Mesut YEĞEN
15 Temmuz’un siyaset alanındaki iki temel sonucundan ilkini, aktör düzlemindeki sadeleşmeyi, etkili aktör sayısındaki azalmayı geçen hafta konu ettim. 15 Temmuz’la beraber Cemaatin bittiğini, Akşener alternatifinin silindiğini, MHP yönetiminin Ak Parti’yle bütünleştiğini, TSK’nın kendi derdine düştüğünü, Türkiye siyasetinin de Ak Parti, CHP ve HDP’ye ya da dindarlar, sekülerler ve Kürtlere kaldığını, bu arada bölgesel siyaset arka planının da değişmeye yüz tuttuğunu öne sürdüm. Şimdi sıra ikinci önemli sonucu konuşmakta.
15 Temmuz’un Türkiye siyasetindeki ikinci temel sonucu da şu: Ak Parti ve Erdoğan, darbe girişiminin ardından yeni bir pozisyon aldı; diğer aktörleri de pozisyonlarını yenilemeye sevk edip, Türkiye’nin önüne yeni patikalar açan bir pozisyon.
Erdoğan’ın yeni pozisyonunun esasını 7 Haziran’ın ardından Kürt meselesi etrafında, HDP-PKK (+PYD) hattına karşı kurabilmiş olduğu Ak Parti+TSK+MHP+CHP koalisyonunu darbe girişiminin arkasında olduğuna hükmedilen Batı’ya (ABD+AB) karşı bir koalisyon da kılmak. Darbeyi başarıyla savuşturmuş, üstüne üstlük olağanüstü hal hukuku yoluyla devleti yeniden tanzim etme imkanını elde etmiş olmasına rağmen Erdoğan’ı MHP ve CHP’yle birlikte bir şeyler yapmaya sevk eden iki esaslı sebep var: Başarıyla savuşturulmuş olunmasına rağmen darbe girişiminde bulunabilmiş olması ve darbe girişimine bütün bir Batı’nın göstermiş olduğu inanılması güç “başarılı olsaydı, tınlamazdık” tutumu. Hem Türkiye siyasetini darbe girişiminde bulunulabilir bir yer olmaktan çıkarmak, hem de Batı’ya karşı elini güçlendirmek için Erdoğan’ın MHP ve CHP’ye ihtiyacı var. MHP ve CHP’nin aldığı mukabil pozisyonlar da iyi kötü belli olmuş durumda: MHP Erdoğan’ın yanında, CHP de yamacında duracak.
Bu yeni pozisyonlar Türkiye siyasetinin önüne hızla yeni patikalar döşüyor. Patikaların ilki ve şimdilik takip ediliyor gibi görüneni Türkiye siyasetinin esas gündemini bir süre için Batı’yla ilişkiye ve bunun bir alt başlığı olarak da Kürt meselesine sabitlemek ve bu süreyi Ak Parti, MHP ve CHP fiili koalisyonuyla geçirmek. Batı’yla ilişkiler ve Kürt meselesinde MHP ve CHP’nin Ak Parti’nin yanında durması zor olacağa benzemiyor; yeter ki, Ak Parti ve Erdoğan, içeride CHP’yi, dışarıdaysa hem CHP’yi hem de MHP’yi hoş tutacak kadar ‘Osmanlıcılık-İslamcılık’ yapmasın. Dışarıda, bölgede şimdiye kadarkinden daha az bir Osmanlıcılık-İslamcılık, ya da İran ve Rusya’nın kabul edebileceği kadar bir Osmanlıcılık-İslamcılık Batı’nın yapacağı tazyiki dengelemek için de işe yarayacağından Ak Parti ve Erdoğan bu ‘fedakarlığı’ yapabilecek görünüyor.
İkinci patika, CHP’nin bu koalisyondan çekilmesi durumunda ortaya çıkabilir. Zayıf bir ihtimal gibi görünüyor ama CHP, gerek Batı’yla sahip olduğu daha ‘varoluşsal’ münasebetler, gerekse de tabanından gelebilecek muhtemel reaksiyonlar sebebiyle bu koalisyonu sürdürmekte zorlanabilir; dolayısıyla da Erdoğan ve Ak Parti’nin kaldırabileceğinden daha talepkar olabilir. Bu durumda, Ak Parti ve Erdoğan, içeride ‘daha az Osmanlıcı-İslamcı olma’ sıkıştırmasından özgürleşmiş olarak MHP’yle koalisyonu sürdürmekle, CHP’nin taleplerini karşılamak arasında bir tercih yapmak durumunda kalabilir. Erdoğan ve Ak Parti’yle Batı arasında bir yeni mutabakat oluşmadan CHP’nin bu büyük koalisyondan kopması epey büyük bir risk oluşturacağından, önümüzdeki dönemde CHP’ye hiç olmadığı kadar itinalı bir Erdoğan görmek, dolayısıyla da daha uzun bir süre ilk patikanın içinde kalmak sürpriz olmaz.
Öte yandan hem kuvvetli görünen ilk patikanın hem de bu ilk patikanın alternatifi ikinci patikanın sorunsuz işlemesi için temel bir şeye ihtiyaç var: Kürt meselesinin, Kürtlerin ‘arıza çıkarmaması’ ya da arıza çıkarmaları halinde ‘tepelenebilmeleri’. Batı’ya karşı büyük koalisyonunun anti HDP-PKK (+PYD) koalisyon olma hüviyeti ağır bastığında (ki, bu kaçınılmaz görünüyor) Kürt meselesinin arıza çıkarmama ihtimali yok gibi. Bu durumda bizi bekleyen ya büyük koalisyon eliyle bir büyük tepeleme girişimi olur ya da üçüncü bir patika. Ak Parti, CHP ve HDP, ama daha muhtemelen Ak Parti ve CHP koalisyonu yoluyla hem Kürtlerle hem Batı’yla yeni bir mutabakatın peşine düşmekten oluşan bir patika.
Halen işlemekte olan ilk patikadan ikinci ya da üçüncü patikaya sapılır mı, bilmiyorum; ancak şundan eminim: Türkiye Batı’yla yeni bir mutabakat kurana kadar yüreğimiz ağzımızda yaşamaya devam edeceğiz.
- See more at: http://bas-haber.com/tr/article/2959/15-temmuzdan-sonra-pozisyonlar#sthash.GE0pV7h9.dpufYazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
18.05.2025
4.05.2025
8.04.2025
8.03.2025
4.02.2025
25.01.2025
11.01.2025
28.12.2024
13.12.2024