Murat AKSOY
Salı gecesi CNNTürk’de katıldığı programda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Cezaevl İnceleme Komisyonu ve İnsan Hakları Komisyonu üyelerinin yaptığı çalışmaları andığı bir yerde; “Biz hapiste hasta yatan PKK’lıya da gittik, DHKP-C’liye de gittik, Hizbullah üyelerini de ziyaret ettik. Hiç ayrım yapmadık.” yorumunda bulundu.
Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamaları, aynı gece sosyal medyadan, ertesi gün de Ankara caddelerindeki bilboardlardan çarpıtarak, Kılıçdaroğlu’nu “teröristlerle görüşüyor” diyerek hedef gösterdiler.
6-7 saat içinde hazırlanan ve asılan bilboardlar, bu çarpıtma ve hedef gösterme, kötücüllüğün organize halidir. Ancak daha vahimi Vezneciler’deki terör saldırısında şehit olan polislerin Fatih Camisi’ndeki cenaze namazında yaşananlardır.
Fatih Camisi avlusunda önce CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun gönderdiği çelengin avlu dışına atılması, ardından kendisinin törende protesto edilmesi ve mafyavari bir biçimde önüne boş kovan bırakılarak tehdit edilmesi; mafyanın siyasi iktidarın yedek gücü haline geldiğini göstermesi açısından acıdır.
Bu tabloyu tamamlayan iki açıklama Saray’dan geldi. Önce Cumhurbaşkanı sözcüsü görev sınırını aşan biçimde yaşananları,“Milletin takdiridir.” diyen yorumladı.
Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun sözlerini; “… ‘biz yeri geldi hastanelerdeki PKK’lıları, yeri geldi DHKP-C’lileri ziyaret ettik.’ Şu ifadeye bak, ne kadar rahatlıkla bunu söylüyor. Bu ülkede ana muhalefetin başı olacaksın, bölücü terör örgütünün mensuplarını hastanede ziyaret edeceksin. Neymiş, hastaymış. DHKP-C’liyi hastanede ziyaret edeceksin. Ben bunları milletimin iradesine havale ediyorum.” diyerek, hem çarpıtması hem de hedef göstermesi geldi.
Oysa Kılıçdaroğlu’nun ifade ettiğini en iyi biçimde AKP’nin aynı komisyonda yer alan üyesi Mehmet Metiner, Meclis Grubu’nda konuşmasıyla açıklamıştır.
Metiner, CHP’li, HDP’li ve MHP’li vekillerle beraber çalıştığı TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nun çalışmaları hakkında, “Cezaevi Komisyonu Başkanı olarak şunu içtenlikle belirtmek istiyorum: İçeride yatan kim olursa olsun, hangi örgüte mensup olursa olsun, hastaysa gerekli duyarlılığı gösteririz ve sorunun çözümü için de gerekli her türlü katkıyı sağlarız, başka türlü siyasi mülahazaları da gayriinsani ve gayriahlaki bulduğumu belirtmek isterim.” ifadeleriyle Kılıçdaroğlu’nun sözlerine açıklık getirmiş oldu.
Kılıçdaroğlu’nun sözlerini bu denli çarpıtan, bağlamından kopararak onu hedef gösteren bu siyasi anlayış, Kılıçdaroğlu ve CHP’lilerin tersine; hem PKK’lılarla hem PKK lideri ile hem de HDP’liler aracılığıyla Kandil’de “terörist” olarak tanımladıkları PKK’lılarla defalarca görüşmüşlerdir. Hatta bizzat sürecin sorumlusu Beşir Atalay’ın İmralı’da Öcalan’ı ziyaret ettiği İmralı Notları kitabında yer almıştır.
Kılıçdaroğlu’nu teröristle işbirliği yapan siyasi anlayış, PKK’nın dağlardan şehir merkezlerine inmesine göz yumarak, teröre yardım ve yataklık yapmıştır.
20 Temmuz’dan sonra başlayan süreçte gördük ki, birbirleriyle görüşen Erdoğan/AKP ve Öcalan/PKK, çatışmasızlık halini çözüm için değil kendi çıkarlarını optimize etmek için kullanmışlar.
Erdoğan/AKP bu süreci, 2014-2015’deki yerel, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri en az kayıpla atlatmak; PKK da Suriye’de ilan ettiği özerk kantonlukları federasyon dahi olsa özerk bölge haline getirebilmek için kullanmıştır.
1 Kasım seçim sonuçlarında gördük ki bu çatışma hali, Erdoğan/AKP’ye yarıyor. Bunun için Erdoğan/AKP/Devlet bloku bu savaşı, bir biçimde başkanlığa gidene kadar sürdürmek isteyecek.
PKK’nın terörü bu açıdan, Kürtlerin hak ve özgürlüklerine değil, Erdoğan’a dolaylı destek oluyor. Eğer tersi ise yapılması gerek bellidir.
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018