Mustafa ARMAGAN
İsrail’in Gazze katliamı şimdilik ateşin sessizleşmesiyle sonuçlanmış bulunuyor.
Ateş kesilmiyor ateşkesle, için için yanmaya devam ediyor.
“Ağlayın su yükselsin, belki kurtulur gemi
Anne seccaden gelsin, bize dua et e mi?”
tesellisine sığınmak da mümkün belki ama ‘Olanlar neden böyle oluyor?’ sorusunun cevabını aramak da boynumuzun borcu olmalı.
En kestirme cevabını hepiniz biliyorsunuz: Katil İsrail yine Müslüman Filistinlilere ölüm kustu!
Haksızlıklar karşısında fevrî tepkilerimiz tabii ki olmalı ama bunu bilgi ve sağduyu ile dengelemezsek sonuç alamayız. Milyarlık Müslüman denizinin böğrüne bir hançer gibi saplanmış bulunan “bir avuç Yahudi”nin bu cüretkârlığını olduğu kadar saldırganlığın mahiyetini de öğrenmeye ihtiyacımız var. Bunun için de Siyonizmin efsanelerine eğilmek ve İsrailli araştırmacı Şlomo Sand’ın deyişiyle “İsrail’in gözlerinin içine bakmak” gerekir.
“Bir ulus” der Karl Deutsch, “atalarına dair ortak bir yanılgı ile komşularına dair ortak bir tiksintinin birleştirdiği kişiler grubudur.” 1930’larda bir sabah aniden ‘aslen Türk’ olan Sümerler ve Hititlerin soyundan geldiğimizi öğrendiğimiz (?) gibi İsrail’de de özellikle kurulduğu 1948’den itibaren Yahudiliğin köklerine ilişkin pek çok efsane üretilmiş, arkeolojik bulgular ve belgeler tahrif edilmiş ve tarih, “Eretz İsrail”e göre yeniden dizayn edilmiştir.
Akçakale eşittir Tel Ebyad
Akçakale’ye bombalar düşünce demiryolunun öte yanındaki kasabanın adının Tel Ebyad olduğunu öğrendik. Bu, aslında “tembel bir İngiliz subayı” olan Sykes ile acar Fransız diplomat Picot’nun düz bir çizgiyle bizi ayırdıkları “Suriye halkı”nın nasıl bizimle aynı “pınar”dan su içtiklerini gösteren çarpıcı bir örnek oluşturur. Arapçada “Tel Ebyad”, Aktepe demektir. 1921 sınır düzenlemesinden sonra ortasından ikiye bölünen Tel Ebyad’ın bizde kalan kısmın ismini Türkçeye çevirmişiz. Olmuş size Akçakale! Aynı şey Resülayn için de geçerli. ‘Pınarbaşı’ demektir ve bizim sınırlarımız içinde kalan kısmının adını Ceylanpınarı yapmışızdır.
Siyonist düşüncenin de, anti-Siyonist kampın da unuttuğu bir gerçek genellikle atlanır: Kabala gibi putperestlik döneminin inançlarını koruyan güçlü bir gelenek Yahudilik içinde varlığını korumuştu. Hele Luriacı Kabala, tek bir Tanrı’nın olduğu fikrine halen ikna olmuş değildir.
En iyisi İsrail Shahak ve Norton Mezvinsky’nin dilimize “İsrail’de Yahudi Fundamentalizmi” (Anka: 2004) adıyla çevrilen kitabından İsrail’in içindeki diğer İsrail’in gerçeklerine eğilmek.
İngilizce yayınlarda genellikle atlanan ama İbranice yayınlarda rahatça dile getirilen pek çok ilginç noktanın altını çiziyor Shahak ve Mezvinsky. Onlara göre İsrail’de boyutları tahmin bile edilemeyecek bir Yahudi fundamentalizmi, toplum ve devletin tepesinden tırnağına kadar yaşamaktadır ve onun Rabin’in öldürülmesine kadar uzanan eli, buzdağının görünen yüzüdür. Onu tanımak için suyun altına inmek gerekir.
