Hoca diyor ya: Satmayacağum, satmayacağum... Limon satacağum ama din satmayacağum.

“Hocam Limon kaç lira?”

Sıkmak için gerekiyor da...

***

MERKEZ FAİZ ARTIRIR MI? DOLAR DÜŞER Mİ? BORSA DURUR MU? ÜRETİM OLUR MU?

Aslında hepsi bir başlık konusu ama tek kelime ile de bu başlıkların altı doldurulabilir.

Bu başlıkların altını dolduracak tek bir bilgi yeri var o da en başımız. Hepsini o bilir ve hepsinin ne olacağına orası karar verebilir.

Gerisi sadece bütünün bir parçası.