Levent Gültekin
Cumhuriyet tarihinin en çok mağdur edebiyatı yapan iktidarı kendi yarattığı mağdurların sessiz kalmasını, kaderine razı olmasını istiyor.
15 Temmuz sonrası “Darbecilerle mücadele ediyoruz” diye on binlerce insanı işten attılar. ‘Terörist’ damgası vurdular. Bir gecede hayatlarını zindana çevirdiler.
Ne suçlarını ispat ediyorlar ne de savunma hakkı veriyorlar.
Bunlar yetmezmiş gibi başka yerde iş bulmalarını da engelliyorlar.
“Ben ne yaptım, söyleyin suçum ne?” diye feryat eden insanlaraCumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım gaddarlıkla, vicdansızlıkla “Kimse mağdur edebiyatı yapmasın” diyor.
On binlerce aile, yüz binlerce insan bir dram yaşıyor.
Bu ülkede insan yokmuş, bu ülkede vicdan kalmamış, bu ülkede hak, hukuk, insanlık bütünüyle yok olmuş gibi kimse bu insanların sesini duymuyor.
Bu nedenle müsaade ederseniz bugünkü yazımda onların sesine, feryadına yer vermek istiyorum.
“Kimsesizlerin kimsesiyiz” diyerek iktidara gelip ele geçirdikleri güçle kimsesizlere hayatı zehir edenlere…
Yaratılan bu mağduriyetlere “Aman bizim iktidarımıza zeval gelmesin” güdüsüyle sessiz kalan iktidar taraftarlarına…
Neden oldukları bu büyük mağduriyetleri göstermek için, gelen binlerce mail arasından birkaç tanesini seçtim.
Mail yazanların isimlerini yayınlamıyorum. İsteyen olursa vermeye hazırım.
‘Babam beni çobanlık yaparak okuttu’
“Babam beni çobanlık yaparak okuttu. Erzurum’da beş yıl çektiğim sıkıntıları anlatsam sayfalara sığmaz. Kaldığım evle okul arası çok uzaktı. Bir gün olsun param yetmediği için eksi 45 derecede bile otobüse binemedim.
Okul müdürü performans puanı olarak okulda en yüksek puanı (100) bana verdi.
Yıl sonunda plaket verdi. Gece gündüz çalışarak Avrupa Birliği projeleri hazırladım. Sonuç mu? Bir sabah kalktım, 11 yıllık görevimden, daha önce istifa ettiğim bir sendikadan dolayı ihraç edilmişim.
Yaşın yanında kuru yanmayacak diyorlardı. Lütfen bizlere yardımcı olun. Bu ülkede hiç mi adalet yok? Biz kime gideceğiz?
Sayın cumhurbaşkanı ‘Üç çocuk yapın’ diyordu, biz de yaptık. Üç tane kızım var, eşim çalışmıyor. Nasıl bakacağım ben onlara? Lütfen sesimizi duyurun.”
‘Hayatım zehir oldu’
“Çubuk Gevher (…) okulunda matematik öğretmeni olarak görev yapmaktaydım. Evliyim ve dört yaşında bir kızım var. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra açığa alındım. Yedi senelik öğretmenim. Bir kez dahi bu örgütün ne toplantısına gittim, ne de maddi yardımda bulundum. Bank Asya’da hiçbir zaman hesabım olmadı. Okulumuz meslek lisesi olmasından dolayı erkek öğretmenlerin sayısı çok az. İster istemez muhabbetimiz genellikle onlarla oluyor. Bu hocalardan biri Aktif Eğitim Sen’in biri de Türk Eğitim Sen’in ilçe başkanı. Arkadaşlarımın ısrarıyla iki sendikada da bulundum. Açığa alınmadan öncede Türk Eğitim Sen’liydim.
Evimin kredi borcu var. Lütfen sizlere yalvarıyorum. Bir aydır hayatımda çekmediğim sıkıntılar yaşıyorum. Vatanını seven, gecelere kadar öğrencilerime nasıl faydalı olabilirim diye çalışan, mesleğine aşık bir öğretmenim. Millete kurşun sıkan insanlarla anılmak beni çok incitiyor. Sizden ricam sesimizi duyurun. Çocuğunuzu severken benim dört yaşındaki çocuğumu düşünün. O bunları hak etmedi. Onun babası da hiç bir zaman bu millete ve devlete ihanet edecek bir şey yapmadı.”
‘Beni niçin attınız’ diye feryat eden bir öğretmen
“Fakirliğin dibini yaşamışız. Hafif zihin engelli abimin haftanın altı yedi günü, günde bazen 14-15 saat çalıştığı- hâlâ çalışıyor- babamın İstanbul’da hurda toplayıp inşaat bekçiliği yaptığı günlerde ailemiz ayakta kaldı yıllarca. Hiç kendi oyuncağım olmadan büyüdüm. Sonrasında masrafı az olur diye çocuk gelişimi ve açıktan da okul öncesi öğretmenliği okuyup ücretli olarak çalıştım, Aksaray köy yerlerinde. Yol masrafı olmasın diye yolları karla kapanan, buzu kırıp suyu kullandığımız köy lojmanında benden daha sefil büyümüş hemşire arkadaşımla kaldık yıllarca…
Anlattıkça ağlar, gözünde yaş olanlar.
