Markar ESAYAN
Bir süredir bir kitap üzerine çalışıyorum. Batı kültürünün krizi, bu krizin üstüne binmiş ülkemizin kendi yüzeysel/tepeden inme Batıcılaşma süreci ve Yeni Türkiye ideolojisi…
“Sekülerleşme Tezi” de kitabın bir bölümünü oluşturuyor. Bu tezin iki ayağı var; Mekanistik ve Evrimci teori (aslında dogma).
Her ikisi de aynı sonucu veriyor.
“Modern devlet, bilim ve teknoloji insanın taleplerini karşıladıkça dinler ihtiyaç olmaktan çıkacak, 19, bilemediniz 20. yüzyılda tarihe elveda diyeceklerdi.”
Sadece bu teori üzerine kurulmuş SSCB çöktü, Aziz Vladimir Marks ve Lenin’i gömdü. Dini hoşgörüye dayalı ABD ve Britanya, Kıta Avrupası ile oyuncak gibi oynuyor. Dünyanın en sekülerleşmiş ülkesi İzlanda’da ölümden sonra hayata inanma yüzde seksenlerin üzerinde. Artık bu tezin en ateşli savunucuları bile (Bellah, Berger, Stark, Cox, Bell vd.) olabildiğince canlı dini bir yüzyıl yaşadığımızı söylüyorlar.
Aydınlanma, insanın sonsuz kez tekamül ettirilebileceğini iddia ederken, Batılı kültür ve yaşam biçiminin nihai/evrensel mükemmel zirve olduğu metafiziğini de dünyaya “bilimsel” bir gerçeklik olarak dayattı.
Oysa her kültür ve yaşam biçimi, yüzlerce yıllık bir süreklilik içinde kendi coğrafyasına en başarılı engetrasyon örneğidir. Farklı/komşu yaşam biçimleri ve kültürler birbirlerini etkilerler; ancak Batı’nın kolonyalizmle yaptığı gibi, küresel ölçekte bir yaşam/kültür normu dayatmak, dünyayı faşizme açar, onu donuklaştırır, tektipleştirir.
Bertrand Russel’ın şu sözü geldi aklıma: “Hayvanlara zarar vermek kötüdür; ama bu dünyadaki en kötü şeyin hayvanlara zarar vermek olduğunu söylemek yobazlıktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türgev ve Kadem’in açılışlarında kadın, annelik, aile ve çocuk edinme konusunda konuştu ya; bizim laikçi yobazlar hemen saldırmaya başladı.
Birkaç sene önce “eşit” yerine “eşdeğer” kavramını gündeme getirmiş, yine Batılı yaşam biçimlerine iman etmiş yobazlık tarafından saldırıya uğramıştı.
Oysa, Batı’da kültür eleştirmenleri, hatta son kuşak feminizmin tartıştığı son konulardan birisi, “eşitlik” kavramının, farklılıkları bağlayıcı hukuki metinlere yansıtmadığı için, kadını kanıtlanması zor, gömülü bir sömürüye açtığı, “eşdeğer” kavramının daha doğru bir yaklaşım olduğuydu.
Ama olsun; bunu dindar bir lider söylüyor ya, saldırın gitsin.
Chicago Üniversitesi’nde felsefe profesörlüğü yapmış olan Leszek Kolakowski şöyle diyor:
“Kavramlarımızın bu tuhaf çöküntüsüne somut örnekler bulmak zor değildir. Mesela bazı ruh doktorlarının hastalarına koydukları teşhislerin bir tahakküm mekanizması, tıp biliminin dayanılmaz bir hiyerarşi olduğu, bir kısım feministlerin cinsiyet farklarını bilinçli şekilde eritmek için gösterdikleri inanılmaz gayret, eğitim reformunun tarif ettiği öğretmen-öğrenci ilişkisinin dayanılmaz ölçüde baskıcı olması, Marksist görünüm altında herkesi adi soygunculuk ve yolsuzluğa teşvik eden akımlar…”
Batı’da insanlar böyle bir krizle uğraşırken, bizde “Benim bedenim benim kararım” türünden sloganları atmanın insanı özgür, bilgili ve ilerici yaptığına inanan bir güruhun lümpenliği ile uğraşmak zorundayız.
Sorun üç çocuk yapmak isteyenler ile çocuk büyütmek değil kedi beslemek isteyenlerin, vesair herkesin birden bir ülkede özgür ve baskı altında olmadan yaşamasıdır.
İsteyen onu, isteyen bunu, isteyen her ikisini birden yapar.
Ve Türkiye bu konuda inanın oldukça iyi bir noktadadır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019