Levent Gültekin
Kimi ulusalcıların, milliyetçilerin, İslamcıların son zamanlarda vurgu yaptıkları türden bir Kurtuluş Savaşı’ndan bahsetmiyorum.
Türkiye’nin sorunu, dışarıda başına örülen çorap değil. Esas sorun, içerideki akıl almaz ittifak.
Tam olarak anlaşılması için müsaade ederseniz tane tane anlatayım.
Bir tarafta görüşleri, politikası toplumda karşılık görmediği için baraj sorunu yaşayan, tek derdi parti başkanlığını korumak ve meclise girmek olan MHP ve lideri Bahçeli.
Diğer tarafta “Türkiye’nin yeri Avrasya’dır” diyerek yıllardır topluma batı düşmanlığı pompalayıp bunun üzerinden ayrımcılığı, ırkçılığı körükleyen ve girdiği her seçimde binde bir oy alan Perinçek ve kimi ulusalcılar.
Ortada ise toplumsal desteği güçlü olan fakat başkanlığa, iktidara mahkum olduğu için daha fazla desteğe ihtiyaç duyan Tayyip Erdoğan var.
Toplumda karşılık görmeyen marjinal görüşlerin sahibi ulusalcılar, yine toplumda karşılık görmediği için baraj sorunu yaşayan fosilleşmiş milliyetçi siyasetçiler ve iktidara mahkum olan İslamcı siyasetçiler korkunç bir çıkar ittifakı oluşturdu.
Ulusalcı, milliyetçi, İslamcı ittifakı her birinin ayrı ayrı elde edecekleri kazanç uğruna yaydıkları korku ile toplumu teslim alıp Türkiye’yi giderek daha fazla dünyadan koparıyorlar.
İçeride ise toplumsal bütünlüğü tümden yok edecek politikalar uyguluyorlar.
“Dış güçler Türkiye’yi yok etmek istiyor” korkusunu yayarak yıllardır toplumda karşılık bulmayan marjinal görüşlerini, iktidara mahkum Tayyip Erdoğan sayesinde devlet politikası haline getirdiler.
Dışarıda kurulan tuzaklara, ülkemiz aleyhine çevrilen dolaplara aklı selimle karşılık vermek, ülkeyi bu girdaptan sağ salim çıkarmak yerine ateşe benzinle gidiyorlar.
Mesela Suriye’de yanlış politika izleyerek ülkenin başını belaya soktular.
Şimdi ülkemizin başına açılan Suriye kaynaklı belanın sorumlusu olarak dış güçleri gösteriyorlar.
Zarrab meselesinde ülkemizi akıl almaz bir sorunla karşı karşıya bıraktılar.
Şimdi o yanlışın faturasını “Dış güçler Türkiye’nin başına çorap örüyor” safsatasıyla örtmeye çalışıyorlar.
Benimsedikleri marjinal, dünyadan kopuk görüşlerle, politikalarla Türkiye’yi dünyada yalnızlaştırdılar.
Bunun neticesinde ekonomi büyük zarar gördü, görüyor.
Şimdilerde “Dış güçler şimdi de Türkiye’ye ekonomik olarak savaş açtı” diyerek sorumluluktan kaçıyorlar.
İçeride özgürlükleri askıya alıyorlar. Demokrasiyi rafa kaldırıyorlar. “Esas olan devlet çıkarı” diyerek hukuku bütünüyle yok ediyorlar.
Neticesinde ülke, içeride de büyük bir ayrışmaya, yıkıma sürükleniyor.
Mesela Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde bir konuşma yaptı.
Faiz belasından şikayet ederek bankaları yüksek faizli kredi vererek faizleri arttırmakla suçladı.
Halbuki hukukun olmadığı, özgürlüklerin kısıtlandığı, iç barışın zedelendiği, anayasanın hiçe sayıldığı ülkelerde yatırım ortamı bozulur. Bu, 2+2=4 kadar gerçektir.
Yatırım ortamı olmayan ülkelere de yabancı sermaye gelmez.
Yani satacak yeraltı zenginliği olmayan, ihracat yapacak katma değerli ürünü olmayan ülkelerde ekonomi yabancı yatırımcıyla gelişir, büyür, ayakta kalır.
Yabancı yatırımcı gelmeyince de o ülkede sermaye sorunu, para sıkıntısı yaşanır.
Böylece faizler artar, sonunda da ekonomi çöker.
Yani bankalar içeride kredi vermek için parayı yurtdışından kredi yani borç olarak almak zorundalar.
İçerideki olumsuz şartlar nedeniyle borç bulmakta zorlanan bankalar veyahut borç bulurken yüksek faizle borç alan bankalar haliyle içeride o parayı satarken de yüksek faizle satıyorlar.
Yani ülkede faizin yükselmesi bir neden değil, iktidarın yanlış politikalarının sonucu.
Bu kadar açık bir gerçeği bile saptırıp kendi hatasını ‘dış güçlerin’ üzerine atmak, kendi kişisel iktidarı uğruna ülkeyi gözden çıkarmaktır.
