Markar ESAYAN
PKK sorununda, şüphesiz IRA (İrlanda), ETA (Bask), ANC (G. Afrika) ve FARC (Kolombiya) örneklerinden dersler çıkarmak ve modalite üretmek belki mümkündü. Böyle bir ihtiyacın ortaya çıkmasının doğal nedeni, Türkiye’nin Kürt ve PKK sorunlarında gerçekten derinlikli planlamalarının eksik olmasından ileri geliyordu. Ancak, doğal olmayan nedenleri de vardı ve bu, sorun üzerinden Türkiye’nin iç/dış siyasetinde üçüncü ülkelerin devrede olmayı istemesinden kaynaklanmaktadır.
Yukarıdaki dört ülkenin tabii ki tarihleri ve şartları birbirlerinden farklıdır. Ancak Türkiye, bu farklar dışında, diğer ülkelerin sahip olmadığı bir başka özelliğe sahiptir ki, o da Ortadoğu’ya komşuluğu ve PKK’ya birden çok ülke istihbaratının hâkim olmasıdır.
Suriye’de iç savaşın çıkmasıyla, örgütün vardıysa bile Kürtlerle ilgisinin tamamen ortadan kalktığı, Ortadoğu’da şu anda yaşanan güç savaşının bir nesnesi haline geldiği görülmüştür.
Çözüm Süreci’nin sayısız yararları arasında, tabii ki Kürtlerin devlet aklının değişmeye başladığını, inkâr ve asimilasyonun bittiğini görmesi, bu arada Kürtlerin otuz yıl sonra ilk kez huzurun tadını almasıdır.
Ancak Çözüm Süreci’nin faydaları bunlardan da ibaret değildir. Bunları maddeler halinde sıralamak daha doğru.
1—Örgütün, yanlış yöntemle de olsa, Türkiye veya Kürtlerle ilgili hiçbir hak elde etme amacının olmadığı, hele Suriye’den sonra bunun bir olasılığının dahi bulunmadığı anlaşılmıştır.
2—HDP kolaylaştırıcı bir aktör değildir. Üstlendiği roller ise sürecin çökmesi, sokağın karıştırılması yönünde istikrar göstermiştir.
3—İmralı’nın örgüt üzerinde otoritesinin bulunmadığı, varsa da bunu olumlu yönde kullanmaya cesaret edemediği anlaşılmıştır. Cesareti varsa da Kandil’le Türkiye’yi tuzağa çektiği akla gelmektedir. Hangi şık geçerli olursa olsun, İmralı Çözüm Süreci’ndeki üstlendiği rolü oynayamamış, taraf olma özelliğini/güvenirliğini kaybetmiştir.
4—PKK sorunu, içeride siyasete dönük operasyon için kullanılması dışında, artık Türkiye’ye değil, Suriye’ye bakılarak anlaşılabilecek ve oradaki şartlara bağlı gelişecek bir meseledir. Tabii ki PKK’nın toplumsal desteği kaybetmesi, Türkiye’nin demokratikleşme sürecindeki adımları ile olacaktır. Ama bu da PKK ile müzakere edilecek bir konu değildir. Dün de değildi ama çizgi net çekilememişti. Şimdi bu çizgi çok nettir.
5—PKK sorunu Suriye’de şekillenecektir dedik. Bu önemli bir iddiadır ve stratejik bakışta köklü bir değişikliği talep eder.
6—Ve bu iddia doğruysa, “masa kuruldu kurulacak” kampanyasına nasıl cevap verileceği önemsenmelidir. PKK, öncekilerden farklı olarak ilk kez ırkçı bir ayaklanma yapmış ve kaybetmiştir. Bu kaybı, “PKK silah bırakıyor ve Suriye’ye çekiliyor” şeklinde telafi etmeye çalışması mümkündür. Ama bunu amaçlayan bir masa, 2. Çözüm Süreci ile PKK’ya Türkiye’nin meşruiyet vermesi, sonrasında da 911 km’de PKK devletine komşu olması anlamına gelir.
Yaşanmış olan yaşanmamış sayılamaz; tabii ki ondan doğru çıkarımları yapmak şartıyla bu sözün bir anlamı olur.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019