Murat AKSOY
Fransa’da mizah dergisi Charlie Hebdo’ya yapılan katliam, kadim bir tartışmayı yeniden gündeme getirdi; hangi Müslümanlık, hangi İslam?
Dünyanın farklı yerlerinde insanlar, topluluklar, cemaatler, kurumlar, örgütler hatta ülkeler kendilerini sadece Müslüman olarak sunmakla kalmıyor; “gerçek İslam”ı da kendilerinin temsil ettiklerini düşünüyorlar.
Suudi Arabistan, İran, Tunus, Türkiye, El Kaide, İŞID ve Boko Haram kendini Müslüman olarak ifade ediyor. Tüm bunların hayat ve siyaset pratiklerine bakıldığında arada ciddi yorum farkı görüyoruz.
IŞİD Mİ,TUNUS MU İSLAM?
Örneğin Boko Haram ile IŞİD’ın temsil ettiği İslam ile İran ya da Tunus’un temsil ettiği İslam aynı değil kuşkusuz.
Paris’in göbeğinde 12 insanı “İslam adına” öldürme, İslam’a hizmet mi etmiştir yoksa zarar mı vermiştir?
BATI’NIN BAŞARDIĞI DÖNÜŞÜM
Bugün çok kabaca baktığımızda Doğu-İslam-Batı arasında derin bir zihinsel fark olduğunu görüyoruz. Batı’yı, Doğu’ya karşı üstün kılan, Batı’nın Ortaçağ’da ete kemiğe bürünerek gerçekleştirdiği zihinsel değişimdir.
Bu değişimin özünde, din ve inançların devlet yönetimlerinin bir parçası olmaktan çıkarılması yatar. Ortaçağ'da başlayan bu zihinsel dönüşüm ile din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasında büyük bir adım atılmıştır.
Siyasal alanın laikleşmesi/sekülerleşmesi –aradaki farkı da kabul ederek- dinin ve dini inançların yok edilmesi, yok sayılması değil, siyasal karar alma süreçlerinin dışına çıkarılmasıdır.
Bununla birlikte devlete düşen temel sorumluluk, toplumda var olan tüm din, inanç ve inançsızlıklara eşit mesafede durmak olmuştur.
Bugüne kadar Doğu’nun gerçekleştiremediği tam da budur. Doğu’da İslam, pek çok devlet yönetiminin merkezinde yer almaktadır. Dinin ataerkilliği, ulus-devletin otoriter zihniyetiyle birleşince ortaya çıkan; dinin siyaseten araçsallaştırılması ve dinin, insanların değil devletlerin çıkarına yorumlanması hali olmuştur.
Tüm İslam dünyasının aynı sorunları yaşamasını sadece tesadüf ya da Batı’nın suçu olarak açıklayabilir miyiz?
BİZİM BAŞARAMADIĞIMIZ YÜZLEŞME
Evet Batı, Doğu’yu kullanmıştır. Ancak son süreçte yaşanan acı olaylar üzerinden, Doğu'nun içinde olduğu açmazın tüm suçunu Batı'ya yüklemek, tarihsel bir yüzleşmeden kaçmaktır.
Bu bağlamda Türkiye’nin, kötü uygulanmış olsa da, “laikçiler” tarafından istismar edilmiş olsa da, toplumsal çoğulculuğu dikkate almamış olsa da tüm eksikliklerine rağmen “laik ve demokratik” deneyimi, İslam dünyası ve Doğu’nun zihinsel sıçraması için büyük bir imkandı.
AKP bu olanağı 2012’den bu yana Batı'dan Doğu’ya yönelerek heba ediyor. İçerdeki dönüşümü erteliyor.
Türkiye’ye de, Müslümanlara da kötülük ediyor.
Devam edeceğiz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018