Bu üçlü ittifakın iktidarda kalma ve kişisel çıkar mecburiyetiyle uyguladıkları hamasete dayalı politikalar neticesinde büyük bir yıkıma gidiyoruz.
“Ülkemiz zarar görüyor” deyip kendi yanlış politikalarından vazgeçeceklerine, suçu başkalarına atarak varlıklarını sürdürmeye çalışıyorlar.
Şimdi gelelim Kurtuluş Savaşı meselesine.
Silahla, cephede verilecek bir savaştan bahsetmiyorum.
Ülkemizin geleceği, kişisel çıkar uğruna kurulan bir ittifakın elinde büyük bir yıkıma sürükleniyor.
Değerlerimiz, kurumlarımız, ekonomimiz, özgürlüğümüz, yaşamımız, geleceğimiz, çocuklarımızın geleceği yani ülkemiz büyük bir tehdit altında.
Ülkeyi dünyadan koparan, giderek daha da yalnızlaştıran bu korkunç ittifakın karşısına, toplumsal bir direnç oluşturmak gerekiyor.
Bu sorunlu ittifaka karşı güçlü bir sese, güçlü bir karşı duruşa ihtiyaç var.
Yani ‘Çanakkale ruhu’na ihtiyacımız var.
Davalarımızı, inançlarımızı, mezheplerimizi, kimliklerimizi değil, ülkemizi bu yıkımdan korumayı, sağ salim düzlüğe çıkarmayı amaç edinmiş bir mücadele anlayışına ihtiyaç var.
Kimlik, inanç, mezhep, ideoloji yaşam tarzı mücadelesi verenler iktidarın değirmenine su taşımaktan başka bir şey yapmıyorlar.
Çünkü inancımız, mezhebimiz, etnik kökenimiz, ideolojimiz, yaşam felsefemiz değil ülkenin kendisi tehdit altında.
“Toplumsal bir mücadele ruhuna ihtiyacımız var” diyorum çünkü içinde bulunduğumuz vahim durum, sadece birkaç siyasetçinin, yazarın, gazetecinin altından kalkabileceği bir iş olmaktan çıktı.
İş dünyasından, sanat dünyasına, akademiden, sivil toplum örgütlerine, muhtemel bir yıkımda işini kaybedecek işçilerden, memurlara…
Toplumun her kesiminin dahil olacağı bir mücadele ruhuna, anlayışına ihtiyacımız var.
Ülkenin sanatçıları, işadamları, kimi akademisyenleri “İşler nasıl olsa bir gün düzelir” anlayışından kurtulup ellerini taşın altına koymak zorundalar.
Bu gidişat sonunda ne işadamlarının sermayeleri, fabrikaları kalacak, ne işçilerin çalışabilecekleri işleri ne de sanatçıların sanat yapabilecekleri bir ortam.
Eğer bu gidişatı durduracak bir çaba içine girilmezse fatura ödenemez bir boyuta ulaşacak.
Peki dış güçlerin hiç mi suçu yok?
ABD’nin bütün dünyada ne kadar kirli işler yaptığını, kimi batılı devletlerin nasıl iki yüzlü politikalar uyguladıklarını, kimi odaklarca Türkiye’ye bir düşmanlık duygusu pompalandığını hepimiz görüyoruz.
Ama bununla baş etmenin yolu İslamcı, milliyetçi, ulusalcı ittifakının bize dayattığı yöntem değil.
Dünyadan koparak, yalnızlaşarak, herkese meydan okuyarak bu felaketten kurtulamayız.
Toplumu ayrıştırarak, hukuku askıya alarak, özgürlükleri kısıtlayarak, milliyetçilik, din, ulus temelli hamasi duyguları kabartarak sorunların üstesinden gelemeyiz.
İktidardaki ittifakın yaklaşımı, anlayışı, politikaları… dış güçlerin işini kolaylaştırmaktan başka bir şeye yaramıyor.
Aklı selimle, güçlü bir toplumsal bütünlükle, dünyada kurulacak sağlıklı ittifaklarla, içeride sağlanacak barışçıl bir ortamla tüm bunların üstesinden gelebiliriz.
Toplumsal bütünlüğümüzün, güçlü, saygın bir dış politika anlayışının önündeki engel olan bu anlayış marjinal politikalarıyla ülkemizi büyük bir yıkıma sürüklüyor.
Kısaca: Türkiye için esas tehlike dış kaynaklı değil. Kişisel çıkar uğruna birbirlerine mecbur kimi siyasetçilerin ittifakı sonunda marjinal, toplumda karşılık görmeyen görüşlerin devlet politikası haline gelmesi.
Asıl bundan kurtulmak için bir savaş vermek gerekiyor.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2023
19.08.2023
19.08.2023
14.08.2023
6.08.2023
8.07.2023
3.07.2023
27.06.2023
23.06.2023
19.06.2023