Markar ESAYAN
Şüphesiz bir paratoner gibi Cumhurbaşkanı’na yönelen nefret, bir mühendislik ürünü ve bir amacı var. Gezi’ye kadar, mülkün (devletin) sahibi olarak hisseden kesimlerdeki öfke yönetilebilir seviyedeydi. Her değişim döneminde reformcu aktör ve statüko arasında bir gerilim oluşur, doğaldır. Ancak Gezi’den beri daha ölümcül bir ittifak meydana geldi.
FETÖ ve PKK’nın katılımıyla oluşan ittifak, siyaset, medya, akademi, sendika, oda ve STK’lardaki örgütlü gücüyle etkilediği kitlelerin kimyasını değiştirmeye başladı. Hiçbir ideolojik kalıpla izah edilemeyecek bir mühendislikle yüzleşiyoruz.
Aslında yapılan araştırmalar gösteriyordu ki, genel, yerel, referandum, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, bu ülkede her dört vatandaştan üçü en az bir kez AK Parti veya onun ürettiği değişikliklere “evet” oyu vermişti.
Dolayısıyla, Gezi’den itibaren yaşana kimya değişimini, psikoloji temelli algı mühendisliklerini anlamadan analiz etmek mümkün değil. Savcı Mehmet Selim Kiraz cinayetinde, PKK’nın 6-8 Ekim’den beri yaptığı katliamlarda, “Yeni” CHP ve medyasının aldığı tavır, toplum mühendisliğine dayanmadan cesaret edilecek şey değildi. Bu kadar pervasızca davranılamazdı.
Malzeme nefret
Kullandıkları şey şu: Eski devlete nefret...
Bu ülkede “ötekiler” geçmişte çok acı çektiler. Devlet onları yok saydı, mallarına el koydu, ülkeden kaçırttı, darbeler yaptı, insanlar öldürüldü. Velhasıl çok fazla nefret var…
Şimdi, batıcı kodlarda ortaklaştıkları için, seksen yıldır bu kesimlere kan kusturan eski devlet sahiplilerine, PKK’ya, DHKP-C’ye, FETÖ’ye sempati duyup, eski günahların hepsinin intikamını 14 yıldır devletle kaçınılmaz şekilde özdeşleşen Cumhurbaşkanı ve AK Parti’den çıkarmak gibi ucuz/riski az ve sahtekârca bir dürtüye kapılmış durumdalar.
Hani Nasreddin Hoca’nın karanlıkta kaybettiği yüzüğü ışık olan yerde araması gibi.
Tehcir için taziye yayınlayan, Dersim katliamları için özür dileyen, Kürt, Alevi, Ermeni vd. kimliklerine dönük inkârı sona erdiren, dillerini ve kültürlerini yaşatma konusunda engelleri kaldıran bir lideri, tam da bu suçların asıl sorumlusu olan damarın bugünkü temsilcileriyle düşüp kalkarak devirmeye çalışmak, ancak nefretle açıklanabilecek bir psikolojik rahatsızlığa denk gelebilir.
İnsanlar ağır şekilde ezildiler ve cehennem gibi bir hayat yaşadılar geçmişte. AK Parti ve onun kırdığı eski devlet düzeni demokratikleşince de, cin adeta şişeden çıktı, dün ceberut devlete gıkını çıkaramayan kesimler, seçimle gelmiş, seçimle gidecek olan ve ülkede sadece dindarlara değil, vatandaşların tümüne onurlu vatandaşlık kapılarını açmış demokratik bir lider ve partisini tüm geçmişin hesabını görmek için düşman seçti. Halkın büyük çoğunluğu bundan münezzeh.
Lakin FETÖ’nün kaset operasyonu ile kimyasına müdahale edilen CHP ve medyası, FETÖ, PKK, DHKP-C ve hatta DAEŞ’i bir kurtarıcı olarak görerek bu nefreti vahşice azdırma ve bundan bir iktidar çıkarma peşinde.
Şimdiki görevimiz ise işte bu nefreti doğru yönetmek.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019