Levent Gültekin
Muhalif kesimde, eleştirileri, uyarıları, itirazları ve yanlışlara dikkat çekmeyi, ‘altılı masaya zarar vermek‘ olarak değerlendiren bir grup var.
İstiyorlar ki muhalefet liderleri yanlış da yapsa, yapılması gerekenleri yapmasa da sesimizi çıkarmayalım; ülkenin, dahası hepimizin kaderini belirleyecek 2023 seçimlerinde bütün inisiyatifi 10 yıldır vahim hatalar yapan, her seçimi kaybeden muhalefet liderlerine bırakalım, seçim sabahı karşı karşıya kalacağımız tabloya şimdiden razı olalım.
Halbuki eleştirinin, itirazın, uyarının muhatabını güçlendiren, iyiye yönlendiren, bu çerçevede yapılan tartışmaların doğruların görülmesini sağlayan bir işlevi var.
Bu durumu görmezden gelip atılı masaya yönelik eleştiriler, itirazlar ve uyarılar için, “Muhalefeti seçmen nezdinde zayıf gösteriyor” demek hakikaten çok tuhaf.
Muhalefeti zayıf gösteren, eleştiriler, uyarılar veyahut altılı masanın eksikliklerine, yanlışlarına dikkat çekmek değil, tam tersine muhalefetin yapması gereken şeyleri yapmaması ya da akıl almaz yanlışlar yapması.
Mesela altılı masaya asıl zarar veren, aylardır bir masa etrafında toplanan muhalefet liderlerinin elle tutulur, somut bir gelişme sağlamamış olması. Ve onca toplantıya rağmen ne liderler düzeyinde ne de seçmen nezdinde güçlü bir birliktelik duygusu yaratabilmiş olmaları.
Asıl zarar veren, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in masada değil de bir TV ekranından, “Biz noter değiliz” çıkışı yaparak masadaki liderlere ayar verme çabası. Ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, başörtüsü gibi büyük ama anlamsız bir hamleyi ne masada ne de kendi partisinin yetkili organlarında tartışmadan kamuoyuyla paylaşması ve sonrasında masadaki kimi liderlerin TV ekranlarından bu hamlenin yanlış olduğunu söyleyip bunu tartışma konusu yapması.
Altılı masaya asıl zarar veren, masada konuşulmadığı, tartışılmadığı öne sürülerken Kılıçdaroğlu’nun masanın adayıymış gibi davranması. Ve masada Kılıçdaroğlu’na, “Biz henüz konuşmadık, tartışmadık ama siz adaylık meselesinde kamuoyunda geri dönülmez bir noktaya gidiyorsunuz, bunu yanlış buluyoruz” denilmeyip bu yanlışlığa itirazın TV ekranlarından yapılması.
Altılı masaya asıl zarar veren, CHP genel başkan yardımcısının, iktidar yandaşı bir gazeteciye, “Masa, Kemal beyin adaylığına olur vermezse dağılır” gibi ipe sapa gelmez açıklama yapabilmesi. Ve Meral Akşener’in masadaki diğer kimi liderlerin itirazı olduğunu bildiği halde onlardan habersiz toplumda hiçbir karşılığı olmayan bir partiyi masaya davet etmesi.
Masaya asıl zarar veren, kimi liderlerin el altından adaylığına destek karşılığında Kılıçdaroğlu’yla CHP listelerinden milletvekili alma pazarlığına girmesi. Ve muhalif parti seçmenleri arasındaki ayrışma derinleşirken, liderlerin kendi seçmenlerini bu birlikteliğe teşvik edici bir çaba ve yaklaşım içinde olmaması.
Masaya asıl zarar veren, Meral Akşener’in Sedat Bucak gibi Cumhur İttifakı’nı oluşturan yapının bir mensubunu ziyaret etmesi ve bunun muhalif seçmende yaratacağı ayrışmayı umursamaması. Ve HDP’nin oyu alınmadan seçimin kazanılmayacağı ortadayken, bu partiyle ilişkilerin nasıl sağlanacağının masada konuşulmayıp konunun masadaki aktörler tarafından TV ekranlarında tartışma konusu yapılması.
Masaya asıl zarar veren, altı aydır toplanmalarına rağmen altı partinin henüz ortak bir dil, ortak bir program, ortak bir yaklaşım geliştirmemiş olması. Ve Meral Akşener’in, ‘Bu bir ittifak değil, seçim sonrası için işbirliği arayışıdır’ mealindeki açıklamasıyla altılı masanın tam olarak ne olduğu konusunda seçmenin kafasını karıştırması.
