Markar ESAYAN
Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul İl Danışma Toplantısı’nda yaptığı net açıklamalarla başkanlık modelinin önemini bir kez daha vurduladı ve dezenformasyonlara sert biçimde cevap verdi.
Başbakan Yıldırım lafı dolandırmayı sevmeyen, düşündüğü ile konuştuğu örtüşen, hamaset dilinden hoşlanmayan, eyleme odaklı, memlekete hizmeti pozisyonel siyasete yeğlemiş sahici bir siyasi. Bu açıklamaları da hiçbir alt metne sahip olmayan, derdini doğrudan ifade eden bir anlama sahipti.
Şöyle diyordu:
“Türkiye'nin birliği, beraberliği, gelişmesi için, 2023 hedeflerini gerçekleştirilmesi için bölücü, FETÖ'cü, iç ve dış düşmanlarla mücadele etmesi için güçlü, tek başına iktidar çıkarması lazım, her seçimde. Bunun da yolu başkanlık sisteminden geçiyor. Başkanlık gelmezse Türkiye'nin bölünme riski var, buradan açıkça söylüyorum. Başkanlık üniter yapıyla olur. Yani başkanlık demek federasyon demek değildir. Modern, erkleri birbirinden ayıran bir anayasadan bahsediyoruz. Türkiye başkanlık sistemiyle koalisyonlarla yönetilen, zayıf iktidar dönemlerini geride bırakacak. Sürekli tek başına iktidar çıkaracak istikrarı ve güveni seçimden seçime sağlayacak yeni bir dönemle tanışmış olacak.
Her devlet kendi coğrafi gerçeklerine, toplumsal yapısına ve tarihine uygun şekilde yönetim sistemini bir evrim içinde sürekli geliştirir. Burada sağlıklı olan bunun millet iradesini esas alarak yapabilmektir. Kabul edelim ki Osmanlı modernleşmesinden başlayan ve cumhuriyete sirayet eden bir vesayet/kadroculuk alışkanlığımız var. Bugün birçok yıllanmış sorunla boğuşmamız, millet iradesine izin vermeyerek mühendisliklerle bu işleri kotarmaya çalışılmış olmasından.
Ancak tarihimiz sadece vesayet hikayesinden mürekkep değil. Tüm yanlışlara rağmen, halkımız çoğulcu demokrasiye inandı ve bedel ödemesine rağmen doğru zamanın gelmesini bekledi.
Nitekim son 14 yıldır birinci kuruluşun sorunlu yönleri yamanmaya çalışıldı. Eğer Erdoğan’ın ve AK Parti’nin değeri zamanında anlaşılabilmiş, öyle muhtıralara, 367’lere, türlü ayakoyunlarına girişilmemiş olsaydı, FETÖ aradan sıyrılmayacak ve çok önce bugün yaptıklarımızı yapabilecektik. Birbirimizin düşmanı değiliz. Gidecek başka bir ülkemiz yok. Bu ülke 15 Temmuz’da işgale uğrasaydı hedef gözetmeyecekti. Ülkemizin gözümüzün önünde terör örgütlerine teslim edildiğini, bölündüğünü görecektik.
Dolayısıyla başkanlık meselesi de “Ne olursa olsun Erdoğan’dan kurtulalım” takıntısının getirdiği dengesizlikle sağlıklı biçimde tartışılmadı. Gerçekten diktatörlük peşinde olan güçlü bir liderin sistemdeki çelişki, karmaşa ve anomalilerin giderilmesini istemeyeceği, bizzatihi bunlardan faydalanma yoluna gideceği görülmedi.
Halkın kafasının karıştırılması hedeflendi ve başkanlığın federasyon ve özerklik içerdiği gibi bir iftira ortaya atıldı. Oysa Başbakan Yıldırım’ın dediği gibi, Türkiye’nin üniter yapısını korumak için koalisyonlara, ucunu üst aklın tuttuğu kadrocu hareketlere kapalı bir yönetim sistemi ertelenemez bir devrim olacaktır. Türkiye, devlet aygıtını, yönetim sistemini yerli ve milli bir reformdan geçirmezse her zaman operasyonlara maruz kalacaktır.
Türkiye başkanlık sistemiyle rejim değiştirmiyor, bilakis, üniter, laik, demokratik anlayışı millet iradesini merkeze alarak daha da sağlam kılmaya çalışıyor.
Ve bu reform, bizim yaşadıklarımızı çocuklarımızın yaşamaması için çok önemli bir görev olarak önümüzde duruyor.
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019