Levent Gültekin
Türkiye önce demokrasi ve hukuk sorununu mu çözmeli yoksa Kürt sorununu mu?
Bu konuda farklı görüşler var.
Kimileri Kürt sorununun temelinde ülkede gerçek demokrasinin, hukukun olmamasının yattığını söylüyor.
Ağırlıklı olarak Kürt hareketine mensup diğer grup ise Türkiye’nin demokrasi alanında mesafe kat edebilmesi için önce Kürt sorununun çözülmesi gerektiğini ileri sürüyor.
Ben de birinci görüştekiler gibi düşünüyorum.
Yani gerçek demokrasi, özgürlükçü anlayış, sağlıklı işleyen hukuk sistemi olmadığı sürece Kürt sorunu olarak tarif edilen sorunun çözülmeyeceğini düşünenlerdenim.
Dahası sadece Kürt sorununun değil, Alevi sorunu, geçmişteki başörtüsü sorunu gibi inanç, kimlik, yaşam tarzına dayalı sorunların bütününün temelinde gerçek demokrasinin olmamasının yattığını düşünüyorum.
Bu nedenle sorunun çözümü için demokratik devlet anlayışına, hukuku esas alan yönetim anlayışına, kuvvetler ayrılığının olduğu şeffaf bir sisteme ve bağımsız medyaya ihtiyaç var.
Peki bugün bunların hangisi var?
Hak ve hükümlülükleri teminat altına alacak hukuk yok.
Sorunu konuşacak demokratik ortam da anlayış da yok.
Ülkede bu sorunu çözümünde sağlıklı tartışma yaratacak medya yok.
Özgürlüğü, eşitliği esas alan yönetim anlayışı da yok.
Bütün bunlar olmadığı halde tam da bu değerlerin yokluğundan dolayı ortaya çıkmış bir sorunu çözüme kavuşturmayı düşünmek bana göre hayalden başka bir şey değil.
Bunun hayal olduğunu barış sürecinde gördük.
Yani giderek otoriterleşen, demokrasiyi ve özgürlükleri her gün biraz daha tahrip eden, hukuku hiçe sayan bir yönetim anlayışından, ülkenin demokratik bilinç yoksunluğundan kaynaklanan en önemli sorunlarından birini çözmesini beklemek büyük bir hayalden başka bir şey değildi.
Nitekim hayal olduğu da görüldü.
Fakat buna rağmen HDP’li siyasetçiler demokrasiyi, hukuku, özgürlüğü bütünü ile rafa kaldırmış bir iktidarı Kürt sorununu çözmek için masaya çağırmaktan bir türlü vazgeçmiyor.
En son benzer bir çağrı HDP kongresinde eş genel başkan seçilen Mithat Sancar’dan geldi.
Mithat Sancar iktidara “İmralı’nın kapılarını açın, Dolmabahçe mutabakatına geri dönün” çağrısı yaptı.
HDP bu çağrısı ile iktidara ve içinde bulunduğu muhalif bloğa tam olarak ne demiş oluyor?
Mesela iktidar “Peki gelin konuşalım” dese HDP gidecek mi gerçekten?
Bu durum bazı kesimlerin sıklıkla tedavüle soktuğu “HDP iktidardan işaret bekliyor o işareti alsa anında anlaşacak” türü dedikodulara gerçeklik kazandırmaz mı?
Ya da HDP bu çağrısı ile “Siz bakmayın bizim demokrasi, özgürlük, adalet mücadelesi veriyoruz dediğimize, bizim derdimiz kendi sorunumuz” demiş olmuyor mu?
Eğer böyle diyorsa bu yaklaşımı ile kendisini ülkedeki gidişata muhalif cepheden de ayrıştırmış olmuyor mu?
Tekrar edeyim:
Kürt sorunu olarak tanımlanan sorunun çözümü için asgari demokrasiye ihtiyaç var.
Ortaya çıkacak çözümü teminat altına alacak hukuka ihtiyaç var.
Çözüme toplumsal zemin oluşturmak için bağımsız medyaya ihtiyaç var.
Sorunun çözümünü sağlıklı neticeye ulaştırmak için kuvvetler ayrılığına dayalı şeffaf yönetim anlayışına ihtiyaç var.
Tam da bu değerleri bütünü ile gözden çıkarmış bir iktidarın Kürt meselesini çözeceğini düşünerek onu masaya çağırmak gerçekten anlaşılır bir durum değil.
Eğer iktidar masaya çağırdığında HDP koşa koşa gidecekse o zaman bize söylenen “Biz demokrasi, özgürlük, barış, dostluk mücadelesi veriyoruz” sözleri nereye konulacak?
Ya da HDP farkında olmadan muhalif kesime şunu demiş olmuyor mu: “Benim öncelikli meselem Kürt meselesi. Türkiye’nin ne olduğu, ne olacağı umurumda değil, ben iktidarla kendi meselemi çözme imkanı bulduğum an mevcut mücadeleden çekilirim.”
Yanlış mı yorumluyorum?
İktidara “Dolmabahçe mutabakatına geri dön” çağrısı bu anlama gelmiyor mu?
Ülkede hukuk yerle bir edilmiş, insanlar işlemedikleri suçlardan hapislerde çürüyor.
Bağımsız medya bütünü ile yok edilmiş, toplum ülkede ne olup bittiğini öğrenemiyor.
Demokrasinin ‘d’si kalmamış, ağzını açana vatan haini damgası vuruluyor ama bütün bunların müsebbibi bir iktidar ülkenin en derin sorunlarından birini çözecek, öyle mi?
Gerçekten inanıyor musunuz buna?
Diyelim ki iktidarla anlaştınız, nasıl çözeceksiniz sorunu?
Hukuk olmadan temel hakları neyle teminat altına alacaksınız?
Medya olmadan ne olup bittiğini topluma nasıl anlatacaksınız?
Kuvvetler ayrılığı olmadan şeffaf bir süreci nasıl işleteceksiniz?
Demokrasi yoksa sorunun konuşulmasını, tartışılmasını ve nihayetinde toplumsal taban oluşmasını nasıl sağlayacaksınız?
Hal buyken HDP’nin iktidara sıklıkla “Gel önce şu sorunu konuşalım” demesi gerçeklikten kopukluk değil mi?
Ülkedeki durumun vahametini kavramamak değil mi?
Sanırım HDP’nin ciddi alamda kendine şu soruları sorması gerekiyor: Biz tam olarak ne yapıyoruz? Neyin mücadelesini veriyoruz? Kiminle ne için beraberiz? Hangi değerleri üzerinden ne tür ittifaklara girebiliriz? Kürt sorununun çözümünden tam olarak ne anlıyoruz, ne kast ediyoruz? Ne yapıyoruz, ne tür sonuçlar bekliyoruz?
Bu sorulara net cevaplar verip ona göre de net politika ve tutum belirlemeleri gerekiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2023
19.08.2023
19.08.2023
14.08.2023
6.08.2023
8.07.2023
3.07.2023
27.06.2023
23.06.2023
19.06.2023