Mehmet BARANSU
20 Ocak 2014’te ise “El-Muhaberat Devletine Hoş geldiniz” başlıklı bir yazı yazdım.
Sözün bittiği yerdeyiz. O yazımı tekrar okuyalım.
***
“Gelişmiş demokrasilerde, istihbarat örgütleri çeşitlendirilip birbirini denetleyen kurumlar hâline getirilirken, Türkiye ters istikamette “Baas Rejimi”ne doğru ilerliyor. Bütün güç ve yetki MİT’te toplanıyor.
Afganistan ve Irak cephelerinin komutanı, Amerikan halkı için kahraman olan General David Petraeus, CIA’in başına geçmiş ama FBI’ın yürüttüğü bir soruşturma sonucunda istifa etmek zorunda kalmıştı. FBI, evini bile aramış, yargı önüne çıkarmıştı CIA Başkanı’nı.
Demokrasi budur. Hakan Fidan, yüksek lisans tezinde istihbarat örgütlerinin denetlenmesi gerektiğini savunurken; şimdilerde MİT’i denetlenemez ve dokunulamaz hâle getirdi.
TSK’nın elinden GES Komutanlığı’nın bütün teknolojik ve teknik altyapısı alındı. Emniyet İstihbarat pasifize edildi. Nitelikli kadroların tamamı sürüldü. Ömrünü istihbaratta geçirmiş kadrolar bankamatik memuruna çevrilirken, en kritik birimlerin başına trafik polisleri getirildi.
Emniyet İstihbarat’ın tüm raporları artık ânında MİT tarafından bağlanan paralel hatla görülüyor. MİT’e, THY’den Milli Eğitim’e, tapudan banka hesaplarına kadar tüm kişisel verilere izin şartı olmaksızın online erişim imkânı getirildi. Fiziki takip yapmadan fişleme olanağı sağlandı.
Bununla da yetinilmedi, yasal dinlemelerin merkezi olan ve başına “hâkim” sınıfından bir ismin atanması gereken TİB’in başına MİT’in başkan yardımcısı atandı. Tüm güvenlik birimlerinin dinlemelerini bireysel hak ve özgürlükler için denetlemesi gereken TİB, fiilen MİT’e bağlandı. MİT’e gayri resmî dinleme yapma kabiliyeti sağlanmış oldu. Meclis’e, TİB personeline MİT gibi dokunulmazlık sağlayan yasa sevk edildi.
Tek istihbarat, hâkim tek güvenlik birimi mantığı yeni değil. Doğu Bloku ülkelerinin tamamında, Esad, Saddam gibi Baas rejimlerinin tamamında böyle.
Dokunulmaz her kurumda olduğu gibi MİT de bu andan sonra fahiş hatalara başladı.
Artık Genelkurmay’ın da teyit ettiği biçimde Uludere’de yanlış istihbarat üreterek kendi halkını bombalatır, Kürt halkını devletten bir kez daha korkunç biçimde koparır.
Çözüm Süreci gibi en kritik meseleyi Bakanlar Kurulu ve tüm siyaseti by-pass ederek tek başına yürütür. Süreci siyaset mecrasında yürütemediği için Öcalan’ı güçlendirmek adına “açlık grevi” ve “Paris infazları” gibi açık suçlara bulaşır.
Suriye politikası “diplomat aklıyla” yürütülmez, “MİT’çi aklıyla” yürütülür ve ülke El Kaide’ye silah sevk eder hâle gelir. Suriye Kürtlerinin özerkliğini bastırmak için Türkiye El Kaide’den medet umar duruma düşülür.
TSK’nın uçaklarını Suriye’de istihbarat için kullanırken, sınırı aşırı zorlayıp uçağı vurdurtur, karşılığını veremeyen Türkiye şamar oğlanına döner.
Diplomatlara sorulması gereken konuda, İsrail’in Mavi Marmara’ya hiçbir şey yapamayacağını rapor ederek siyasileri yanıltır. Türkiye, gemisi basılan dokuz vatandaşını kaybeden, “özüre” sevinen zavallı bir ülke konumuna düşer.
Yurtdışı dinleme imkânlarıyla Fethullah Gülen’in telefonlarını dinleyip internete yükler. Hükümetin tüm gazeteleri manşetlerine çeker, Başbakan dinlemenin içeriğindeki “ananas” kelimesini kullanarak emri kendisinin verdiğini ortaya koyar. Esad’ın Muhaberat’ı gibi devlet adına değil parti adına hareket eder.
CHP ve MHP’li vekilleri fişler, mahkeme sorunca “fişleme değil arşiv” diyerek muhalefet olunca milletvekili dokunulmazlığını bile takmadığını gösterir.
Tıpkı Muhaberat gibi, Parti Devleti ve onu yönlendiren/ etkileyebilen tek güç olabilmek için diğer tüm güçleri yok eder. MİT’in Cemaat’e yaptığı budur. Ve cuma günü yayımladığımız PDY Belgesi’nde görüldüğü üzere artık MİT bütün cemaat ve tarikatları yok etmek üzere birimlerine talimatlarını vermiştir.
MİT artık Türkiye’nin bütün kurumlarının ve Yasama ile Yargı erkinin üstündedir. MİT Müsteşarı, Başbakan Yardımcıları dâhil tüm Kabine’den güçlüdür. Yargı Erki’nin teslim alınmasıyla dönüşümü önümüzdeki günlerde tamamlanacak Parti Devleti’nde MİT, Türkiye’nin Muhaberatıdır.
Tüm farklı düşünenler, muhalifler, aydınlar, sivil toplum kuruluşları, cemaatler ve tarikatlar hedeftir.”
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.01.2016
5.02.2016
28.12.2015
15.12.2015
9.02.2015
30.11.2015
23.11.2015
16.11.2015
9.01.2015
26.10.2015