İbrahim Kahveci
Fakirlik nedir? Mesela 1920 yılında zengin bir insanın hayat kalitesi, şimdi alt-orta sınıfın hayat kalitesinden daha mı yüksekti?
Ya da şöyle soralım: Bundan 40 yıl önce sabit telefon ev parası ederken, şimdi sabit telefon hiç değer etmiyor. Bir başka örnek: 40 yıl önce televizyon bir refah göstergesi iken şimdi sıradan bir ürün halini aldı.
Kısaca zenginlik ve fakirlik o günün şartlarına göre ulaşılan refah düzeyidir.
Burada açlık sorunundan bahsetmediğimi ayrıca belirteyim. Açlık başka bir şeydir; gıdaya ulaşamama halidir ve her devir aynı kriterler geçerlidir.
Fakirlik aynı zamanda emsal çevre ile ölçülen bir kavramdır. Teknolojik ve ekonomik büyüklüklerin emsallerle kıyası ile de ölçülür.
1977 yılında ABD’de kişi başına gelir 9,453 dolarmış. Biz ise 2007 yılında kişi başına 9.712 dolar gelire ulaştık.
Acaba ABD’yi 30 yıl sonra yakalamış olduk diyebilir miyiz?
Elbette bu doğru değil... Çünkü ABD’de de enflasyon vardı ve 1977’deki o gelir 2007 fiyatı ile 30 bin doların üzeri reel değeri ifade ediyordu.
Bu işin en net sonucu emsallerle aynı yılların kıyaslamasıdır.
Mesela 60’lı yıllarda Türkiye, Güney Kore ve Filipinlerin 2 katı daha zengindi. Ama şimdi Güney Kore bizde 4 kat daha zengin.
Bu kıyası asıl son yıllar için yapmak gerekiyor.
Çünkü biz son AK Parti iktidarında her türlü müreffeh bir ülke olduğumuzu ve çağ atladığımızı topluma söylüyoruz. Gelirimizi 3’e 5’e katladık diye yer gök inliyor tabii.
Acaba gerçek ne?
Şimdi bir başka nokta:
Tablomuzu neden daha yüksek ve daha düşük ülkelerden seçtik? Burada mesele bizim geriden geçtiklerimiz (-ki keşke böyle bir ülke olsa), ya da bizi geçenler kadar bizi geçmese de ortalama performansı görebilmektir.
Mesela Bangladeş, mesela Gana, mesela Angola... Bu ülkeler 2003-2019 arasında kişi başına gelirlerini 2,65 kat artırmışlar. Oysa aynı dönemde çağ atlattık denilen Türkiye’de kişi başına gelir artışı sadece 0,9 kat.
Mesela Arnavutluk bile kişi başına gelirini bizim iki katımızdan fazla artırmış. Bir başka şekilde ifade edelim: 2003 yılında 1 Arnavut vatandaşı 1 Türk vatandaşın gelirinin yüzde 39’una sahipmiş. Bizde 100 dolar varsa Arnavut vatandaşında 39 dolar varmış. İşte bu oran 2019 yılında yüzde 59’a çıkmış. Yani bizde 100 dolar varken şimdi Arnavut vatandaşında 59 dolar var.
Listeye baktığınızda Güney Afrika hariç nerede ise herkes bizim üzerimizde bir büyüme gösteriyor.
Kazakistan, Bulgaristan, Arjantin, Çin, Malezya, Rusya, Romanya, Panama ve Uruguay bizi geriden gelip çok daha öne geçmişler.
Bu arda şu noktayı da belirtelim: 2020 yılında bizim kişi başına gelirimiz 8.599 dolara çoktan geriledi bile. Kısaca diğer ülkelere göre fakirleştikçe fakirleşiyoruz.
Şimdi düşünsenize;
Acaba Uruguay Başkanı Türkiye’de gelir 0,92 kat artarken kendi ülkesinde gelir 3,47 kat artmış ve bunu halkına nasıl satmıştır? Mesela ‘Ay’a 4 şeritli yol yapıyoruz’ demiş olabilir mi? ‘Dünya bizi kıskanıyor’ demiş midir?...
Ama bir de bizi geçmese de bizden çok daha hızlı zenginleşenler var. Mesela Gana’da kişi başına gelir 4,27 kat artışla bizi adeta 5’e katlamışlar.
Acaba dünya Gana’yı kıskanıyor mu?
Acaba Gana’ya ekonomik saldırı var mı?
Acaba Gana iç mihraklarla yıkılmak isteniyor mu?
Acaba Gana’nın oyun kurucu ekonomik gücü nasıl çökertiliyor?
Rakamlar ortada... gana gana bakın.
Dünya son 20 yılda adeta kabuk değiştirmiş. Bir dönem açlık sefalet denilen ülkeler bile bize neredeyse yetişmişler ama biz kendimizi örnek-muhteşem ülke olarak sanıyoruz.
Ya da meydanlarda öyle satılıyoruz.

Dünya sıralamasında hızla irtifa kaybeden (son yedi yılda 24 sıra gerileyen), emsal ülkelerin gerisine düşerek görece fakirleşen bir ülke olmamıza rağmen topluma bunu zenginlik olarak satmak asıl başarı olsa gerek.
Maalesef gerçekler tabloda görülmektedir.
Ve son soru: Görece zayıflayan bir ülke nasıl kıskanılan ve çekinilen ülke olabilir? Ya da bunu kim yer?
Afiyet olsun
Herkese iyi bayramlar dilerim.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.12.2025
26.12.2025
24.12.2025
22.12.2025
18.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
11.12.2025
9.12.2025
8.12.2025