İbrahim Kahveci
Acaba insanlar gibi ülkelerin de bir kaderi var mıdır? Kimi ülkeler fırsatları değerlendirip sınıf atlıyor, kimisi de geriye gidiyor.
Türkiye tarihi bir demografik fırsat eşiğinde olmasına rağmen dünya liginde geriledikçe geriliyor. Oysa bizim bu fırsat yıllarında sınıf atlamamız gerekiyordu.
Çok yakında yaşlı ve fakir bir ülke olarak kalacağız. İstesek bile ilerleyecek gücümüz kalmayacak.
Kısa bir tablo verelim: 2020 yılı nüfusumuz 83 milyon 614 bin kişidir. Bu nüfusun 56 milyon 593 bini (%67,7) 15-64 yaş grubunda yer alıyor. Kısaca çalışma eşiğindeki nüfusumuzun oranıdır bu.
Genç nüfus (0-14 yaş) oranımız 2000 yılında %29,8’den 2010 yılında %25,6’ya düşüyor. Ve 2020 yılında genç nüfus oranımız artık %22,8’e gerilemiştir. Bunun yerine yaşlı nüfus (65+ yaş üstü) oranımız 2000 yılında %5,7’den 2020 yılında %9,5’e yükselmiştir.
Nüfus trenini kaçırıyoruz. Hem de feci şekilde.
Bu tablodan çok ama çok korkmamız gerekiyor. İlerleyen yıllarda acısını çok çekeceğiz.
***
Yarınlar için nüfus treni kaçıyor ama bugün ne yapıyoruz?
Genç nüfusa sahip olmamıza rağmen halen ülkemizde 83,6 milyon toplam nüfustan sadece 21,1 milyon kayıtlı çalışanımız var. Bu kayıtlı çalışana karşılık ise 13,3 milyon da emekli maaşı alan insanlarımız var.
SGK, 2020 yılında 540 milyar lira giderinin 249 milyar lirasını bütçeden yapılan transfer ödemesi ile karşılamış. Bütçeden kamu personeline ödenen ücretler de 336 milyar liraya ulaştı. Çünkü işsizliği kamuya eleman alımı ile örtmeye çalıştık.
SGK’ya bütçeden yapılan açık ödemesi ve kamu personeline yapılan maaş ödemesi, 2020 yılın da toplanan 833 milyar liralık vergi gelirinin yüzde 70,2’sine ulaştı.
Geriye ne kalıyor? Daha Hazine garantili müteahhitlerin ödemesi var, biriken borçların faiz ödemesi var... İyi ama ya kamu hizmetleri için yatırım yapılması gerekmiyor mu?
Kısaca hem emeklilik sistemi hem de kamu personel sayısı düzeltilmek zorunda. SGK’ya bütçeden aktarılan kaynak oranı ve kamu personel gider oranı toplamda vergi gelirlerinin yüzde 50’sinin altına düşmesi gerekiyor. Bu oran orta vadede ise yüzde 35-40 seviyesine kadar çekilmek zorunda.
Ama bu oranlar yeni vergiler getirilerek değil, giderler kısıtlanarak sağlanmak zorunda.
***
İşin bir başka boyutu daha var: Verimsizlik
Bugün kamunun Hazine garantilerinin bir kısmı olmak üzere müthiş bir verimsizliği söz konusudur.
Boş yatırımlar için örnek vereyim mesela: Rize Havalimanı ile Trabzon Havalimanı arası 110 km. Bayburt Havalimanı ile Erzincan Havalimanı arası ise 115 km. Bu iki örneği neden veriyorum:
Bayburt-Gümüşhane nüfus toplamı 220 bin kişi ama buraya havalimanı yapılıyor. Rize-Artvin ise zaten 1 saat daha karayolu ile gidersen Trabzon havalimanındasın...
Ankara tren garını bile yolcu garantisi ile Hazine garantili müteahhitlere veren bir yönetim neden her yere havalimanı yapar? Oysa diğer yanda tarım işçin sulama projeleri bekler, ulaşım için yollar yapılmaz.
AK Parti öncesinde beğenmediğimiz 90’lı yıllarda bile kamu yatırım oranı yüzde 13’lerdeydi. Şimdi bu oran artık yüzde 8’lere düşürüldü. Hem de verimsiz yatırımlarla...
***
En büyük sorun: Liyakatsizliğe dayalı cahiliye yozlaşması
Bugün halka açık şirketlere bakıyorum. Acaba hangisi yeni bir buluş-patent üzerinden yüksek katma değerli üretim peşinde koşuyor? Ya tekel konumdan kar elde ediliyor, ya da sürü içinde koyun olarak yaşam mücadelesi veriliyor.
Ülke olarak verimsiz kamu yatırımları ve Hazine garantili müteahhitlerin meselesini bir şekilde hallederiz. Hatta emeklilik sistemini ve şişen kamu personel yapısını da çözeriz. Hata ve hatta demografik fırsat eşiği kaybını bile bir sıkı bir programla aşabiliriz.
Ama asıl mücadele edeceğimiz ve aşmakta çok zorlanacağımız yer liyakatsizlik ve yozlaşma tıkanıklığıdır.
Toplumda taban sınıfın hakimiyeti ve cahiliye özgüveni ülkemizi müthiş bir yıkıma doğru götürüyor. Doktorlara saldırı konusunda bunu örnek vermiştim... ‘Okudunuz da ne oldu?’ anlayışı hakim görüş oldu.
Ülkede pozitif bilimlere bile ilahi yönetici atıyoruz. Bilimselliği öne çıkan üniversiteleri bile geriye götürmeyi yerli ve milli diye satıyoruz.
Bakınız zihni parlak gençler ülkemizde kalmak istemiyor. Onlara hain vs demek isterseniz Venezuela örneği karşımızda. Rahmetli Turgut Özal’ın en büyük hedeflerinden biri de tersine beyin göçüydü. Beyin göçü bir ülkenin yeşillikten çöle dönmesi demektir.
Toplumsal çöküş ya da yapısal çöküşü nasıl önleyeceğiz? İşte burada belki de seçmen sayısına bakmadan -devlet politikası- tercih edilerek seçimde kaybetme pahasına ülkeyi kurtarıcı bir yönetim anlayışı gerekiyor.
“Cahilin sonunda göreceği şeyi, akıllılar önce görür” Hz Mevlana.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025