Masaya asıl zarar veren, Akşener dahil kimi İYİ Partililerin kamuoyu önünde Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşıymış gibi davranarak onun muhtemel adaylığında milliyetçi hassasiyeti olan İYİ Parti seçmenini Cumhur İttifakı’na itecek söz ve davranışlardan kaçınmaması. Ve adaylık meselesini masada konuşmayıp her liderin kamuoyu önünde farklı aday tarifi yaparak farklı isimler üzerinden adaylık tartışması açıp muhalif seçmenin isimler etrafında ayrışmasına neden olması.
Masaya asıl zarar veren, kimi liderlerin ikili görüşmelerde muhataplarına masadaki diğer liderler aleyhine olmayacak sözler etmesi ve bu sözlerin kulaktan kulağa yayılması ve bu durumun liderler arasında kırgınlık yaratması.
Ve nihayet hal böyleyken tüm bu yanlışları, akıl almaz işleri yapanları değil de, “Ülkenin kader seçimine gidiyoruz niçin böyle akıl almaz yanlışlar yapıyorsunuz” diyenlere, “Altılı masaya zarar veriyorsunuz” demek, asıl sorunu görmemek, çocukça hayallere kapılmak, seçimleri, bunca yanlışı bilerek isteyerek yapan muhalefet liderlerinin inisiyatifine terk etmektir asıl altılı masaya zarar veren.
Burada asıl soru; bunca eleştiriye, uyarıya, itiraza rağmen altılı masa niçin vahim hatalar yapmaya devam ediyor?
Bütün araştırmalar kararsız seçmenin iktidara dönmeye başladığını gösteriyor.
Buna rağmen altılı masanın hala vahim hatalar yapmaya devam etmesini, güçlü bir birliktelik sağlayacak yaklaşımlardan özenle kaçınmasını nasıl açıklayacağız?
Bütün bu yapılanları ‘yanlış’ veyahut ‘hata‘ diyerek geçiştiremeyiz.
Bana göre 2014’teki ‘Ekmeleddin İhsanoğlu hatası’ ve Akşener’in 2018’de ortak adaylığı engellemesi nasıl bir hataysa bunlar da o türden bir hata.
Bu ‘hatalar’ın ülkeye maliyeti ağır bir yıkım oldu.
Bir ülke kader seçimine giderken bu türden vahim ‘hatalar‘ı bırakın parti liderlerini ortalama vatandaş bile yapmaz.
Ama muhalefet liderleri rahatlıkla yapıyor, yapmaya da devam ediyor.
“Niçin?” sorusunu sormamız gerekmiyor mu?
Mesela Deva lideri Ali Babacan’ın bir TV kanalında, “Muhalefet partileri akıllarını başlarına toplamalı yoksa hep birlikte kaybedeceğiz” feveranının ne anlama geldiğini görmezden mi geleceğiz?
Ya da Akşener’in hiçbir anlamı olmayan bir partiyi -masada ciddi sıkıntı yaratacağını bile bile- liderlerden habersiz masaya davet etmesinin ardındaki niyeti sorgulamayacak mıyız?
Kemal beyin masadan onay almadan adaylık meselesinde bu kadar ileri gitmeyeceği açıkken ve masada kimse bu duruma itiraz etmezken bazı muhalif siyasetçilerin onun ismi üzerinden kamuoyu önünde yaptıkları tartışmaların asıl amacını merak etmeyecek miyiz?
Cumhur İttifakı güçlü bir birliktelik görüntüsü verirken, altı masanın bu görüntüyü yaratamamış olmasını dert etmeyecek miyiz?
AK Parti geçtiğimiz günlerde anayasa değişikliği için HDP ile görüştü.
MHP, bu konuda tek bir olumsuz açıklama yapmadı.
Bu kadarlık bir birliktelik duygusunu, kararlılığını altı masadan da beklemek çok mu anlamsız?
Bizim gördüklerimizi seçmen de görüyor.
Bu nedenle Cumhur İttifakı son aylarda toparlanma işaretleri veriyor.
Buradaki tehlikeye dikkat çekmeyip görmezden gelmek, başımızı kuma gömmektir.
Mevcut şartlarda Cumhur İttifakı’nın seçimi kazanması neredeyse imkânsız görünüyor.
Seçimi kazanmasının tek bir yolu var; muhalefetteki dağınıklık ve muhalif seçmendeki ayrışma.
Ülkenin içine düştüğü bu karanlık girdaptan çıkabilmesi, muhalefetin sağlıklı bir birliktelikle ortak bir dil ve politika geliştirmesine bağlı.
Yani demek istediğim, eğer muhalefet daha öncekilerde olduğu gibi yaptığı ‘hatalar’la seçimi Erdoğan’a hediye etmezse Erdoğan’ın kazanması mümkün görünmüyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2023
19.08.2023
19.08.2023
14.08.2023
6.08.2023
8.07.2023
3.07.2023
27.06.2023
23.06.2023
19.06.2023