Yahudi köktenciliği totaliterdir ve İsrail devletine bu eğilimin tamamen hakim olması durumunda Ortadoğu’nun ve İsrail’in bugünkü halini mumla arayacağızdır. Bu ise hem Filistinliler, hem de bizzat Yahudiler için çok feci sonuçlar doğuracaktır.
İsrail’de demokrasi var deniliyorsa da bu, kendini “dünya Yahudilerinin temsilcisi” olarak gören bir devlette mümkün müdür? Tel Aviv’de yaşayan bir Arap, sadece oy kullanabilir ama diyelim İşçi Partisi’ne gireceği zaman Araplar için ayrılmış kesimlerde çalışabilir. Hiçbir zaman karar mekanizmalarına yükselemez. Aynı muamele başka bir ülkede Yahudilere yapılsa kıyameti koparmazlar mıydı?
Şoke eden bir veri
Bu da bir şey mi? dedirten başka bir nokta, tarıma dayalı cemaat anlamındaki Kibbutzlara sadece Yahudilerin üye olabilmesidir. Yahudi olmayan birinin üye olmasının tek şartı, din değiştirmesidir. Ancak kişinin ‘Ben Yahudiliği seçtim’ demek yetmemekte, İsrail Başhahamlığı’nın açtığı özel ‘din değiştirme okulları’nda eğitim görmesi de gerekmektedir.
Kadınların durumu daha da fenadır. Çünkü onların Yahudi olmasının şartı, ‘arınma banyosu’ yapması ve o sırada “3 haham tarafından çıplak olarak gözlenmesi”dir. Aynı şeyin mesela Almanya’da Yahudilere yapıldığını düşünmek bile Semitizmle damgalanmaya yeterlidir.
Bir de “Yahudi kanı” meselesi var. Yahudi kanı diğerlerinden o kadar değerlidir ki, herhangi bir Yahudi’yi öldürmüş olan Filistinlinin affı mümkün değildir.
Ya şu ARTI (+) işaretinin İsrail eğitim sisteminde yasaklanmış olmasına ne diyeceksiniz? Yahudi fundamentalistleri Hıristiyanlığın simgesi de olan (+) işaretini matematik kitaplarından çıkartmışlar, onun yerine büyük T harfini koymuşlardır. Onlara göre haç ile aynı olan artı işareti, körpe Yahudi çocuklarını dinden çıkarabilirmiş.
Lafı uzatmamak için ‘şoke’ edici bir veriyle bitirelim örnekleri. İsrail’deki fundamentalist din adamları Yahudi halkının, Yahudi olmayanlardan kan bağışı almasını haram saymışlar, kesinlikle yasaklamışlar. Yani ölecek bile olsanız Yahudi olmayan birinin kanının damarlarınıza zerk edilmesine izin vermeyeceksiniz!
Daha da ‘şoke edici’ bilgi, İsrail’de dindar Yahudilere sadece Yahudi olmayanlardan değil, kimi zaman laik Yahudilerden bile kan almanın yasak (haram) olduğu gerçeğinin nedense farkında olmadığımızdır. Netanyahu’nun seçim kampanyalarında Kabala büyüleri yaptırmasından tutun da hakimlerinin kararlarının büyücüler eliyle etkilenmeye çalışılmasına kadar pek çok bilgi, İsrail dışına sızdırılmamaktadır.
Şimdi İsrail neden ikide bir Filistinlilere ölüm kusuyor? sorusunun bir kısmını cevaplandıracak durumdayız: Onlar hahamların gözetiminde “Yahudi” olmadıkça yaşamalarına izin verilmeyecek olan “kansızlar”dır. Bombalamalarda çocukların şakaklarından akanlar, “kan” değil onların gözünde çünkü…
Not: Geçen hafta “M. Kemal’in Anadolu’ya gönderiliş kararnamesi” altyazısıyla yayımlanan belge gerçekte 1920’de “Anadolu Fevkalade Umumi Müfettişliği”ne ilişkindi. Karışıklık sebebiyle özür diliyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2017
9.02.2017
26.03.2017
19.03.2017
12.03.2017
26.02.2017
5.02.2017
29.01.2017
22.01.2017
15.01.2017