Üniversiteyi açıktan okumuşum. Gazete, dergi vb. aboneliğim hiç olmamış, bir bankada (Halk Bank) maaş hesabım dışında açılmış bir hesabım yok. Mail hesabım bile olmadı ki (ta ki bugün açmak zorunda kaldım) sosyal medyam olsun. Her türlü cemaat v.b. yapılaşmalardan bugüne kadar hep uzak durmuşum. Bir saat dahi olsa sohbet nedir bilmem. 1 TL bile bağış yapmamışım hiçbir yere.
Hoş bunları yapmak suç, yapanlar suçlu mu?
Peki niye atılmış olabilirim? Kısa bir süre üyesi olduğum, altı ay önce istifa ettiğim hiçbir öznel bağım olmayan eski sendikam bahane edilerek atıldım.
Bunun dışında soruşturma dosyam eğer varsa bomboştur. Hodri meydan!
Eğer ben atılmasa idim diğer 50 bin memurun ‘kara’ olduğu şüphesine kapılabilirdim. Ama üzgünüm hepsi benim gibi yaş olabilir…!
Sizlerden beni savunmanızı değil, hukuku, adil yargılanmayı, insan haklarını savunmanızı talep ediyorum.”
Arkadaşlarının feryadını duyurmaya çalışan bir öğretmen
“Ben Hatay’da çalışan bir öğretmenim. PKK uzantısı olduğu iddiasıyla ilimizde tam 928 öğretmen açığa alındı. Görevden alınan bu öğretmenler arasında hatırı sayılır derecede tanıdığım var. Ne acıdır ki hiçbiri değil PKK, Eğitim Sen haricinde hiçbir örgütle bağlantılı değildir. Aksine tanıdıklarımın hemen hepsi terörü ve şiddeti lanetleyen tertemiz insanlar.
Tek istekleri barış ve huzur içinde yaşanabilecek bir devlet.
Görevden alınan bu insanların neredeyse hepsinin hayatla mücadelede ekonomik yönden sıkıntıları var. Sayabileceğim o kadar örnek var ki hangisinden başlasam bilemiyorum.
Birkaç örnek verecek olursam:
Bunların biri devletin yanında özle sektörde de çalışmaktadır. Çünkü bakmakla yükümlü olduğu kendi çekirdek ailesinin yanında bakmakla yükümlü olduğu yaşlı bir annesi ve engelli bir kız kardeşi var.
Diğer bir örnek babasını erken yaşta kaybetmiş bir öğretmen arkadaşım. Yeni evlenmiş ve elde avuçta ne varsa ortaya koyup kredi çekerek bir ev almış. Evlilik borçları cabası.
Bir başkası kendisi zaten engelli olan ve hanesinde geliri olan tek kişi olup ailesine bakan bir öğretmen
Bir diğeri yanlış hatırlamıyorsam 60 yaşını geçmiş olmasına rağmen 4 çocuk sahibi olduğundan hâlâ çalışmaya devam eden ve yaşına rağmen hâlâ ev sahibi olamamış bir öğretmen. Çocuklarının eğitimi için ilerleyen yaşına rağmen çalışmaya devam ediyor.
İsteyen herkese bunların hepsinin ismin verebilirim.
İnanın bana bu örnekler kitap yazacak kadar uzatabilirim.
Ne olur bu yıkımı duyurun ve durdurun. Yıkılan bu hayatlara bir ses olun, size ihtiyaçları var.”
Siz yönlendirdiniz
Böyle binlerce mail var.
Evladı haksızlığa uğrayan anne babaların, iki aylık bebeği varken hapse atılan kadınların yakınlarının, anne babası işsiz kaldığı için hayatı cehenneme dönen çocukların yazdığı feryat mailleri.
Duyması gereken iktidar mensupları iktidarlarını koruma güdüsüyle vicdanlarını ve insanlıklarını bütünüyle kaybettiler. Bundan dolayı duymuyorlar.
“Mağdur edebiyatı yapmayın” diyen vicdansızlar, insanları o cemaatin bankasına, sendikasına siz yönlendirdiniz.
Şimdi filan bankada hesabı var, falan sendikaya üye diye on binlerce insana hayatı zehir ettiniz.
Siz hiçbir bedel ödemezken bütün bedeli bu gariban insanlara ödetiyorsunuz.
Üstelik “Benim bir suçum yok” diye feryat edenlere de büyük bir gaddarlıkla “Mağdur edebiyatı yapmayın” diyorsunuz.
Bu kadar vicdansızlıkla, bu kadar gaddarlıkla nasıl yaşıyorsunuz?
Başınızı yastığa nasıl koyuyorsunuz?
Yaptığınız köprülerle, havaalanlarıyla değil bu mağdurların ahıyla anılacak, onların bedduasıyla yaşayacaksınız.
Bilin de sürebiliyorsanız iktidar sefasını öyle sürün.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları











































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2023
19.08.2023
19.08.2023
14.08.2023
6.08.2023
8.07.2023
3.07.2023
27.06.2023
23.06.2023
19.06.2023