Markar ESAYAN
“1915” ve “Ermeni” deyince devlet ve siyasetteki en uzlaşmaz kesimlerin dahi içtima düdüğü çalınmışçasına aynı hizada toplanması, böyle olağanüstü günlerde üzerinde Ermeni yazan tütsülü çadırında herkesin yerini alması bence sorunun ne kadar travmatik olduğu ve ne kadar derinde yattığının da bir kanıtı. İddiam odur ki, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde en son çözeceği mesele 1915 ve onun ima ettiği İttihatçı-Ergenekoncu devletten boşanmadır. Bu en son gerçekleşecek, çünkü en derinde...
1915’te bir tercih yapıldı. Türkiye o tercihin üzerinde kuruldu ve hâlâ onun üzerinde yürüyor; işin özeti bu.
Yeni Osmanlı nasıl olacak sorusunun cevabı 1915 soykırımı ile verildi. İttihat ve Terakki’nin bu zalim, pozitivist-Darwinci devlet anlayışı, Osmanlı yıkıldıktan, yerine Türkiye Cumhuriyeti geçtikten sonra kopya edildi. Kemalistlerin Enveristlerden ideolojik fazlaca bir farkı yoktu. Mustafa Kemal, Enver’le rekabeti dışında, İttihatçıları yöntem konusunda onaylamıyor ve hayalperest buluyordu. Nitekim 1927’ye kadar kendisine karşı olan İttihatçıları tasfiye etti, kalanlarını da devşirdi, devlete yamadı. Merkezde Türk ırkı vardı ama, hayali kurulan bu Türk ırkı, varolan halkla uyuşmuyordu. Mühendislik devreye girdi. Dindarlık, muhaliflik tiksinti vericiydi, riskliydi. Devlet Sünniliği işleme kondu. İçi boşaltılmış bir devlet İslamı yerleştirilmeye çalışıldı. Eş zamanlı olarak Kürtler ve azınlıklar da asimilasyona ve kaçırtmalara tabi tutuldu. Aleviler, Çerkesler ve diğerleri hakeza. Aslında, 1915’ten sonra tehcir hiç durmadı.
Şimdi, devleti, siyaseti ve halkıyla bu yüzleşmeye hazır mıyız? Hayır, daha tam değiliz. Ama dünden çok daha ileri bir noktadayız. Halk şimdi soruyor tabii; Ergenekon, Kürt faili meçhulleri, 1980 darbesi, darbe öncesi yaşanan onca katliam ve suikast, Menderes’in idamı, 6-7 Eylül olayları, Varlık Vergileri, Dersim katliamları, İstiklal Mahkemeleri’nde öldürülen muhalifler ve dindarlar için bize yalan söylenmişse, neden 1915 için doğru söylenmiş olsun ki?
Dersim özründe Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Erdoğan’ı 1915 ile tehdit etmesi boşuna değildi. Şunu diyordu aslında: “Siz bunu yapıyorsunuz ama, bu yüzleşmenin kapağını açtığınızda onun içinden asıl 1915 çıkacak; altından kalkabilecek misiniz bunun? Daha doğrusu, AK Parti olarak siz, bunu istiyor musunuz?”
Aslında Başbakan’ın neyi isteyip neyi istemediği çok da önemli değil. Hepimiz, bugün var, yarın yokuz. Ama varılacak nokta bu olmalı. Daha uzun sürerse, daha fazla acı çekeceğiz, o kadar. Mesela Fransa kararına gösterilen çocukça ve duygusal hırçınlıklar bizi yaralayacak. Bunlar da çok önemli değil. Hâlâ, 1915’in karanlıkta kalmasının “Ermeni”yi bizatihi aşan, hepimizle ilgili bir anlamı olduğunun farkında değiliz. 88 yıllık halka yönelik tüm suçların, bugünün Ergenekon’unun, hâsılı, 1915’te kendi halkını yok etme üzerine devlet kuran İttihatçı ideolojinin elinde kalacağız.
Şimdilik, tüm anlamlarıyla Ermeni fobisi, içtima düdüğü çaldığında herkesin tek sıra olmasına yetiyor. Ama gücü git gide azalmakta. Dünyada tek bir Ermeni kalmasa dahi, iki yüz yıl daha inkâr edilse bile, Türkiye, ahlakında yer etmiş bu kanserli dokuyla yüzleşecek. Artık milliyetçilik, mukaddesatçılık ve muhafazakârlıkla köprülerini atmaya başlayan Müslümanlara eski hikâyeleri anlatarak inançlarının temel düsturlarına aykırı davranmalarını bekleyemezsiniz. İnsanlardan komşularının cesetlerini, acılarını görmezlikten gelmelerini, bunun millet için daha hayırlı olduğunu savunamazsınız. Siyasetin ahlaksız trafik lambaları, vicdanları durdurmaya yetmez.
Türkiye Fransa konusunda da 1915 üzerine ahlaki bir pozisyonu olmadığı için, yasa ne kadar haksız da olsa kendini anlatamayacak. Çünkü anlatacak ahlaklı bir hikâyesi yok. 1915’te tüm halkın yüzde 10’u Ermeni, yüzde 40’ı gayrımüslim iken, bugün bu sayı binde birin altına inmiş. Bu sonucu hangi resmî tezle gerekçelendireceksiniz ki! Hrant Dink’in dediği gibi, sonuç, olayın adını bizzat koyuyor zaten.
O nedenle, 97 yıl inkârdan, resmî tarih tezlerinden sonra hiçbir samimiyeti olmayan “tarihi tarihçilere bırakalım”, “inkâr yasası düşünce ve ifade özgürlüğüne karşıdır” gibi argümanlar Sarkozy gibilerine de işlemekten uzak. Siz bu pozisyonla “inkâr hakkını” değil, “inkârın ahlakını” ve “İttihatçıların suçlarını” üstlenmiş oluyorsunuz. Dink cinayetiyle, skandal davasıyla prestiji zedelenmiş bir ülke olmaktan kurtulamamışken, Fransızların düşünce özgürlüğünü savunmak ve oraya buraya tehdit savurmanın pozitif hiçbir etkisi yok.
Ne kadar reddedilirse reddedilsin, Ermeni bu ülkenin ayrılmaz bir parçası. İçimizdeki Ermeni ile barışmamak, kendimizden nefret etmek, eksik kalmak demek. Bu ülkeye tam manasıyla yerleşemememiz, bu iğretilik, kardeşlerden birisinin o evden kovulmuş olmasıyla ilgili. Keşke bir an evvel kurtulsak bu yükten. Keşke dünya anlasa Türkiye’nin geç kalmışlığının nedenlerini, bu günlerde içine girdiği değişimin değerini. Ama bu olmayacak.
Buna rağmen yol almak zorundayız. Alacağız da...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019