Murat AKSOY
Bu yılın başından itibaren sistematik olarak artan ve 14 Temmuz'dan sonra da PKK açısından artık geri dönülmez yol olan şiddetin; öne sürülen hiçbir gerekçesi haklı ve meşru olamaz. Ne "protokoller" ne "oyalama" ne de başka bir gerekçe. Üstelik bu şiddet, Kürt sorunu bağlamında Kürtlerin doğuştan gelen hakların hayata geçirilmesini ertelemekte ve şiddete karşı çıkan Kürtleri de zora düşürmektedir. Kürtlerin haklı ve meşru taleplerini savunmak herkes için giderek zorlaşmaktadır.
Son günlerde medyada PKK'nın yeni geliştirdiği şiddet stratejisine karşı, devletin geliştirdiği yeni stratejiler üzerine tartışmalar var.
Taraf'tan Emre Uslu'nın kaynaklardan elde ettiği bilgiye göre devletin PKK'ya karşı yeni stratejisi 3 ayaktan oluşuyor.
İlk ayak, "PKK'nın üstünlük kurduğu alanı yok etmeye çalışıyor. Bu alan PKK'nın psikolojik üstünlük alanı"nın yok edilmesi. İkinci aşama, "Kuzey Irak'a yönelik kısmı. Burada da yine PKK kendisinin mutlak hâkim olduğunu, devletin buraya girerse çıkamayacağı mitini" yıkılması. Yani askeri başarı elde etme. Üçüncü ayak ise "PKK yenilmez, Kuzey Irak girilmez değildir mesajını anlaşıldıktan sonra, PKK'nın ateşkes ilan edip sınır dışına çekilmesi çağırısını bekle"mek. Tabii bunun içinde PKK'nın büyük kayıp yaşayıp silah bırakmaya mecbur kalması varsayımı var.
Bu strateji üzerine gazetemizden Ali Bayramoğlu, Radikal'den Cengiz Çandar ve başka cevap yazanlar oldu.
Uslu tarafından ifade edilen bu strateji, PKK'yı silah bırakmaya ikna etme açısından, terörle mücadele açısından iç tutarlılığa sahip olabilir. Ancak önemli bir eksiği vardır. Bu strateji, PKK ile Türkiye içinde PKK'ya sempati duyan, 30 yıllık yaşanmışlığın geride bıraktığı ilişkileri yok saymaktadır. Bölgede yaşayan ve ailesinden birileri dağda olan, hapiste olan ya da ölmüş aileler, Öcalan'a mistik ve dogmatik nosyonlar atfeden genç kuşağı yok sayan bir stratejidir. Bu açıdan eksik ayaklıdır. Örgüt ile taban arasındaki bu ilişkiyi yok sayarak üretilen varsayım üzerine kurulan strateji, temel varsayımın yanlışlanması ile çökebilir.
Bu stratejinin temel eksiği ilk üç maddenin önünde olması gereken ve muhatabı Türkiye'deki bütün Kürtler olan; aracı da sadece demokrasi olan, demokratik adımlar olan ayaktır.
Devlet, hükümet PKK'ya karşı, teröre karşı mücadelesinde yeni stratejiler geliştirebilir ve yukarıdaki strateji bu açıdan başarılı sonuçlar da verebilir ama bunun temel şartı bu sürece paralel olarak geliştirilmesi gereken yeni bir demokratikleşme hamlesidir.
Bu aşamada bütün demokratikleşme sürecini yeni anayasayla sınırlı tutmak ve yeni anayasanın Kürt sorunu dahil bütün sorunları çözeceğine olan inanç "anayasa fetişizm"den başka bir şey değildir. Unutmamak gerekiyor ki, anayasa sonuç itibariyle bir metindir ve toplumun zihniyetinden bağımsız değildir.
Bugün hükümetin terör eylemlerinden ve PKK'nın arttırdığı şiddetten bağımsız olarak demokratikleşme konusunda adımlar atması gerekmektedir.
Kabul edelim AK Parti, 1 Ağustos 2009'dan itibaren kamusallaştırdığı "Demokratik açılımı", çok daha önce Abdullah Öcalan ile görüşerek başlatmış. 2002'den bu yana 40'ın üzerinde yasal değişiklik yapılmıştır. Ancak aynı AK Parti, bu kadar büyük adımlar attıktan sonra atabileceği küçük adımları atmakta aynı cesareti göstermemektedir.
Oysa atılacak bu küçük adımlar bölgede PKK'nın kendisine yakın olsun olmasın tüm Kürtler üzerinde yürüttüğü propagandanın geçersiz hale gelmesine yol açacaktır. Bu küçük adımlar, PKK'nın toplumsal zemininin daraltacak, PKK şiddetinin haklı gören tabanı da kazanmak açısından önemlidir.
Ve atılması gereken adımlar, başlatılan demokratik açılımın yanında çok küçük adımlardır. Bu adımların başında Kürtçe eğitim konusunda bir formül üretmek gelmektedir. Kürtçenin ilköğretim de seçmeli ders olarak okutulabilmesi, kamusal alanda ikinci dil olarak kullanılması gelebilir.
İkinci olarak başta Terörle Mücadele Kanunu'nun (TCK) 6-7 maddesi, TCK'nın bazı maddeleri olmak üzere yapılacak değişikler ile düşünce ve ifade özgürlüğünün alanı biraz daha genişletilebilir.
Hükümetin atacağı demokratikleşme adımları sadece Kürtler için değil tüm Türkiye için daha çok özgürlük ve demokrasi demektir ve bunlar AK Parti'nin başlattığı demokratikleşme ve sivilleşme sürecine aykırı da değildir. Eğer devletin/hükümetin PKK'ya karşı terörle mücadele konusunda, silah bıraktırma konusunda yeni bir stratejisi varsa; bu stratejinin başına kayıtsız şartsız demokratikleşme sürecinin hızlanması ve derinleştirilmesi konulmalıdır. Çünkü PKK'yı toplum nezdinde mahkûm etmenin, toplumsal zeminini daraltmanın ve silah bırakmaya mecbur bırakmanın ilk yolu budur.
Elbette PKK'nın bir an önce yapması gerek de; kayıtsız şartsız silahları susturması ve hızla sınır dışına çekilmesidir.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- 43 günün kısa hikâyesi
8.02.2019 - Siz bu satırları okurken ben…
23.11.2018 - Hangi devlet sivilleri sever?
20.11.2018 - Yerel seçim sadece yerel seçim değil
16.11.2018 - Sosyal medya politik bir mezarlık mı?
13.11.2018 - Hatırladınız mı geçen ay ne olmuştu?
10.11.2018 - Şimdi değilse ne zaman?
6.01.2018 - Dini dinbazlardan* kim kurtaracak?
3.01.2018 - Kılıçdaroğlu: 'Dünyanın tüm demokratları birleşmeli'
30.10.2018 - Laik Türk’ten Sünni Türk’e üst kimlik
26.10.2018
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
Hrac Madooglu
Bugunun pisliklerini, gecmisteki pisliklerle karsilastirarak aklamaya calisan bir yazi. Yildiray Ogur gibi takdir ettigim bir kose yazari bu acikli duruma neden ve nasil dustu? Yazik...
ali Adaklı
Bir yazar çıkar uğruna bu kadar mübtezelleşir mi? Çıkarın şunun yazılarını bu güzelim siteden