Mesut YEĞEN
Milli ve yerli rejime hukuken geçemedik belki, belki geçemeyeceğiz de, ama fiilen etrafında dönmeye başladık. AK Parti’deki Genel Başkanlık değişimiyle birlikte milli ve yerli rejime geçişi AK Parti marifetiyle durdurabilmenin imkanı sıfırlandı, bu belli. Başka ihtimal var mı peki? Olsa gerek. Ama etrafta konuşulan ihtimallere, yapılan milli ve yerli rejimi durdurma tekliflerine bakınca, ümitvar olmak zor.
Milli ve yerli rejimi durdurma işini gürültülü bir biçimde dert edenlerin bir kısmına kalırsa ortada tek yol var: Daha seküler, daha ulusal, daha anti-emperyalist, daha Gezici vs. bir cephe kurmak. Memleketin bu halinde CHP’nin çekip çevirdiği % 25’i (bu arada % 25’in karşısındakileri de) ‘militanlaştırmak’ hayalinden başka bir şeye denk düşmeyen bu teklife bakınca, “milli ve yerli rejim, sadece mukadder değil, kalıcı da olacak” diye düşünmek işten değil.
Neyse ki, teklifler bunlarla sınırlı değil. Yakın zamanda daha makul teklifler de duyulur oldu. Bir zamandır işitilen bir dizi teklifin odağında milli ve yerli rejimi bir Demokrasi bloku ile durdurmak var. Odağına Erdoğan’la simgelenen otoriter rejim tehlikesini yerleştiren bu teklif hem tek gündemli olması hem de memleketin epey bir yekununu oluşturan milli ve yerli rejimin mevcut ve müstakbel mağdurlarına hep birlikte hitap etmesi itibarıyla ilkiyle kıyaslanamayacak bir üstünlük içeriyor. Ne var ki, bu teklifin de çalışabileceğine kani değilim.
Niye çalışmayacağına dair kanaatimi temellendirmeden önce bir üçüncü teklifin olduğunu da hatırlatayım. 7 Haziran 2015’de milli ve yerli rejime gidişi durdurmuş gibi görünen HDP teklifi. Bu teklif, malum bugün de geçerli. Lakin, geçen bir sene galiba şunu gösterdi. HDP, niyeti ne olursa olsun, merkezinde Kürd hareketinin olduğu bir parti ve bu değişmedikçe, milli ve yerli rejimi durdurmanın esas aktörü olamayacak: Kendisine bağlı sebeplerle değil, bu memleketin tarihine, bugünden yarına değişmesi imkansız güç matrisine bağlı sebeplerle.
Demokrasi bloku teklifinin niye çalışmayacağına döneyim. Aslında çalışabilir, ama bu haliyle değil. Erdoğan karşıtlığına dayanan ve esas hedefi milli ve yerli rejimi durdurmak olan bir blok HDP’de ve CHP seçmeninin bir kısmında ilgi uyandırmaz değil, uyandırır, ama yerlerini terk ettirecek kadar değil. AK Parti ve MHP seçmenlerini ise ancak yerlerine mıhlar.
AK Parti ve MHP seçmenini yerlerine mıhlamayacak, HDP ve CHP seçmenini ise yerlerinden kıpırdatabilecek bir oluşum için Erdoğan’ı devirmeyi, rejimin otoriterleşmesini durdurmayı aşan niteliklere sahip bir siyasi platforma ya da inisiyatife ihtiyaç var. Şundan: Bugün memleketin epey bir kısmı için en büyük mesele Erdoğan’ın giderek otoriterleşmesi ya da milli ve yerli rejimin adım adım gelişi değil; Kürd Meselesi’nin ve uluslararası durumun seyri. Bu hal de, malum, milli ve yerli rejimin ideologlarınca tepe tepe kullanılan bir tedirginlik ve dehşet duygusuna yol veriyor. Bu duygu yatıştırılmadıkça milli ve yerli rejimin durdurulabileceğini sanmıyorum.
Bu duyguyu yatıştırmanın sihirli yolunu bilmiyorum. Ama şu işe yarayabilir: Kalabalıklara, “Türkiye dindarların, sekülerlerin, Kürdlerin, Alevilerin bir diğerinin hukukunu tanıdığı ve bölgedeki alt üst oluşa uluslararası hukuku ve güç dengelerini tanıyan bir zaviyeden dahil olan bir ülke olabilir” duygusunu verebilmek. Kast ettiğim tabii ki “Türk, Kürd, Sünni, Alevi, Ermeni, Rum hepimiz kardeşiz” ya da “yurtta barış, cihanda barış” türünden sığlıklara sığınmak değil. Aksine, kast ettiğim kalabalıkların karşısına hem ülke içi hem de ülke dışı barışın imkan dahilinde olduğunu gösteren bir tür proto-anayasayla, bu proto-anayasayı referans alan bir platformla çıkmak. Anadilde eğitimi, yerelleşmeyi, cemevlerini, dindar ya da seküler hayat tarzlarını sürdürmeyi ve ülke dışında macera aramaktan uzak durmayı garanti eden bir proto-anayasa, bu türden bir anayasayı esas alan bir platform sözünü ettiğim tedirginlik duygusunu gidermeye yardımcı olabilir.
Hülasa, memleketin gark olduğu beka kaygısını yatıştırmadan milli ve yerli rejimi durdurmak mümkün görünmüyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları








































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.12.2025
17.10.2025
7.10.2025
5.09.2025
24.08.2025
9.08.2025
19.07.2025
13.07.2025
29.06.2025
15.06.2025